Türkiye’nin bacasız fabrikası olarak değerlendirilen Antalya’da yapılan bir araştırmada yerel halkın turizme bakış açışı ortaya çıktı. Akdeniz Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Türkçe ve Sosyal Bilimler Eğitimi Ana Bilim Dalı, Sosyal Bilimler Eğitimi Tezli Yüksek Lisans Programı’nda okuyan Emine Torun’un ‘Yerel Halkın Bakış Açısından Antalya’da Turizmin Kentsel Doku ve Yaşam Üzerine Etkileri’ adlı çalışmada yerel halkın turizm algılarına ilişkin bulgularına yer verildi.
DÖVİZ KAYNAĞI OLARAK GÖRÜLÜYOR
Araştırmada katılan yerel halkın gözüyle turizm kenti Antalya değerlendirildi. Beş farklı kategoriyle turizmi değerlendiren yerel halk turizmi döviz kaynağı, tatil amacıyla bir yerden başka bir yere yapılan seyahat, ülkenin tanıtımına yönelik reklam aracı olması, geçim sağlamak için yapılan meslek ve yaşam tarzı olarak görüyor.
Yerel halkın geçmişten günümüze Antalya’da turizmin gelişimine ilişkin görüşleri incelendiğinde beş farklı tanımlama kategorisi ortaya çıktı. Yerel halkın bir kısmına göre, geçmişten günümüze kadar turizmde büyük gelişmeler yaşandı. Bir kısmına göre de gelişme yaşanmadı, bir kısmına göre turizmde çeşitlilik arttı. Yerel halka göre turizmin artık 12 ay yapılıyor, turizm artık merkezin yanında taşrada da yapılıyor.
YEREL HALKIN TURİZME BAKIŞ AÇIŞI DEĞİŞTİ
Yerel halk, geçmişten günümüze turiste bakış açısı değişmiş durumda. Çalışmaya katılanlara göre, hızlı ve pozitif yönde gelişmeler yaşandı, turizm geçmişte amatör bir şekilde yapılıyordu. Günümüzde daha bilinçli yapılıyor, geçmişte bireysel olarak yapılan turizm son yıllarda paket turizm olarak turlar vasıtasıyla yapılmaya başlandı. Geçmişte Antalya’da turizmde konaklama hizmeti sınırlıydı, sadece merkezde vardı, artık taşrada da konaklama hizmeti sunuluyor. Turizmde çeşitlilik arttı, gelen turist sayısında çok artış var ve turizmde modernleşme söz konusu olduğu görüşleri çıktı.
Antalya’nın geçmişte turizme ve turiste bakış açısıyla günümüzdeki bakış açısı arasındaki değişim incelendiğinde beş farklı tanımlama kategorisi ortaya kondu. Yerel halkın bakış açışına göre; turizm ve turist ekonomik gelir kaynağıdır, turizm ve turist konusunda şimdi daha dikkatliyiz, turizm ve turist farklı bir kültür, farklı bir dünya, turizm karşılıklı saygı çerçevesinde olmalı ve turizm ve turistler Türkiye’nin dünyadaki sesi olarak görülüyor.
İŞSİZLİK ORANINI AZALTIYOR
Araştırmaya konu olan yerel halk Antalya’nın değiştiğini düşünüyor. Turizm ve turistler Türkiye’nin dünyadaki sesi olarak görülüyor. Göçün ve nüfusun arttığını belirtiyorlar. Bununla birlikte yeşil alan ve ormanların azaldığını, tabiatın bozulduğunu, çarpık kentleşmenin arttığını vurguluyorlar. Turizm için alternatif yerlerin yapıldığını, turizm sayesinde işsizlik oranının azaldığını ancak şehre ait karakter yapısının bozulduğu görüşü hâkim oluyor.
Antalya’da yaşayan yerel halk, turizmin Antalya kent silueti ve mimarisine yansımasını değerlendirmiş ortaya ise şehrin mimari olarak gelişip güzelleşmesine rağmen eski güzelliğinin kalmayıp karakterinin bozulduğunu ve bunun temelinde de kente yaşanan çarpık kentleşmeden kaynaklandığını belirtti. Kent kültürü üzerinde turizmin etkisine bakıldığında da olumlu yönde olduğunu düşünenler birinci sırada olurken onu olumsuz yönde etkiledi diyenler ikinci sırada yer alıyor, her ikisine de orta derece yaklaşanlar ise üçüncü sırada bulunuyor.
ORTA TABAKDAN GELEN TURİST FAZLA
Turist profilleri olarak değerlendirilmesi istendiğinde yerel halkın, daha fazla ülkeden turistin geldiğini, bunların daha genç nüfus olduğunu, yabancılar kadar yerli turistlerin de yer aldığını, yabancı turistlerin orta tabakadan gelenlerin daha fazla olduklarını ve ultra zengin turistlerin de tercih yeri olduğu düşüncesi ortaya çıktı.
Yerel halk, turizmin Antalya’da insanların günlük yaşam tarzları üzerindeki etkisine ilişkin görüşleri incelendiğinde çok yoğun çalışma saatlerinden dolayı sosyal yaşamı olumsuz etkilediğini düşüncesi hakim. Bunun yanı sıra günlük hayata yön veriyor ve günlük hayattaki iş sektörünü ve ekonomiyi fazlasıyla etki ettiğini de düşünüyor. Yerel halkın kendi yaşam tarzı üzerindeki etkisine bakıldığında da çalışma koşullarından dolayı genel olarak vakit ayıramadıklarını dile getiriyorlar. Turizmin yaşamlarına renk verdiğini belirten yerel halktan bir kısım ekonomik olarak da etkisinin olduğunu düşünüyor. Turizm ile kendini geliştirenler bile var arasında yer alıyor. Turistlerle ilgili anısı olanlar fazla olurken anlatacak anısı olmayanlar çok fazla durumda.
ANTALYA SÜREKLİ GÖÇ ALDI
Antalya, Türkiye'de turizmin başkenti olarak bilinir. 1950'lerden itibaren turizmde yavaş da olsa bazı gelişmeler yaşanmaya başlamış, 1980'lerde bu süreç hız kazanmış ve 2000 yılından sonra Antalya turizmde büyük bir atılım yapmıştır. Turizm alanında alınan teşviklerle birlikte, dünya standartlarında birçok konaklama tesisi inşa edilmiş ve yatak kapasitesi artmıştır. Bu durum, kente gelen turist sayısında da artışa yol açmıştır.
Turizmde yaşanan bu gelişmeler, Antalya’yı kültürel, ekonomik, mimari ve çevresel açılardan etkilemiştir. Araştırmalar, turizmin Antalya’nın nüfus yapısı, sosyo-kültürel yapısı, ekonomik durumu, mimarisi ve genel görünüşü üzerinde belirgin etkiler yarattığını ortaya koymaktadır. Yapılan görüşmeler, Antalya’nın sürekli göç alan bir yerleşim yeri olduğunu göstermektedir. Kentteki turizm faaliyetleri, nüfus artışındaki en önemli etken olarak öne çıkmaktadır. Antalya’ya yerleşen yerli ve yabancı insanlar, şehrin karmaşık bir demografik yapıya sahip olmasına neden olmuştur. Bu durum, Antalya’yı kültürel olarak derinden etkilemiştir.
Turizmle birlikte Antalya’ya çeşitli kültürel özelliklere sahip insanların gelmesi, doğrudan ya da dolaylı olarak kültürel bir etkileşim yaratmıştır. Bu kültürel değişim, konuşulan dil, örf ve adetler, gelenek ve görenekler, insan ilişkileri, sosyal yaşam, aile yapısı ve evlilikler gibi birçok alanda kendini göstermektedir. Sürekli göç alan Antalya’da, gelen turistler ve yeni yerleşenler nedeniyle farklı kültürlerle karşılaşılmakta ve bu durum yerel kültür üzerinde baskın hale gelmektedir. Bu etkileşim, yöresel kültürel özelliklerin zamanla değişmesine ve hatta tamamen yok olmasına yol açmaktadır.