Üst üste gelen zamlar ve son açıklanan işsizlik rakamlarını değerlendiren A.Ü. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Koray Duman, Türkiye ekonomisinin en büyük sorunun işsizlik ve yüksek enflasyon olduğunu belirtti. Prof. Dr. Koray Duman, “Her şeye zam geliyor. Yılbaşından sonra daha zor günlerin olacağını düşünüyorum. Gelecek dönem içerisinde bir politika tercihi belirlemezlerse, bu sürecin daha kötü olacağını düşünüyorum” dedi

Türkiye ekonomisindeki kriz her geçen gün artarken, işsizlik, enflasyon ve kurdaki yükselişler tedirginlik yaratıyor. Üst üste gelen zamlar ve son açıklanan işsizlik rakamlarını değerlendiren A.Ü. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Koray Duman, Türkiye ekonomisinin en büyük sorunun işsizlik ve yüksek enflasyon olduğunu belirtti. Prof. Dr. Koray Duman, “Türkiye`de ekonomi yok, Olmuş olsaydı faiz, işsizlik rakamları, kur, enflasyon hepsinin belirli seviyeye gelmesi gerekiyordu” dedi. Koray Duman “Özellikle covid-19 Türkiye ekonomisini ve dünya ekonomisini çok derinden etkilemiş durumda. Hem küresel ölçekte tüm dünyayı etkilerken yerel anlamda da Türkiye ekonomisini etkiliyor. Nasıl etkilediği konusuna gelirsek Türkiye ekonomi olarak üretim yapmayan, üretemeyen ekonomi olarak görülüyor. Türkiye`de bu süreçte kurdaki artış, enflasyon oranında ki artış, bizim makroekonomik dengemizi tamamen alt üst etmiş durumda. Özellikle kurda ki yükselişler, Türkiye`nin enflasyon açısından zora soktuğunu görüyoruz. Döviz kurlarında ki artış Türkiye gibi üretim sürecinde kullandığı girdiler tamamen dışa bağımlı bir ülke olduğu için çok pahalıya üretim gerçekleştiriliyor. Dolayısıyla girdi fiyatlarında ki artış üreticiler açısından maliyet unsuru oluşturuyor. Üreticiler maliyetlere katlanmak için tabi ki fiyatları arttırmak zorundalar. Maliyetleri karşılamaları gerekiyor. Bu da tüketiciye önümüzde ki süreçte enflasyon olarak yansıyor. Son 3-4 yıldır Türkiye`de enflasyon oranlarının yükseliş treninde olduğunu görüyoruz. Sürekli bir yükseliş var. Aynı şekilde faiz açısından baktığımız zaman faiz oranları da Dünya ekonomisiyle karşılaştırdığımız zaman oldukça yüksek. İşsizlik rakamlarını değerlendirirsek Türkiye ekonomisi açısından, işsizlik rakamlarında, işsizlikte artış olduğunu görüyoruz. Makroekonomik anlamda göstergelerin bozuk olduğunu söyleyebiliriz. Önümüzde ki süreçte Türkiye`nin bununla baş etmesi gerekiyor. Öncelikle kur probleminin ortadan kalkması gerekiyor. Türkiye`nin şu an ki en önemli ekonomik probleminden bir tanesi enflasyon ve istihdam olarak görüyorum. Bir an önce enflasyon oranlarının tek haneli rakamlara çekilmesi gerekiyor. İşsizliğin de bir an önce düşürülmesi gerekiyor. Bu iki temel problem düzelmeden, Türkiye ekonomisinin bir düzlüğe çıkması zor gibi gözüküyor. Bir ekonomik politika yok, iktisat politikası yok. Net bir şey yok tamamen yanılıp öğrenmeyle iktisat politikası var. Hiçbir politika iktisat politikası oluşturmuyor. Olmuş olsaydı faiz, işsizlik rakamları, kur, enflasyon hepsinin belirli seviyeye gelmesi gerekiyordu” ifadelerini kullandı.

ANTALYA EKONOMİSİ NASIL ETKİLENDİ

“Öncelikle Antalya ekonomisinin hangi sektörler üzerine kurulduğunu görmek gerekiyor. Antalya ekonomisi, tarım ve turizm sektörü olarak biliyoruz. Pandemi sürecinde tarım, turizm sektöründe düşüş gözlemledik. Üretim, istihdam kaybı söz konusu. Çiftçilerin tarım sektöründe çalışan insanların kullandığı girdi maliyetlerinde ki artışlar, tarım sektörünü zora soktu. Bununla beraber çıkan zorluk ekonominin başka alanlarına zincirleme etki yarattı. Antalya ekonomisi turizm ile ayakta kalabilen bir kent. Pandemi sürecinde sokağa çıkma yasağı ve ülkeye giriş çıkışlarda problem olduğu için turizm gelirlerinin bu süreç içerisinde kaybedildiğini düşünüyorum. Birçok restoranın, otelin kapandığını ve insanların işsiz kaldığı bir dönem oldu. Antalya ekonomisi turizm ve tarım açısından gerçekten zor günler yaşadı, yaşamaya devam ediyor. Her şeye zam geliyor yılbaşından sonra daha zor günlerin olacağını düşünüyorum. Bütçe açıklarının kapanması gerekiyor. Devletin gelirlerini arttırmamız gerekiyor, gelir artışını sağlayabilmenin en kolay yolu ise vergi artışıdır. Mal ve hizmetlere zam yaparak olabilir. Elektrik, doğal gaz bunlar önümüzdeki süreçte devam edeceğini düşünüyorum. Önümüzde ki süreç dar gelirli vatandaşlar için zor olacak. Bütçe açığını kapatmak için zamların devam edeceğini düşünüyorum. İyimser düşünebilmemiz için birtakım adımların atılması gerekiyor. Baktığımızda iktidarın iktisat politikası seçeneği yok. Tamamen günü kurtarmaya yönelik bir politika anlayışı var. Bu anlayışla gelecek ile ilgili bekleyişim olumsuz. Gelecek dönem içerisinde bir politika tercihi belirlemezlerse, bu sürecin daha kötü olacağını düşünüyorum. Yine işsizlik ve enflasyonla uğraşmaya devam edeceğiz. Temel görüşüm beklentilerim kötü yönde” diyerek sözlerini noktaladı. İLKNUR KAHRAMAN / ANTALYA GÜNDEM ÖZEL HABER