Antalya’nın 7 bin yıllık tarihe sahip olan Kaleiçi, her geçen gün tartışmaların odağında yer alıyor. Tarihi güzelliği ve turizm merkezi olarak bilinen kaleiçi son yıllarda sık sık sorunlarla karşı kaşıya kalıyor. Antalya Valisi Hulusi Şahin, Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkanı Muhittin Böcek, Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal pek çok yerde yaptığı açıklamalarla Kaleiçi’ndeki sorunların çözüleceğini dile getirmişti. Ancak Kaleiçi’nde sorunlar bitmek bilmiyor. Kaleiçi esnafı Mehmet Sağgün, Kaleiçi’nde devam eden sorunları dile getirdi. Sağgün, Kaleiçi’nde trafik, park, çöp ve yabancı dil bilmeyen güvenlikçi sorunu olduğunu aktardı. Sağgün, özellikle kaleiçi girişlerinde bulunan güvenlikçilerin yabancı dil bilmemesinde yakındı. Sağgün, Yabancı dil bileyen güvenlikçilerin hem esnafı hem de yabancı turisti çileden çıkardığını aktardı.
“GÖREVLİLER YABANCI DİL BİLMİYOR”
Kaleiçi esnafı Mehmet Sağgün, görevlilerin yabancı dil bilmediğini belirtti. Sağgün konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“Görevliler yabancı dil bilmiyor. “Go, go” diyorlar. Karşındaki adam önemli bir firmanın CEO’su olabilir. Dil bilmeyen, eğitimsiz görevliler orada. Yeni bir sistem varmış, güvenlikçileri koymuşlar. “Yabancı dil biliyor musunuz?” diyorum, “Hayır” diyorlar. Peki siz neyin ne olduğunu biliyor musunuz? “Eğitmeden buraya koydular” diyorlar.”
BAŞKANLAR KALEİÇİ’YLE İLGİLENMİYOR
Sağgün, Kaleiçi’nde sorunların devam ettiğini belirtti. Kaleiçi’nde araç sorunu olduğunu vurgulayan Sağgün, Büyükşehir Belediyesi ve Muratpaşa Belediyesi’nin Kaleiçi’nin Kaleiçi ile ilgilenmediğini dile getirerek, “Kaleiçi’nin her tarafında araçlar var bu araçlara alakasız araçlar. Sabahın köründe inşaat işçileri geliyor, boyacılar geliyor. Arabaları akşama kadar parkta duruyor. Eşyanı bırak, sonra Kaleiçi’nden çık, akşam işin bittiğinde gelip malzemeni al. Elektrikli araçlarla mallarını taşısınlar. Adam arabasını park ettiği yere kadar elektrikli araçla malzeme götürülsün. Bu bir hizmettir. Büyükşehir ve Muratpaşa belediye başkanları bu konularla ilgilenmiyor. Kaleiçi, 7 bin yıllık Antalya’nın kalbi. Eğer kalbi çalıştıramıyorsanız, yaptığınız diğer işler iş değil” şeklinde konuştu.
“ÇÖZÜM BULUNMADIĞI İÇİN EKMEĞİMLE OYNUYORLAR”
Sağgün konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “Eskiden kapılar olmadığında daha kaliteli müşterilerimiz vardı. Şimdi bu kapılar yüzünden kimse mal getiremiyor. Benim malımı getirecek kişi arabasını park edemiyor, çünkü ona izin vermiyorsunuz. Adam malları indirip gitse, sonra iş bitince tekrar arabasını alsa, çok zor bir şey mi bu? Ama çözüm üretmediğiniz için benim ekmeğimle oynuyorsunuz. Okulların bahçeleri boş. Her okulun bahçesine yüzlerce araç sığar. Okullar gelir elde eder. Oraya bir güvenlikçi koyar, park eden araçları düzenler. Ama siz hizmet sunmuyorsunuz, sadece park yasağı koyuyorsunuz. Bu da işimizi zorlaştırıyor.”
KALEİÇİ KOKUYOR
Kaleiçi’nde oluşan çöplerde bahseden Sağgün, “Çoğu esnaf çöpten kutu kullanmıyor. Belediye bunu zorunlu hale getirmeli. Her esnafın önünde çöp kutusu olmalı. Ama çoğu kişi çöplerini poşetleyip akşamdan bırakıyor, sabah kediler dağıtıyor. Sabahleyin Kaleiçi’nin haline bakın, kusmuk, sidik kokuları, pislikler her yerde. Çöpçüler gelmeden önce durum içler acısı” şeklinde ifade etti.
“KUDEP'İN BAŞINDAKİ KİŞİLER İŞTEN ANLAMIYOR”
Kaleiçi’nde Koruma Uygulama ve Denetim Büroları (KUDEB) yetkililerinin iş bilmediğin aktaran Sağgün, Kaleiçi sorumluları var. KUDEP diye bir şey var. KUDEP'in başındaki kişiler işten anlamıyor. Defalarca onlarla toplantılar yaptım. Alman bir aile Doğan Otel’de rezervasyon yapmış. Havaalanından araç kiralamış, ama araç kayıtlı değil diye içeri sokmuyorlar. Yıllardır diyorum ki, turisti bırak kardeşim. Turist yemek yiyecek, alışveriş yapacak. Bu kapılar kurulduğu günden beri dilimde tüy bitti. Kaliteli müşterileri geri çeviriyoruz” diye ifade etti.
“KALEİÇİ’NİN YILLARDIR ÇÖZÜMÜ YOK”
Sağgün konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı: “Kaleiçi’nin yıllardır çözümü yok. Araçları kaydediyorlar ama rüşvet alarak. Bunu söyledim, kimse ilgilenmedi. Rüşvetle araç kaydediliyor ama bunu ispat etmek zor. Herkes korkuyor. Barlar sabaha kadar açık, kimse şikayet edemiyor. Ama ben korkmuyorum, gerekirse kelleyi ortaya koyarım. Bu memleketi böyle mahvetsinler diye kurtarmadık. Çoğu esnaf çöp kutusu kullanmıyor, çöplerini akşamdan bırakıp gidiyorlar. Kediler çöpleri dağıtıyor, sabahleyin Kaleiçi rezil bir halde.”