Mahallemizde ayrılalı tam 10 yıl olmuş. Ailece hala eski mahallemizdeki komşuları özlüyor zaman zaman fırsat buldukça görüşmeyi sürdürüyoruz. Cumartesi günü eski mahallemize uğradım. 2 aydan bu yana ilk kez gidiyordum. Önce berbere saç tıraşı sonra da mahalle bakkalımıza uğradım. Hal hatır derken benden bir istekte bulunarak ‘devren bakkal’ yazısından çıktı almamı söyledi. Çok şaşırdım. Nedenini sorunca işlerin günden güne kötü gittiğini, artık cepten harcama devresine girdiğini söyledi. Zaten o dolu raflar da boşalmıştı. Sadece ekmek gibi temel ihtiyaçlar dışında mal almadığını söyledi. Hükümetin kooperatifleşme programını hatırlatınca “Vatandaşta para yok abi. Para olmayınca kooperatifleşsen ne yazar, hepsi oyalama taktiği. Seçime kadar’’ diyerek umutsuzluğunu dile getirdi. Bu bakkal kapatacaktı. Onun gibi yüzlerce değil binlercesi aynı durumdaydı. Oysa ne anılarımız vardı. Mahallemizin bakkalı demek o mahallenin çınarı demektir.

Geçen hafta sonu hemşerim Fahri’nin kızı evleniyordu. Kepez’de düğün vardı. Davetliydim. Bahçede yani mahallenin parkında masalar kurulmuştu. Düğün başlamadan önce gelen konuklarla sohbete başladık. Gazeteci olduğumu duyunca sohbet koyulaştı. Sohbet ederken hemen siyasete girildi. Zor günler yaşadıklarını söyleyerek hayvan besiciliğin tükenmekte olduğunu belirttiler. Kuraklık ve elektrik, su, mazot pahalılığı nedeniyle çiftçilik yapamadıklarını ancak karınlarını doyuracak ihtiyaçları kadar ekim yaptıklarını söylediler. Hacı Zülküf bu konuda çok dertliydi. Konuklar tarafından saygı gören Hacının yakınmalarını ağzından çıktığı gibi aynen yazıyorum. “Hemşerim biz hepimiz geçmişte oyumuzu bizim ilçede AKP ye verdik. Neden dersen. Allah partisidir. Allah adamlarıdırlar dedik. Din kardeşleridir dedik. Yalan yanlış yapmazlar. Adaletsizlik, hainlik yapmazlar. Müslüman Müslümanın malını, parasına göz koymaz’’ dedik oy verdik. Gün geldi, zaman geldi gördük ki elimizde ne adalet kaldı, ne din kaldı, ne huzur. Eti yurt dışından getirdiler, buğdayı yurt dışından getirdiler, bizi tükettiler. Tüccarın eline mahkum ettiler. Din dediler, kuran dediler dine aykırı ne varsa hepsini yaptılar. Zengin çok zengin oldu. Köylü ekmeğe muhtaç kaldı’’ daha çok şeyler söyledi ancak bu kadarını yazabiliyorum.

Peki, bu seçimlerde ne yapmayı kime oy vermeyi düşünüyorsunuz dedim. “Bak efendi.. Bu Meral Hanım çıktı. Konuşmalarıyla gönlümüzü aldı. Anadır dedik, halden anlıyor dedik. Geçen gün HDP ile AKP buluşmasından sonra HDP’ye demediğini bırakmadı. HDP Kürt partisidir diye gelen vuruyor, giden vuruyor. Ben HDP’ye hiç oy vermedim. Bu kez anladık ki Kürdün bu ülkede düşmanı çoktur. Bir de O Aliağırlı mıdır nedir(Yavuz Aliağrioğlu’nu kastediyor) işte o tam bir Kürt düşmanı. Bakın Meral hanım, bizim kültürümüzde düşmanın bile kapısını çalsa buyur eder baş tacı ederiz onu. Düşmanlık baki kalır. Anlaşılan Efendi bunlarla yol yürünmez…’’

İşte altılı masadan da pek umutlu olmadıklarını bu şekilde dile getirdi.

Merak ettim İyi Parti’nin son çıkışlarını. CHP’ye sanki ayar vermeye çalışmaları, Cumhurbaşkanlığı sevdası hakkında acaba kentimizdeki İYİ partililer ne düşünüyordu. Birkaç tanıdığımı aradım. Yavuz Aliağrioğlu yaklaşan İYİ Parti kongresi endişesini yaşayarak kendini hatırlatıyor. Meral hanım bu partiyi siyasetin sağına çekerek Demirel ve ANAP’ın boşluğuna talip olarak yola çıktı. Hedefi düz iktidar olmak. Yavuz Muhsin Yazıcıoğlu’nun sağ kolu. MHP’den daha fanatik bir siyasi görüşü var. Koray Aydın desteklidir. Partiden ayrılıp yeni bir parti kurmak istediler ama taban bulamadılar. Meral Akşener Hanım’ın büyümesi bazılarını korkutuyor. Tasfiye edilme endişesi yaşıyorlar. Ellerinden gelse İYİ Parti’yi bitirirler. Taban kavga istemiyor. Taban sağcı, solcu istemiyor. Huzur ve sıkışmış ekonomiye çözüm istiyor’’ diye konuştular.

Meral hanımın HDP çıkışını da manidar bulduklarını belirterek “Etki altında kaldı. Biz AKP’den kopan muhafazakar Kürt oylarıyla birlikte büyüdük. HDP’nin tabanıyla da partiyle de kavgamız sorunumuz yok. Meral hanım yakında bu hatasını telafi edecektir. Buna inanıyoruz. Anlaşılan Meral Akşener, Partide güç elde etmek isteyenlere bir mesaj olsun diye HDP’ye sert çıkışta bulundu. Tabana bir mesaj vermek istedi” diye konuştular.

HDP’nin İYİ Parti gibi yasal bir parti olduğunu unuttu… Umarım altılı  masa halkına söz verdiği gibi sükûnetini koltuk kavgası yerine halkın hukuk, adalet, ekonomi sorunlarını dağılmadan yerine getirir. Bu ülke hepimizin barış ve kardeşlik olmadan huzur olmaz…

Birbirimize karşı tahammüllü olamazsak herkes kaybeder. Kazanan kötülüktür…

Haydi hayırlısı…