Toroslar ilçesindeki Osmangazi İlkokulu ve Ortaokulu'nda görevli sınıf öğretmeni 43 yaşındaki Melek Kaya, öğrencisi ile aynı okulda görev yaptığını yaklaşık 2 ay sonra sürpriz şekilde öğrendi. Yaklaşık 20 yıl önce Şanlıurfa'nın Viranşehir ilçesine bağlı Germen köyünde öğretmenlik yaptığı sırada öğrencisi olan Mustafa Daban'ın kendisinin görev yaptığı okula atandığını öğrenen Kaya, "Bir öğretmenin başına gelebilecek en güzel duygu. Çok güzel, çok mutlu oldum. Onun öğretmen olduğunu görmek, güzel yerlere geldiğini görmek, meslektaşım olması ve aynı okulda olmak gurur ve mutluluk verici bir duygu. Mustafa benim Germen köyünden öğrencim. Onunla 10 Kasım'da tesadüfen karşılaştık. O beni tanıdı, ben de onu tanıdım. Birbirimize sarıldık ve güzel bir an oluştu. Çok güzel bir duygu. Bir öğretmenin, aradan 20 yıl geçtikten sonra öğrencisiyle karşılaşması gerçekten mutluluk verici" dedi.
"AYNI OKULDA ÇALIŞIP DA BİRBİRİMİZİ İKİ AY GÖRMEMİŞİZ"
Mustafa'nın başarılı bir öğrenci olduğunu ifade eden Kaya, Daban'ın sosyal medyadan takip ettiği kadarıyla öğretmen olduğuyla ilgili bilgi sahibi olduğunu belirterek, "Ama aynı okulda öğretmen olduğumu düşünmek, hayal etmek benim için çok farklı bir duygu. Onunla aynı okulda çalışıp da birbirimizi iki ay görmemişiz. Bu da çok değişik bir duygu. Öğretmenler gerçekten geleceğin eserini oluşturuyor. İnsanın yetiştirdiği çocuğun sonra karşısında bir öğretmen olarak, bir doktor olarak, bir mühendis olarak çıkıp kendine ya da çevreye, vatanına, milletine hayırlı olduğunu görmesi, dünyanın en güzel duygusu. Hele ki bir de meslektaşın olup da aynı okulda aynı mesleği yapmak daha da bir onur verici" diye konuştu.
"ÖĞRETMENİMİZ BİZE HER ZAMAN İYİLİĞİ, DOĞRULUĞU, DÜRÜSTLÜĞÜ ÖĞRETTİ"
Osmangazi Ortaokulu'nda Beden Eğitimi ve Spor öğretmeni olarak görev yapan 30 yaşındaki Mustafa Daban ise Melek öğretmenin kendisi için çok kıymetli olduğunu söyledi. Öğretmenini yıllar sonra ilk kez gördüğünde duyduğu mutluluğu dile getiren Daban, ilk karşılaşma anlarının çok duygusal geçtiğini ifade etti. Öğretmeniyle aynı okulda görev yapmaktan dolayı büyük mutluluk duyduğunu kaydeden Daban, "Öğretmenimiz bize her zaman iyiliği, doğruluğu, dürüstlüğü öğretti. Milli ve manevi değerlerine bağlı bir nesil yetiştirdi. Ben de onlardan biriyim. O şuurla derslerime giriyorum" dedi.
"BİZİM İÇİN ROL MODELDİ"
Yaşadığı köyün dışına çıkabilmek için okuması gerektiğinin bilinciyle hareket ettiğini anlatan Daban, "Öğretmenimiz her zaman 'hayallerimize kavuşabilmemiz için tek çaremizin okumak' olduğunu söylerdi. Hiçbir pes etmedik. Her zaman hayallerimizin peşinden gittik. İyi ki ismi gibi Melek öğretmenimle aynı okuldayım. Melek hocamız bizim için çok kıymetli. Bizim için öğretmenden öte bir anne gibi. Onu çok seviyoruz. Melek hocamız bizim için rol modeldi. Köy okulunda okuduk, dışarıya kapalı bir ortamda büyüdük. Her zaman güzel örneklerle bizi büyüttü, okuttu. Tek çaremizin okumak olduğunun bilincindeydik" diye konuştu. Öğrencilere seslenen Daban, hiçbir zaman pes etmemelerinin ve hayallerinden vazgeçmemelerini istedi.
"İYİ Kİ BU OKULDA ÇALIŞIYORLAR"
Okul Müdürü Cemal Kaplan da güzel bir anıya şahitlik ettiklerini söyledi. İki öğretmenin çalışmalarına özverili şekilde devam ettiğini belirten Kaplan, "Bir öğretmen ile öğrencisinin aynı yerde çalışması bir baba ile oğulun kavuşması gibi duygu oluşturdu bende. İkisi de çalışkan, idealist, görevini ve vatanını seven öğretmenler. İyi ki bu okulda çalışıyorlar" dedi.