Dünyanın en tanınan kentlerinden birisidir Antalya... Dünyanın sayılı ve en çok tanınan turizm kentlerindendir…

 İşte bu nedenle de sık sık Antalya için ‘Türkiye’nin dünyaya açılan penceresi’ ifadesi kullanılır. Antalya bu günlerde dünyanın yine en fazla konuşulan kentlerinden birisi haline geldi. Ancak bu kez deniziyle, güneşi ile ya da tarihi yerleri ile değil. G-20 zirvesine ev sahipliği yaptığı ya da ünlü futbol kulüplerini ağırladığı için de değil. Şu anda maalesef Antalya teleferik kazası ile dünya gündeminde…

Bir kere şunu belirtmek isterim ki, kamunun kontrolünü sağlayamayacağı hiçbir sistemi kurmaması gerekiyor. Yani eğer kafesten kaçan aslanı yakalayacak ekibiniz yoksa, hayvanat bahçesi kurmayacaksınız. 1990’lı yıllardı. Antalya’da bir binanın en üst katında çıkan yangını söndürecek itfaiyemiz yoktu. İnsanlar vinçlerin ucuna takılan çöp konteynerleri ile kurtarılmıştı. Dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı Hasan Subaşı bu yaşananlardan sonra itfaiyeye tarihinin en büyük itfaiye yatırımını yapmıştı. Yani ruhsat verdiğiniz kata itfaiyenizin ulaşması gerekiyor. Yoksa o ruhsatı vermeyeceksiniz.

TELEFERİK KAZASI

Gelelim teleferik kazasına… Bir kere bana göre eğer böylesi bir durumda teleferiğin içerisindeki insanları tahliye edecek ekipmanınız yoksa, böyle bir sistemi kurmamanız gerekiyor. İnsanlar 20 saate yakın o kabinlerin içerisinde beklediler. Burada korkudan kalp krizi geçiren de olabilirdi.

Tabi bu arada benimle yaşıt Memiş Gümüş isimli bir avukat düşerek yaşamını yitirdi. Kendisine Allahtan rahmet diliyorum. Tabi çok sayıda da yaralı var. Bu olay sadece Antalyalı olduğum için beni üzmedi. Aynı olay Hindistan’da olsa Pakistan’da da olsa beni üzerdi. Çünkü insanlık duygusu yaşayan herkes böylesine elim bir olaya üzülür.

LİNÇ KAMPANYASI BAŞLADI

ncak daha olayın ilk dakikalarından itibaren bir linç kampanyası başlatıldı. Belli ki bu kişiler için ölümün, yaralının bir anlamı yoktu. CHP’liler burayı yapan Menderes Türel’e, AK Partililer ise Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhitti Böcek ve eskinin ANET Genel Müdürü, şimdinin Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz’e saldırdılar.

İnsaf yahu durun hele bir olay ortaya çıksın. Özellikle de Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz bana göre çok acımasızca eleştirdi. Beni yakından tanıyanlar bilir. Sayın Kocagöz ile hiçbir samimiyetim yoktur. Hatta belki de kendisini en fazla eleştiren gazetecilerden birisiyimdir. Daha önce ANET ile ilgili değil, siyaseten aleyhine yazdığım birçok yazı vardır. 

SEZAR'IN HAKKI SEZAR'A

Ama Sezar’ın hakkı Sezar’a… Şimdi 2022 yılında ihale yapılmış. Lisanslı bir firma ihaleyi almış. Buranın ağır genel bakımı için 3 milyon 220 bin TL artı KDV ödenmiş. Bakım 10 Ocak ile 28 Şubat tarihleri arasında yapılmış. Ayrıca aynı firmaya 2022 yılında aylık bakımları için bir milyon 746 bin TL + KDV ödenmiş.

Yıl 2023 olmuş. Bu kez ağır bakım ücreti olarak 5 milyon 500 bin TL ödenmiş. 23 Ocak 13 Mart tarihleri arasında ağır bakım yapılmış. Yine aylık bakım ücreti olarak da 4 milyon 500.000 TL + KDV şirket hesabına yatırılmış.

Yıl 2024’e gelmiş. Kimse seçim var şimdi bununla mı uğraşacağız dememiş. Ağır genel bakım 22 Ocak 22 Mart tarihleri arasında yapılmış. 6 milyon 554 bin 874 TL + KDV ağır bakım ücreti ödenmiş. 2024 aylık bakım ücreti de 10 milyon 800.000 TL + KDV’ymiş. Ancak maalesef aylık taksitlerle ödenen bu paranın mayıs ayı olmayacak. Çünkü o teleferik yeniden devreye girer mi, girerse yeniden halk biner mi tartışma konusu.

ŞİRKET SORUMLULUĞU ALACAK

Şimdi gelelim meselenin özüne eleştiri bombardımanına tutulan Mesut Kocagöz bu görevden aylar önce ayrılarak belediye başkan adayı olmuş. Kaldı ki diyelim ki görevinin başında. ANET zamanında teleferik işletmesi için kurulan bir şirket değil ki? ANET burada aslında organizatör. Doğaldır ki teknik işlerle ilgili ihale yapacak, ihaleyi alıp paraları kasasına koyan bu şirket de tüm sorumluluğu üzerine alacak. Kaldı ki bu şirket merdiven altı bir yer değil, devletten lisans almış bir şirket…

Bakımı yapılmış asansör her bozulduğuna apartman yöneticisini mi suçlayacağız?

ADALET SİZE DE LAZIM

Arkadaşlar lütfen yapmayalım. Ölüm üzerinden, kaza üzerinden siyaset olmaz. Bunu daha çok eleştirenlerde belli ki son seçim sonuçlarını içine sindiremeyen siyasetçiler. Ama atladığınız bir şey var. Sizler siyaset kurumunu böyle yıprattığınız için halk nezdindeki itibarınız gittikçe azalıyor. Yani bir başka ifadeyle kendi kalenize gol atıyorsunuz.

Eğer demokrasiye inanıyorsanız, seçim sonuçlarını da içinize sindirmeyi bilmelisiniz. Adalet bunu gerektirir. Unutmayın ki o adalet de bir gün size de lazım olabilir...

Esen kalın…