Türkiye’de son 30 yılda tarım alanlarında yüzde 13 kayıp yaşandı. Sera üretiminde önde gelen şehirlerden biri olan Antalya’da ise kaybedilen toprak oranı yüzde 15’e yükseldi. Üretici maliyet artışını gerekçe göstererek sera alanlarında ekim yapmak yerine firmalara depolama alanı olarak kiralamayı seçti. Üreticilerin tarım için kullandıkları arazileri elden çıkarmalarının tarımda daralmaya neden olduğunu belirten Antalya Ziraat Odası Başkanı Nazif Alp, “Sera alanlarının kiralanarak kullanılması mantığa aykırıdır. Çünkü ilerleyen senelerde gıda sorunuyla karşılaşabiliriz. O günler geldiğinde tarım yapılan bu toprakları çok arayacağız ama bulamayacağız” dedi.
“ÇİFTÇİ TOPRAĞA KÜSTÜRÜLMEMELİ”
Turizm kenti Antalya’da sera üretimi de oldukça büyük önem taşıyor. Zengin tarım toprakların ve sera alanlarında üretimin yerini ise kiralama alıyor. Maliyet nedeniyle üretimden vazgeçen çiftçi sera ve tarlalarını firmalara kiralayarak depolama alanı veya bina yaptırarak gelir elde etmeye çalışırken tercih edilen bu yöntemin gıda sorununa neden olabileceğinin altını çizen Başkan Nazif Alp, kiralama tercihinin mantığa aykırı olduğunu söyledi. Başkan Nazif Alp, “Sera alanlarının kiralanarak kullanılması mantığa aykırıdır. Antalya’da tarımda ekim sisteminde 4 çeşit bulunuyor. Sera alanlarının ekim yerine depo kullanımı için kiralanması doğru bir sistem değildir. Seralarda kiralamaya giden kişilerin bir kısmı Suriyeli işçiler için bu yöntemi seçerken bazı sera sahipleri ekim yapamayacak yaşlı kişiler oluyor. Bu kişilerde toprağın boş kalmasındansa maddi getiri sağlamak amacıyla bu yöntemi tercih ediyor. Antalya’da Altınova ve Yenigöl Mahallesi’nde bulunan sera alanları şuan depolarla doldu. Tarım günden güne küçülmeye gidiyor” şeklinde konuştu.
“DEVLET ÇİFTÇİYE MADALYA TAKMALI”
Tarım alanında yaşanan sıkıntılara rağmen üretimden vazgeçmeyen çiftçilere madalya verilmesi gerektiğini ifade eden Başkan Alp, sözlerini şu şekilde sürdürdü;
“Devletin ekim yapan çiftçilere madalya takması gerekir. Milyonlarca insana gıda hizmeti sağlıyoruz. Bu araziler rantı yüksek araziler, dönümü 10 milyon TL’yi bulan arazilerde tarım faaliyeti gerçekleştiriyoruz. Ben bu arazilerin depo yapılmasına karşıyım. Çünkü ilerleyen senelerde gıda sorunuyla karşılaşabiliriz. O günler geldiğinde tarım yapılan bu toprakları çok arayacağız ama bulamayacağız. Ben her zaman üretimden yanayım. Devletimizin tarıma desteği artmalı, çiftçi toprağa küstürülmemelidir. Şuanda gençlerimiz AR-GE yapabilecek seviyelere ulaştı. Teknoloji ve bilgi çağına tarımı entegre ederek üretimi sağlamalıyız.”