Türkiye’de 2024-2025 adli yılı açılışı düzenlendi. Antalya’da gerçekleştirilen adli yıl açılışı Antalya Adalet Sarayı’nda açılış töreni yapıldı. Aynı zamanda Antalya Barosu Başkanı Hüseyin Geçilmez ve baroya üye avukatlar, Antalya Cumhuriyet Meydanı’nda bulunan Atatürk Heykeli’ne çelenk bırakma töreni gerçekleştirildi. Antalya Barosu Başkanı Geçilmez, bildiriyi okumdan önce hukukun üstünlüğü ve bağımsız yargı konularındaki kararlılığını vurguladı. Başkan Geçilmez, Antalya Barosu adına okuduğu bildiride, savaşın ve adaletsizliklerin gölgesinde kalan dünya barışına dikkat çekti. Ayrıca Geçilmez okuduğu bildiride, mevcut adli yılın zorluklarına rağmen, adaletin ve hukukun savunulmasında kararlı olduklarını belirtildi.
DÜNYA BARIŞI TEHLİKEDE
Antalya Barosu Başkanı Hüseyin Geçilmez, bildiriyi okumadan önce şu ifadelere yer verdi: “30 Ağustos Zafer Bayramı'nı kutluyor, Başkomutanımız Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını saygı ve minnetle anıyorum. Dün, 1 Eylül Dünya Barış Günü'ydü; Hitler Almanyası’nın Polonya'yı işgaliyle başlayan İkinci Dünya Savaşı'nın ilk günü. Bu nedenle barış hem toplumsal hem de uluslararası alanda en çok aradığımız kavram haline geldi. Ancak, Orta Doğu'da süregelen savaşlar, Filistin’de İsrail zulmü ve Ukrayna’da Rusya’nın saldırıları barışı tehlikeye atmaya devam ediyor. Yeni adli yılda barış ve adalet dolu günler görmeyi diliyorum.”
“YARGI BAĞIMSIZLIĞI ZAYIFLADI”
Başkan Geçilmez, yargı bağımsızlığının zayıfladığına vurgu yaparak, “Ülkemizde ise bazı kavramlar anlamını yitirmeye başladı. Yargı bağımsızlığı zayıfladı, ekonomi kötüleşiyor ve liyakatsizlik artıyor. Adliyede yaşanan skandal, adalet mekanizmasının çöküşünün bir yansımasıdır. Ancak umudumuzu kaybetmeyeceğiz; avukatlık ve hukukçuluk, her zaman mücadeleye öncülük etmektir” dedi.
HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ YARGI BAĞIMSIZLIĞI VURGULANDI
Antalya Barosu adına bildiriyi Antalya Barosu Başkanı Hüseyin Geçilmez okudu. Başkan Geçilmez, okuduğu bildiride yeni adli yılında hukukun üstünlüğünü ve yargı bağımsızlığını savunmaya devam edeceklerini vurgulayarak, “Yeni adli yılda da hukukun üstünlüğünü bağımsız yargıyı ve mesleğimizi savunmaya devam edeceğiz” dedi.
Geçilmez okuduğu bildiride şu ifadelerle sürdürdü: “2024-2025 Adli Yılı’nı, yargı sistemimizin ve avukatlık mesleğimizin sorunlarını dile getirmek zorunda kalarak değil, yurttaşların adaletin sağlanacağına güven duyabilecekleri bir hukuk sisteminin unsurlarını hep birlikte inşa edebilmenin heyecanıyla karşılamak istiyoruz. Biliyoruz ki, sosyal kurumların birinci erdemi olan adalet beklentisine cevap vermek, hepimizin sorumluluğudur.”
AYM KARARLARINA UYGUN HAREKET EDİLMELİ
Geçilmez tarafından okunan bildiride, avukatlık mesleğinin ağır sorunları olduğuna değinilirken, anayasal düzende AYM kararlarına uygun davranılmasını savunduklarını ifade ederek, “Türkiye Barolar Birliği ve Barolar olarak bugüne kadar bir yandan mesleğimizin ağır sorunlarına çözüm aramak için mücadele ederken öte yandan insan hakkı ihlallerine karşı onurlu yaşam hakkından, olağanüstü mahkemelere karşı bağımsız mahkemelerden, keyfiliğe karşı liyakatten, cezasızlığa karşı kanun önünde eşitlikten, darbe ve darbe girişimlerine karşı demokrasiden, şiddete karşı mağdurdan, baskı ve engellemelere karşı özgürlükten yana olduk. Demokrasinin en önemli unsuru olarak seçmenin iradesine saygı duyulmasını, hukukun üstünlüğünü, yargı bağımsızlığını, anayasal düzenin de bir gereği olarak AYM kararlarına uygun hareket edilmesini savunduk” şeklinde ifade edildi.
Bildiride terör eylemlerine karşı olduklarına yönelik ifadelerine yer veren Geçilmez, “Nereden geldiğine bakmaksızın her türlü terör eyleminin ve insanlığa karşı işlenen tüm suçların karşısında yer alırken gücümüzü hukuktan aldık. Hiçbir mağdurun kimliğini sorgulamadık ve adalet arayan her yurttaşımızın ve gerektiğinde uluslarası arenada mazlum halkların sesi olduk. Ortak dilimiz olan hukuk sayesinde evrensel değerlere aynı hassasiyetle, bölünmeden, parçalanmadan sahip çıktık” şeklinde konuştu.
“TOPYEKÛN ADALET”
Bildiri kapsamında hukukun toplumsal düzenin bir parçası olduğunu savunarak, “Hukuk, adalete yönelmiş bir toplumsal yaşama düzenidir; dolayısıyla talebimiz, topyekûn adalettir. Bunu sağlamanın ödülü ise toplumda adalete olan güven duygusunun artması, yurttaşlık bilincinin yerleşmesi, suçun azalması, toplumsal barışın ve refahın yükselmesidir” şeklide ifade edildi.
Geçilmez, “Adaletin sağlanması için adil yargılanma, adil yargılanma içinse bağımsız yargı ve etkili kullanılabilecek bir savunma hakkı şarttır. Savunma ayağı eksik veya güçsüz bırakılarak adalet tesis edilemez. Savunma hakkının temsilcisi olan avukatlık mesleğinin sorunları çözülmeden yurttaşların adalet talebine karşılık verebilmek mümkün değildir. Önemle ve altını çizerek ifade etmek isteriz ki, Diploma makinası hâline gelen hukuk fakültelerine önlem alınmadan, Stajyer avukatların, hâkim, savcı yardımcıları gibi devletten ücret alarak staj süreçlerini verimli geçirmeleri sağlanmadan, Önleyici avukatlık modelinin geliştirilerek meslek alanlarını genişletecek yasal düzenleme yapılmadan, Kamu avukatlarının özlük hakları mesleğin onuruna uygun olacak şekilde düzenlenmeden, Bağlı çalışan avukatların hakları bakımından düzenleme yapılmadan, CMK Ücret Tarifesi mesleğin onuruna uygun olacak şekilde belirlenmeden.
Yargı faaliyetlerinde KDV oranı düşürülmeden, CMK ve Adli Yardım sisteminde ise tamamen kaldırılmadan, Avukatların diğer yargı görevlileri ile emeklilikte yaşadığı ağır eşitsizlik ortadan kaldırılmadan,
Avukata dönük şiddet vakalarının önlenebilmesi ve caydırıcılık bakımından yasal düzenlemeler yapılmadan, savunma hakkının etkin kullanımından ve haliyle adil yargılamadan bahsedilemez” sözleriyle sonlandırdı.
