Antalya’nın Kepez ilçesi sınırlarında yer alan ve ATB’nin yönettiği Vakıf Zeytinlik arazisi gündemde yerini almaya davam ediyor. Konuyu gündeme taşıyan Antalya Sanayici ve İş İnsanları Derneği (ANSİAD), İklim Değişikliği ve Çevre Çalışma Masası Başkanı, Çevre Mühendisleri Odası eski Başkanı Cem Arüv, bulunduğu bölgenin tek yeşil alanı olma niteliğini taşıyan Vakıf Zeytinliğinin korunması ve rekreatif alan olarak kullanıma uygun hale getirilmesi konusunda açıklamalarda bulundu. Arüv, alanla ilgili hayata geçirilebilecek uygulamaların kamuoyu eşliğinde belirlenmesini önerdi. Bunun yanı sıra Arüv, alanı korumaya yönelik alınan önlemlerin yetersiz olduğunu ileri sürdü.
“HAYATIN DOĞAL AKIŞINA AYKIRI”
Vakıf Zeytinliğinin Antalya Ticaret Borsası yönetiminde olduğunu belirten Başkan Arüv, halkın bu alana erişemediğini iddia etti. Arüv konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“Hukuk dilinde şöyle bir laf vardı, ‘Hayatın doğal akışına aykırı’ diye. Vakıf Zeytinliği Antalya şehir merkezinde kalmış olan tek yeşil alan olarak karşımıza çıkıyor. Bu alanın korunması, varlığını devam ettirmesi için geçmiş yıllarda Antalya’nın ileri gelen sivil toplum örgütleri son derece büyük mücadeleler verdi. Ancak biliyorsunuz Vakıf Zeytinliğinin şehrin kuzeyinde bir noktada olması ve yerleşim birimlerinden uzak olması sebebiyle önünde bir tek otogar var. Otogarın hemen yan tarafında konutlarının olduğu yerler bir de arkasında da Akdeniz Sanayi Sitesi var. Bu sebeple o bölgede yeşil olarak kalan tek alan, ticaret borsasının kendi bünyesinde yapmış olduğu birtakım faaliyetlerle gündemde tutmaya çalışılan bir yapı olarak karşımıza çıkıyor.”
“DUVARLARLA ÇEVRİLİ, KAPISI OLAN BİR ZEYTİNLİK ALANI”
Halkın, Zeytin Parka ulaşım nedeniyle gidemediğini ifade eden Arüv, “Halk bir şekilde bu Vakıf Zeytinliğinin içerisine giremiyor ve bunun sebeplerinden biri bizim lokasyonlarımızda yaşanan ulaşım problemi. Yani ben ailemi alıp da gideyim Vakıf Zeytinliğine dediğimiz anda, nasıl gideceğim, arabamı nereye koyacağım, içeride hangi imkanlarla karşılaşacağım sorularının bir cevabı yok. Dolayısıyla bir rekreatif alan gibi değil, etrafı duvarlarla çevrili, kapısı olan bir zeytinlik alanı gibi” diye konuştum.
“EXPO 2016 ÇOK BÜYÜK BİR HATAYDI!”
Arüv, “Şimdi bu alanın bu şekilde kalması da doğru değil. Bakın, geçmiş yıllarda yapılan çok büyük bir hata var ki onu yüksek sesle ifade etmemiz lazım. Bu Expo 2016 için Aksu'da inanılmaz bir yatırım yapıldı. O günün milyar TL'leriyle ifade edilen bir yatırım yapıldı. Orada atıl halde duruyor” dedi.
YANLIŞ YATIRIM DOĞRU YATIRIM OLABİLİRDİ
Antalya’da yetkililerin Expo 2016’ya yaptığı yatırımın Vakıf Zeytinliğine yapılması durumunda büyük bir zeytin parkı olabileceğine değinerek, “Bu yatırım Vakıf Zeytinliğine yapılmış olsaydı, zeytinler korunarak halkın da kullanabileceği bir büyük bir zeytin parkı elde edilmiş olacaktık. Sen yine zeytin müzesini yap orada. Zeytin ürünlerini üret, sat yine orada. Ama orada Expo 2016'yı da yapabilecek imkan varsa bu da hayli hayli yapılabilirdi, yapmadık. Ama şimdi Vakıf Zeytinliğini koruyalım. Şehrin merkezinde halkın kullanamadığı bir alan olarak kaldı. Bu bölgeye bir çözüm üretmemiz gerekiyor. Zeytinleri elbette koruyacağız. Zaten özel kanunu var. 4086 sayılı zeytin kanununun 20. Maddesi gereğince zeytinliğe 3 km mesafe içerisinde herhangi bir faaliyet gerçekleştiremiyorsun. E zeytinliğin dibinde Ferrokrom fabrikası var, sanayi sitesi var. Yani tezatlıklar mevcut, anlatabiliyor muyum? Bir şekilde vakıf zeytinliği korunmalı. Ama bununla birlikte bu zeytinlik içerisine halkın da aktif olacağı birtakım rekreatif argümanlar eklenmeli, halk burayı kullanmalı” şeklinde konuştu.
REKREATİF ZEYTİN PARK HALİNE GETİRİLMESİ GEREKİYOR
Alanı korumaya yönelik alınan önlemlerin yetersiz olduğunu ileri süren Arüv, rekreatif zeytin park haline getirilmesi gerektiğini ifade etti. Arüv, “Siz şehrin merkezinde bu alanı yalnızca etrafını duvarlarla çevirerek koruyamazsınız. Evet, zamanında art niyetli olarak bu alanı vakıflardan alıp farklı projeler üretmek için harekete geçmiş birtakım gruplar oldu, engellediniz. Ticaret Borsası burayı yönetiyor ama buranın işlevini arttıracaksın. Burayı bir rekreatif zeytin park haline getirmelisiniz. Bununla ilgili kararlar anlaması gerek. Buranın yönetimi de tek başına ticaret borsasına bırakılamaz. Büyükşehir ise Büyükşehir, Kepez Belediyesi ise Kepez Belediyesi bu işin içerisine girmeli ve bu zeytinliğin rekreatif alan olarak topluma kazandırılması adına birtakım projeler geliştirilmeli. Yoksa bu şekilde bırakalım diye mücadele ederseniz 3-5 sene daha tutarsınız elinizde. Sonrasında birisi gelir, çöker ve burada sizin istemediğiniz, halkın istemediği birtakım projeler yapar ve siz de dışarıdan seyredersiniz” dedi.
“İMKANLAR ELVERİŞLİYKEN İYİ DEĞERLENDİRİLMELİ”
“Bizim istediğimiz halkın faydalandığı doğal bir yapıya sahip olmak, etrafı duvarlarla çevrili kimsenin faydalanamadığı bir yeşil alan değil” diyen Arüv, “Şu anki mevzuatımız, bu tarz yatırımların yapılmasına elverişli durumda. Sistemimiz buna elverişli durumda. Bu alan imar planlarında sit alanı olarak ilan edildiği için biz de sit alanı olarak işaretliyoruz. Ama bununla birlikte halkın kullanımına açık bir rekreatif alan haline getirilmesini istiyoruz. Bunun propagandası iyi yapılmalı. Halka bu alan iyi tanıtılmalı ve halkın kullanımına açılmalıdır” diye konuştu. Zeytinlik alanını bu şekilde kullanmak, ekonomik parametrelerle bu zeytinliğin varlığını ispatlamak falan hikaye.
Böyle bir şey mümkün değil. Antalya Ticaret Borsası sırf bu alan varlığını devam ettirebilsin diye burada fedakarlıklar yapıyor, gösterdiği özveri için Sayın Ali Çandır’a çok teşekkür ediyorum. Ama yetemiyor işte. Alanı halkın aktif olarak kullandığı bir alan haline getirmemiz lazım değişik argümanlarla. Bu alanın kendi finansmanını sağlayacak birtakım argümanlarla donatmamız gerekiyor. Sadece zeytinden elde edilecek gelirle bu işin olmayacağı da belli. Dolayısıyla bu vakıf zeytinliğini ne şekilde değerlendirebiliriz konusu Antalya kamuoyunda yüksek sesle tartışılması gerekiyor” sözlerine son verdi.