Birkaç gün önce raylı sistemin üçüncü etabı için temel atma töreni düzenlendi.

Temel atma töreninden sonra da kısım kısım yapılacağı açıklandı.

Şöyle bir araştırma yaptım. Antalya’ya ilk olarak Nostalji tramvayı getirilmiş. Sampi Kavşağı’ndan Müze önüne kadar raylar döşenmiş.

Tabi demir yığını bu titreşimle falezler üzerinde bayağı bir etkisi oluyormuş.

Bir iddiaya göre de önünden tramvay geçen o zamanın Özel İdare binasında kolon patlaması olmuş. Ve bunun üzerine içindeki kurumlar boşaltılınca da hiçbir işe yaramadığından mıdır nedir yıkılıp yerine şimdiki Seymenler parkı yapıldı.

Kent içinde yeşil alan yapılmasına karşı değiliz.

Kent içinde toplu taşımaya katkıda bulunacak modern sistemlerin yapılmasına da karşı değiliz.

Ancaaaaak,

Bunlar yapılırken kentin danışılacak bir sürü kurumları olduğuna da inancımız sonsuz.

Yani STK’lar ne güne duruyor.

Bunları sanmıyorum ki kente iyi bir şey yapılacaksa ‘Tüh. Kaka’ desinler.

Çözüm arayacaklar ve mutlaka bu tür yapılaşmaya bir çözüm getireceklerdir.

Yani, bu tür yapılaşmayı yapmaya kalkanlar, ‘Ben yaptım oldu’ dememesi gerekir.

Buyurun üçüncü etap Raylı Sistem için start verildi ve açıklamaya göre güzergahta 3 bin ağaç sökülecekmiş. Bunların bakımları yapılacakmış. Ondan sonra da yeni yeşil alanlara dikileceklermiş.

Ben kesinlikle Orman Mühendisi değilim.

Şimdiye kadar çiftçilikle de uğraşmadım. Ziraat Mühendisi ise hiç değilim.

Tramvayın geçeceği yerlerden sökülen ağaçlara bir bakalım.

Bunların kökleri, taçlarının izdüşümüne kadar dağılır. Yani ağacın tacı ne kadar büyükse, kökleri de o kadar geniş alana yayılır. Bir de yeraltından su alacağını düşünürsek gittiği derinlikleri siz hesaplayın.

Buralardan sökülüp, bakımı yapıldıktan sonra,  yeni yerine dikilince, acaba buraya adaptasyonu olur mu?

Yani bulunduğu yerdeki köklerinden koparılan bu ağaçlar (!) yeni yerlerinde gerekli bir şekilde büyür mü?

Yoksa kuruduğu için buraya adapte olmadı denilip sökülüp odun mu olur?

Ben bunu merak ediyorum.

Eğer kurursa yazık o güzelim ağaçlara. Yok, kurumazsa o zaman diyecek hiçbir şeyim yok. Şimdiden özrümün kabulünü dilerim.