Son 3 yıl içinde dışarıdan alınan göçler nedeniyle Antalya gerek nüfus oranı olarak gerek toplu taşımacılıkta büyük sıkıntılar yaşamaya başladı.

Büyükşehir belediyesi tam bu sıkıntılarla boğuşurken bir de hükümetin akaryakıta yaptığı zamlar aracı olan orta gelirli sınıfı bile etkileyerek adeta belini büktü.

Reis Cabbar’da petrol bulduk müjdesini verirken, akabinde akaryakıta inanılmaz bir şekilde zam üstüne zam yapıldı.

Halk otobüs sahipleri toplu taşımada Belediyeyi sıkıştırarak zam istedi. Çaresiz kalan Başkan zam yaptı…

Zam yapmasına yaptı ama bir türlü hükümetin zam hızına erişmek ne mümkün…

Hükümet inanılmaz bir akaryakıta yapılan zamla Dünya rekorunu kırmaya niyetliydi…

İşte O yıllarda Otobüs sahipleri yapılan zamları protesto yapmak yerine otobüsleri seferden çektiler. 450 civarında olan otobüslerin 200-300’ü sahadan çekildi.

Belediye çaresiz ve çözümsüzlük içinde kıvranıyordu.

Otobüs sahipleri hükümeti protesto edeceklerine, onları boykot edeceklerine en kolayı halkı cezalandırmayı tercih ettiler. Yaptıkları bu eylem, Belediye ile ilgili çaresiz halkı karşı karşıya getirmek oldu.

Bunun adı korkaklıktı….

Gücü gücüne yetene denirdi…

Oysa Dünyanın birçok ülkesinde böyle korkun zamların yüzde onu bile ülkelerinde uygulansa kıyametler koparır hükümeti istifaya davet ederler….

Bizde ise sanki suçlu halkmış, Belediye imiş gibi otobüsler servisten çekilerek ceza veriyorlardı…

Bu yüzden Başkan Böcek çok prestij kaybetti…

Gelelim Lokanta ve kafeleri boykot etmeye…

Zenginlerin gittiği kafe ve restoranlara zaten bütçesi zayıf olan vatandaş gitmez. O işletmeler bir bardak ayranı 60 liraya satarlar…

Bu arz talep meselesi…

Sıradan vatandaşların gittiği Kafe ve restoran, lokantalar enflasyon sonucu ayakta kalma mücadelesi içindeler. İçinde bulunduğu karabatak ekonomi nedeniyle dükkân kiraları adeta uçmuş durumda. Vergi yükü çok ağır geliyor. İnsan çalıştırmak maliyetli bir durumda.  Elektrik gibi enerji faturası kirayı bile aşıyor.

Ayakta durmaya çalışan esnafı cezalandırmak neyin nesi…

Bu boykot kapitalist işletmelerin ekmeğine yağ sürmektir.

Bunun adı korkaklıktır…

Bunun adı aldatmacadır,

Elbette ülkemizde serbest ekonomi politikası vardır ama bunun yanı sıra hükümetin denetimi de söz konusudur….

Denetim yapamayan hükümetin yanlış politikalarının faturasını can çekişen esnafa çıkarmak ayıptır, günahtır…

Hedef şaşırtmaktır….