Türk Tabipler Birliği’nin sosyal medya yaptığı paylaşımda okulları durumuna dikkat çekti. Türk Tabipler Birliği kritik sorular sorarak şu sözlere yer verdiler:
“Eğitim-öğretim yılının ikinci yarısı bu hafta başladı. Bolu Kartalkaya’da yitirdiğimiz 36 çocuğun okul sıraları boş artık. Felaketin başlıca sorumluları ise koltuklarında oturmayı ve birbirlerini suçlamayı sürdürüyor. Toplumun geniş kesimlerini olumsuz etkileyen, çocuklar özelinde ise çok daha derin ve uzun erimli sonuçlar doğuran bu gibi felaketlerin ardından destek planlarının ve mekanizmalarının oluşturulması önemli bir gerekliliktir. Ne var ki çok daha önemli olan; tüm yapıların yangın, deprem, sel gibi yaşanması olası felaketlere karşı güvenli hale getirilmesidir. Okullar, birer eğitim kurumu olmalarının yanı sıra birer yaşam alanı da oldukları düşünüldüğünde, güvenli hale getirilmesi gereken yapıların başını çekmektedir.
ÖNEMLİ SORULAR
Soruyoruz: Türkiye’deki okulların kaçı felaketlere hazır durumdadır? Kaçı depreme dayanıklıdır, kaçı depreme dayanıksız olduğu bilinmesine karşın kullanılmaktadır? Kaçı yangın merdivenine sahiptir, kaçının yangın merdiveni yönetmeliklere uygun ve kullanım için güvenlidir?
Okullardaki öğrencilerin, öğretmenlerin ve emekçilerin can güvenliği nasıl sağlanmaktadır? Olası bir felaket anında acil durum planları var mıdır, acil durum eğitimleri verilmekte midir?
BU SORUMLULUK KİME AİT?
Tüm bu sorulardan hareketle, sorumluluk kime/kimlere aittir? Yaşanabilecek olası can kayıplarının hesabını kim verecektir? Türk Tabipleri Birliği Okul Sağlığı Çalışma Grubu olarak; Çocukların güvenli okullarda, sağlıklı koşullarda eğitim almalarının en temel hakları olduğunun altını çiziyor; okul sağlığı uygulamaları içinde, sağlıklı okul kavramı dahilinde kamu otoritesine acilen yerine getirmesi gereken sorumluluklarını bir kez hatırlatıyoruz.”
