Hükümet zaman zaman vatandaşın imdadına yetişiyor aldığı kararlarla.

Bu kararlar veya ‘AFLAR’ her ne kadar siyaseten olsa da, yıllardır mükelleflerin belini büken ödemeler yüzünden alındığı belli.

Ha bu ödemeler zamanında yapılsaydı ne olurdu?

Devlet, daha doğrusu bütçe alacaklı duruma düşmezdi.

Alınan bu vergiler devletin geliri değil miydi?

Elbette devlet bunlarla bütçesini hazırlıyor, bunlarla yatırımları yapıyor.

Vatandaş, daha doğrusu mükellef borcunu ödemezse ne olacak o zaman durum?

İşte o zaman da devlet dışarıdan borç aramaya gitmeyecek mi?

Hadi şimdi yapılandırmalar çıktı ortaya.

Bunları yapılandıran vatandaş, yeniden borçlanma yoluna gitmeyecek mi?

Gidecek elbette.

Şu son çıkan yapılandırmaya bakalım hele.

Hala devlete olan borcunu, (her ne kadar faizi silinecek olsa bile) gidip yapılandırmıyor ki, kurumlar hala bu yasayı ve faydalarını anlatıyor.

Hani anne ve babalarımız söyler ya,

“Anlata anlata dilimde tüy bitti” diye…

Dilde tüy bitmez elbette.

Ama bizler büyüklerimizin anlattıklarını, anlamamada direniyoruz sanırım.

Elektrik faturası gelmiş, geldiği gün ödeyiniz.

Su faturası da öyle.

Telefon, kira…

Say say bitmez ödenecekler.

Ama sanırım Türk milleti olarak ödeme konusunda biraz ketumuz.

Ondan sonra da bekleriz devletten bir af çıkarsın da çaresine bakalım diye.

Ya yapılan yatırımlar ne olacak?

O zaman ülke dışından sağlanan kredilerle yapılmaya başlanacak.

O kredileri kim ödeyecek?

Sen, ben, onlar ödeyecek.

Çünkü her lüksün bir gideri vardır.

Bu arada anlatmadan geçemeyeceğim.

Yıllar önce ilgili bakan ve milletvekilleri ile aramız oldukça iyiydi. Kente geldiklerinde görüşüyorduk. Onlara “Her kentin giriş ve çıkışlarına birer kulübe koyun. Geçen araçlardan gidecekleri yere göre kilometre başına para alın” dedik.

El cevap, “Biz seçilmiş insanlarız yaparsak seçmen bir daha seçmez bizi” oldu.

12 Eylül darbesinden sonra kurucu meclis üyelerine bahsettik, onlar da “Biz geçiciyiz, seçilenler yapsın” oldu

Ardından rahmetli Özal geldi, otoyolları paralı yaptı kimsenin gıgı çıkmadı. Bir iki mırıldanmanın ardından paşalar gibi verip parayı lüks yollardan gitti herkes.

Şimdi ise yapılandırmayı da dikkate almayıp bekliyorlar.

Ama tren kaçarsa ben karışmam ha…