Son yıllarda ülke genelinde en sıcak kış yaşanırken Akdeniz Bölgesi’nde ise göller kurumaya yüz tuttu. Kurumaya yüz tutan göler arasında Isparta’nın Eğirdir ilçesinde andını alan Eğirdir Gölü’nde kurak periyodun yanı sıra kaçak kuyu ve tarımda kontrolsüz sulama nedeniyle gölde su sevisi kritik seviyelere düştü. Son dönemlerde gölde su sevisindeki azalma gündemde yerini koruyor. Son verilere göre, gölde yüzey kısmı 84 kilometrekare azalırken 10 yılda suyun derinliğinde 16 metreden 4 metreye düşüş kaydedildiği biliniyor. antalyanıngündemi.com’a özel olarak konuyla ilgili konuşan Jeoloji Mühendisleri Odası Isparta İl Temsilcisi Dr. Sami Yalçınkaya, 35-40 yıllık döngüler halinde kurak ve yağışlı periyotların yaşandığını belirtti. Dr. Yalçınkaya, kurak periyotlarda gölden yapılan sulama faaliyetler ve kontrolsüz sulama nedenleriyle gölde su kaybı yaşandığına dikkat çekti.

Göldeki su kaybının önüne geçilmesi için modern sulama sistemlerine geçilmesi, su kuyularının denetim altına alınması ve bitki paternlerinin düzenlenmesi gerektiğine değinen Dr. Yalçınkaya, Eğirdir Gölü'nün geleceği için su yönetimi politikalarının gözden geçirilmesi ve etkili bir şekilde uygulanması büyük önem taşıdığını vurguladı.

Eğirdir Kuruyor (4)

75 MİLYON METREKÜP SU GÖLE NAKLEDİLECEK

Eğirdir Gölü’nün de yer aldığı, Göller Bölgesi, 35-40 yıllık tekerrür sürelerine bağlı olarak yağışlı ve kurak periyodları yaşadığını söyleyen Dr. Yalçınkaya, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

 “Göl, şu an kurak periyodu yaşamaktayız. Eğirdir Gölü çevresinde DSİ tarafından yapılan sulama tesislerinin (gölet ve barajların) göl su seviyesinin düşmesinde önemli bir etkisi yoktur. Bu tesislerde tutulması planlanan ve tarımsal sulamada kullanılan toplam yaklaşık 75 milyon metreküp suyun, göl havzası içerisinde kalması, ayrıca göl havzası dışına akan Aksu Çayı’nın yıllık yaklaşık 75 milyon metreküp suyunun Çayköy HES’ten geçirilerek Eğirdir Gölüne derive edilmesi, baraj ve göletlerde tutulan suyu dengeler.”

Eğirdir Kuruyor (1)

“MEVSİMSEL ŞARTLAR GÖZETİLEREK İŞLETİLMELİ”

Göldeki su seviyesinin kurak periyotlarda sürekli eksilerek, göl kotunun minimum (914,50 metre) ve maksimum kotları (918,96 metre) arasında kalacak şekilde, göle gelen suyun önemini ifade eden Dr. Yalçınkaya, “Akarsular üzerindeki baraj ve göletlerde tutulan suların dışında, gölden pompajla çekilip açık kanallarla sulamanın yapılması, Eğirdir’den-Boğaz Ova’ya ve dolayısıyla Kovada Gölüne akışın ve devamında Kovada Santrallerinin çalıştırılması gibi çok amaçlı projelerin bir denge içerisinde ve mevsimsel şartlarda gözetilerek işletilmesi çok önemlidir” dedi.  

Eğirdir Kuruyor (1)-1

“YERALT SU KUYULARININ DENETİM ALTINA ALINMALI”

Özellikle kurak periyotlarda göle dayalı sulama projelerindeki su eksiklikleri, yeraltı su kuyularının açılarak tolere edilmesine çalışılması ve bu durumun kontrol dışına çıkması (yüzlerce yeraltı su kuyusunun açılması) gölün su seviyesinde olumsuz düşüşlere neden olduğuna dikkat çeken Dr. Yalçınkaya, konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı:

“Göldeki bu olumsuz gidişin önüne geçilmesi için gölden yapılan sulama sistemlerinin modern sulama sistemlerine çevrilmesi DSİ tarafından yapımı devam eden Atabey Sulaması bu yıl içerisinde bitirilecek olup, sulamadaki su kayıplarının minimuma düşürülerek yaklaşık yüzde 70’lik bir su tasarrufu sağlanması beklenmekte.

Eğirdir Kuruyor (3)

Sulama suyu eksiklerinin giderilmesi için vatandaşlarca açılan YAS kuyularının denetim altına alınması, çok elzem olanlarının sulama birliklerinin içerisine alınıp, bireysel kuyu açılımına engel olunmalı

Kurak ve yağışlı periyot dilim süreleri gözetilip, bu evrelerde bitki su ihtiyacına göre seçilecek bitki paternlerinin ilgili kurumlarca düzenlenerek su tasarrufu sağlanmalı.”

Muhabir: ABDULREZZAK KILIÇ