Birleşik Kamu-İş Sendikası bir araştırma yapmış ve ülkemizdeki açlık ve yoksulluk sınırlarını açıklamış.

Daha doğrusu, onurumuzla yaşayacağımız, namerde muhtaç olmayacağımız sınırları belirlemiş Birleşik Kamu-İş Sendikası…

Genel Başkanı Mehmet Balık da, geçmiş yıllarla bu yılı örnekleyerek rakamları teker teker sıralamış.

Ancak benim aklımın takıldığı bölüm

‘ONUMURUZLA YAŞAYABİLECEĞİMİZ’

Olayına açıklık getirmesiydi.

Birleşik Kamu-İş Sendikası, yaptığı araştırmaya göre yaptığı açıklamada kullandığı cümle aynen şöyle:

“Gıda ve gıda dışı ihtiyaçların insan onuruna yaraşır bir şekilde ve yoksunluk hissi çekilmeden karşılanabilmesi için…”

Yani biz insanlar onurumuzla yaşayabiliyorsak, bunu sürdürebiliyorsak bir şeylerden ödün vererek değil sanırım.

Ya çocuklar aç yatıyor, ya da büyükler aç yatıp çocukların karnını doyuruyor.

Yanı açlık sınırı ile mücadelesini sürdüren insanlarımız onurlarını kaybetmemek adına başka şeylerden feragat etmiyor.

Ancak,

Son günlerde özellikle kamuoyunu yakından ilgilendiren bir konu var.

Çocuk istismarı…

Ben buna çocuk istismarı demeyeceğim. Ucunda ölüm varsa, yaptığı iğrençliği kapatmak adına işlenen cinayettir bunlar.

Yani tecavüzünü örtbas etmek için işlenen cinayetlerdir.

Asıl bununla birlikte yukarıda bahsettiğim açlık ve yoksulluk sınırlarını irdelemek gerekir sanırım.

Aç bir insan sadece gıdaya aç değildir.

Her şeye açtır. Bu açlığını gidermek için ise başvurmayacağı yol da yoktur.

Çünkü açlıktan gözü dönmüştür bir kere.

Eğer bu kişi onuruyla yaşamak adına kendisine bir şeyler verilseydi, adı ne olursa olsun, ister istismar deyin, isterseniz tecavüz, bunların hiç birine başvurmayacaktı.

Yani, açlık ve yoksulluk sınırlarının altında elde edilen gelirler, insanları her türlü başkaldırışa sürüklerdi.

Ondan sonra da gazetelerde, TV’lerde boy boy bu haberler yer alır, sonra da “İdam” çığırtkanlığına başlardık milletçe.

Bırakın bu çığırtkanlığı.

Eğer bu karar çıkarsa acısını açlık ve yoksulluk zulmü altında ezilen bizler değil, bunun bahanesiyle birçok kişi çekecektir.

Bırakın bu çığırtkanlığı,

Bu çığırtkanlıkla yanacak canları düşünün. Sadece istismar veya adı ne olursa olsun onlar cezalandırılmayacaktır.

Örnekleri vardır, padişahın fermanı karşısında boynumuz kıldan ince olacaktır.