Aile geçmişinde kalp rahatsızlığı olan kişilerin genetik yatkınlık nedeniyle bir kardiyoloji uzmanına görünmelerinin önemli olduğunu ifade eden Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Hüseyin Okutan, “Atar damar hastalıkları ve bu damarların tıkanıklığı en çok koroner damarlarda görülüyor ve halk arasında da bu kalp krizi olarak biliniyor. Kalbimizi besleyen koroner damar dediğimiz küçük ve ince damarlar, çapları 1 ila 2 milimetre civarındadır ve bu damarların tıkanıklığı çok erken yaşlarda başlamaktadır. Erkeklerde 30-35’li yaşlarda, kadınlarda da 40’lı yaşlardan sonra damarlarda tıkanma, kalp krizi ve kalp krizine bağlı olarak da yaşam kaybına kadar ilerleyen bir klinik tablo oluyor ve en önemli ölüm nedeni olarak karşımıza çıkıyor.” diye konuştu. Prof. Dr. Hüseyin Okutan, Antalya Gündem’e yaptığı açıklamada kalp krizi risk faktörlerini de sıraladı. 

Kalp Ve Damar Cerrahi̇si̇ Uzmani Prof. Dr. Hüseyi̇n Okutan

AİLE GEÇMİŞİ HAYATİ ÖNEME SAHİP

Aile öyküsünde kalp hastalığı bulunan kişilerin kardiyoloji uzmanına danışmalarının hayati önem taşıdığının altını çizen Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Okutan, “Damar tıkanıklıkları çok erken yaşlardan itibaren başlamaktadır ve çocukluk döneminden itibaren de kalp ve damar hastalıklarına yakalanmamak için bu risk faktörlerini iyi bilmek lazım. Kalp hastalıkları yaşlandıkça daha çok görülüyor ancak bazen gençlerde de görülebiliyor ve hatta yaşlı birinin kalp damarları ya da diğerleri tamamen normal olabiliyor. Bu kapsamda, risk faktörleri belirleyici oluyor. Koroner kalp hastalıklarında genetik nedenler başta olmak üzere sigara kullanımı, yüksek tansiyon, kolesterol, yağlı beslenme ve hareketsiz yaşam gibi alışkanlıkların kalp krizi riskini artırıyor. Ayrıca kalp rahatsızlıkları erkeklerde daha çok görülürken, kadınlarda da menopoz öncesi daha az görülüyor ve menopoz sonrası kalp hastalıklarının görülme oranları erkeklerinkine yaklaşıyor.” açıklamalarına yer verdi.

Muhabir: GÖZDE DOLAYMAN