Salda Gölü Doğa ve Bilim Merkezi Müdürü Prof. Dr. İskender Gülle, Salda Gölü'nün doğal bir laboratuvar olduğunu belirterek, "Salda Gölü, bilim merkezinin kuruluş amacına uygun olarak adeta bir doğal laboratuvar niteliğinde. Bu bölgenin jeolojik oluşumu, coğrafi şekilleri, gölün kendine özgü endemik türleri ve el değmemiş coğrafyası sayesinde çok özel bir yer. Bu nedenle burada kurulacak bilim merkezi çok amaçlı bir bilim merkezi olacak" dedi.
Türkiye'nin en önemli doğal güzelliklerinden biri olan Salda Gölü, kurulan bilim merkezi ile akademik çalışmalara ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. ‘Salda Gölü Bilim, Eğitim ve Doğa Koruma Uygulama ve Araştırma Merkezi', hidrobiyoloji, jeoloji ve ekoloji alanlarında ulusal ve uluslararası bilim insanlarını bir araya getirerek önemli araştırmalara imza atacak.
Salda Gölü, kendine özgü ekosistemi ve barındırdığı endemik türlerle dikkat çekiyor. Ayrıca, jeolojik yapısı Mars yüzeyine benzetilerek büyük bir araştırma potansiyeli sunuyor. Bu nedenle, kurulan bilim merkezi, gölde gerçekleştirilecek akademik çalışmaların yanı sıra ekosistem koruma projeleri ve doğa eğitimi programları gibi kritik faaliyetleri yürütecek.
Merkez, 2019 yılında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Salda Gölü'nün özel çevre koruma bölgesi ilan edilmesiyle birlikte kurulma sürecine girdi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın yürüttüğü çalışmalar sonucunda, bilim merkezi 16 Şubat 2025 tarihinde resmi olarak faaliyete geçti. Bu yeni yapılanma, gölde gerçekleştirilecek araştırmaların yanı sıra biyolojik çeşitliliğin araştırılması ve doğa bilincinin artırılması hedefleri doğrultusunda önemli katkılar sağlayacak.
Salda Bilim Merkezi ile birlikte uzmanlar, göldeki hidrobiyolojik yapıyı inceleyerek su kalitesi ve ekolojik dengenin uzun vadeli korunmasına katkı sunmayı amaçlıyor. Ayrıca, Mars yüzeyi ile benzerlik taşıyan stromatolit yapılarının detaylı analizleri yapılacak ve bu süreçte uluslararası bilim insanları ile iş birliği içinde çalışmalar yürütülecek.
Salda Gölü Bilim Merkezi, yalnızca bilim insanlarına değil, öğrencilere ve doğa tutkunlarına da kapılarını açacak. Lise, lisans ve lisansüstü öğrenciler, burada saha çalışmaları ve laboratuvar araştırmaları yaparak doğa bilimleri alanında değerli tecrübeler kazanacak. Bunun yanı sıra, halka yönelik bilgilendirme programları, bilim kampları ve ekolojik farkındalık projeleri düzenlenecek. Böylece, Salda Gölü'nün eşsiz ekosistemi bilimsel temellerle korunacak ve toplumda çevre bilincinin artırılması sağlanacak.
Salda Gölü'nün UNESCO'nun jeolojik miras listesine girmesiyle bilimsel açıdan daha da önem kazandığını vurgulayan uzmanlar, bilim merkezinin doğa koruma ve eğitim alanlarında büyük katkılar sunacağını belirtiyor.
Salda Gölü Doğa ve Bilim Merkezi'nin kuruluş aşamasını anlatan Salda Gölü Doğa ve Bilim Merkezi Müdürü Prof. Dr. İskender Gülle, Salda Bilim Merkezi'nin kuruluş aşamasının Salda Gölü ve çevresinin özel çevre koruma bölgesi olarak 2019 yılında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nde ilan edilmesi ile başladığını hatırlattı. Sonrasında burası bir özel çevre koruma bölgesi ilan edilerek bilim merkezi haline getirildiğini aktaran Gülle, "Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından daha sonra gelişen süreçte bu bilim merkezi üniversitemize bir protokol çerçevesinde on yıllığına devrediliyor ve şu anda bilim merkezinin faaliyete geçmesi için üniversitemizde Salda Gölü Bilim Eğitim ve Doğa Koruma Merkezi adlı bir merkez kurduk. Burada bir uygulama ve araştırma merkezi oluşturduk. Bu merkezin yönetmeliği 16 Şubat 2025 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girdi ve şu andan itibaren Salda Gölü Bilim Merkezi resmi hüviyetine kavuşmuş oldu" ifadelerini kullandı.
"SALDA GÖLÜ DOĞAL BİR LABORATUVAR"
Salda Gölü'nün yapısı gereğiyle adeta doğal bir laboratuvar olduğunu dile getiren Prof. Dr. Gülle, "Salda Gölü, bilim merkezinin kuruluş amacına uygun olarak adeta bir doğal laboratuvar niteliğinde. Bu bölgenin jeolojik oluşumu, coğrafi şekilleri, gölün kendine özgü endemik türleri ve el değmemiş coğrafyası sayesinde çok özel bir yer. Bu nedenle burada kurulacak bilim merkezi çok amaçlı bir bilim merkezi olacak. Bilim merkezinin şu anda tam olarak oturmuş bir bilimsel işleyişi yok, ancak üç tema üzerinde duruyoruz. Birincisi, bu bölgeye ülkemizin her tarafından özellikle lise ve üniversitelerden öğrencilerin planlanmış programlar çerçevesinde doğa eğitimi almak üzere gelmeleri. Burada biyoloji, jeoloji, coğrafya gibi konularda deneyim kazanmalarını sağlamayı hedefliyoruz. Özellikle Salda Gölü'ndeki organizmaların tanıtılması, Mars'a benzerliği konusunda ilham veren stromatolitlerin araştırılması ve bu bölgedeki mikrolitlerle şekillenen mikroorganizmaların tanıtılması çok önemli. Ayrıca, göl ve çevresinde yaşayan dört adet endemik balığın ve on kadar endemik bitkinin tanınması ve korunması da kritik" açıklamasında bulundu.
SALDA GÖLÜ BİLİM, EĞİTİM VE TURİZMİN BULUŞMA NOKTASI OLACAK
Salda Bilim Merkezi ile birlikte burada bilimsel araştırmalar, eğitimler ve bilim turizmi faaliyetlerinin gerçekleştirileceğini ifade eden Prof. Dr. Gülle, "Ayrıca, göllerle ilgili, su kaynakları ve doğa alanlarıyla ilgili uluslararası çalıştaylar, sempozyumlar yapmayı planlıyoruz. Vatandaş bilimi de çok önemli. Salda Gölü, özel konumu nedeniyle yılda yüz binlerce turiste ev sahipliği yapıyor. Gelen turistlerin büyük bir kısmı manzara odaklı bir seyir zevkindeler. Ancak bu gelen insanların burada gölün oluşumu, özellikleri ve ekosistem bilinci hakkında bilgilendirilmesi gerekiyor. Bu bilim merkezimiz, vatandaşlar tarafından anlık olarak da ziyaret edilebilecek ve bilimsel araştırma, gençlerin eğitilmesi ve vatandaşların bilgilendirilmesi konularında odaklanmayı düşünüyoruz" şeklinde konuştu.
Salda Gölü'nün eşsiz ekosistemi ve bilimsel potansiyeli ile gelecek nesiller için önemli bir kaynak olacağı vurgulanıyor.