Antalya Ticaret Borsası’nın başkanlığını yürüttüğü Antalya Tarım Konseyi, “Antalya Tarımında İklim Değişikliği ve Tarımsal Ticarete Etkileri” başlıklı Tarım Sohbeti düzenledi. Prof. Dr. Mehmet Levent Kurnaz, “Antalya’nın kuzey batı kesileninde hafif kuraklık yaşanması söz konusu. Ürünlere, altyapıya, insana zarar verecek sel baskınlarına hazırlıklı olmalıyız” dedi

Antalya Ticaret Borsası’nın başkanlığını yürüttüğü Antalya Tarım Konseyi, “Antalya Tarımında İklim Değişikliği ve Tarımsal Ticarete Etkileri” başlıklı Tarım Sohbeti düzenledi. Online düzenlenen toplantının moderatörlüğünü Galip Umut Özdil yaptı. Toplantıya Birleşmiş Milletler (BM) Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Ekonomi ve Yatırım Danışmanı Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Barış Karapınar ile Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Mehmet Levent Kurnaz konuşmacı olarak katıldı. FAO Ekonomi ve Yatırım Danışmanı Doç. Dr. Barış Karapınar, salgın hastalıkların çoğunun kaynağının hayvanlar olduğunu bildirirken, doğa tahribatını azaltmazsak daha tehlikeli bulaşıcı hastalıklarla karşı karşıya olduğumuzu söyledi. Birleşmiş Milletler’in çölleşme ile mücadele çerçevesinde yaptığı bir çalışmada COVID sonrasında tarım sektörünün sosyoekonomik değişiminin ele alındığını belirten Karapınar, COVID’in temel nedenlerinden birinin insan doğa ilişkisi olduğuna dikkat çekti. 1940’lardan 2004’lere kadar 335 yeni hastalığın ortaya çıktığını, bunun yüzde 60’dan fazlasının hayvandan insana bulaştığını belirten Karapınar, “İnsan doğayı tahrip ederek kendi amaçları için dönüştürmüş. İnsan doğaya girdikçe yaban hayatıyla etkileşimi artıyor. Bu da salgın hastalıkların bulaşma riskini artırıyor. Son dönemde ortaya çıkan SARS, MERS, HIV, COVID gibi hastalıklar hayvandan insana bulaşan hastalıklardır. Doğayı tahrip ettikçe daha büyük hastalık ve felaketlerle karşı karşıyayız. 2050’lerde insan eli değmemiş toprağın oranı yüzde 10’a kadar inecek. Demek ki COVID gibi hastalıklara daha fazla maruz kalacağız. Bir sonraki hastalık bundan daha yoğun ve riskli bir hastalık olarak karşımızsa çıkabilir” diye konuştu.

KRİZİN ÇÖZÜMÜ YEŞİL PAKETTE

COVID nedeniyle 100 milyondan fazla insanın gıda krizi yaşamaya başladığını bildiren Karapınar, “Bunun nedeni, gıdanın olmaması değil, işsizlik, yoksulluk ve gıda fiyatlarının artmasından kaynaklı erişimdeki sıkıntı” dedi. Tarım sektörünün iklim değişikliği ve COVID sonrasında ciddi bir dönüşüme ihtiyacı olduğunu vurgulayan Barış Karapınar, krizin çözümünün yeşil paketlerde olduğunu bildirdi. AB’nin krizin çözümü için yeşil kalkınma paketine 1.8 trilyon Avro’luk bütçe ayırdığını, gelişmekte olan ülkelerin de kendi yeşil paketlerini açıkladığını belirten Karapınar, “Bu krizden çıkışın yolunu yeşile yatırım, sürdürülebilirliğe yatırım olarak ele alınıp, buna yönelik yatırım paketlerini açıklayan ülkeler var. Paris Anlaşmasını onaylamayan 6 ülkeden biriyiz. İklim değişikliği kırılganlıkları yüksek olan bir ülke olarak iklim değişikliğiyle mücadele etmeliyiz” dedi. Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Mehmet Levent Kurnaz, dünyanın küresel ısınma gerçeğiyle karşı karşıya olduğunu belirtti. Türkiye’yi ciddi bir kuraklığın beklediğini kaydeden Kurnaz, “Antalya’nın kuzey batı kesileninde hafif kuraklık yaşanması söz konusu. Güneydoğu Anadolu, Orta Anadolu’ya kıyasla Antalya bu işten o kadar zararlı çıkacak gibi görünmüyor. Antalya’da yağış miktarında çok büyük farklılık söz konusu olmayacak. Ama normal yağış yerine sağanak yağış gelmeye başlayacak. Ürünlere, altyapıya, insana zarar verecek sel baskınlarına hazırlıklı olmalıyız” dedi. HABER MERKEZİ