İstanbul’da yaşanan 6,2 büyüklüğündeki deprem yürekleri ağza getirdi. Uzmanlar geçmiş yıllarda pek çok kez İstanbul depremi konusunda uyarıda bulunmuştu. Ancak 23 Nisan 2025 tarihinde meydana gelen depremle gerçekleri bir kez daha gözler önüne serildi. Depremin ardından vatandaşlar en yakın deprem toplanma alanına akın ederken toplanma alanlarında ise AVM, inşaat, apartman ve kavşakların olduğu görüldü.
Türkiye’nin deprem bölgesi olduğu unutulmasının yanı sıra deprem vergileri, toplanma alanları ve insanların güvenliği için alınan önlemlerde ise her depremde sınıfta kalıyor. Uzmanlar, İstanbul’da deprem yaşanacağını ve bu konu ile ilgili önlemlerin alınması gerektiğini çok kez dile getirmişti. Benzer bir durum Antalya’da içinde geçerli. Antalya’da olası bir deprem gerçeği ile karşı karşıya ancak yetkililerin aldı önemlerin yetersizliği endişelere yol açtı.
ANTALYA’DA TOPLANMA ALANI NEREDE?
Antalya’da olası deprem ya da afet yaşanması durumunda toplanma alanlarına bakıldığında birçok alanının üzerine çocuk parkları, inşaatlar veya alışveriş merkezleri yapıldığını görülüyor. Ayrıca, e-Devlet üzerinden toplanma alanı sorgulaması yapıldığında, Antalya’da pek çok bölgede bu alanların apartman, yol, alışveriş merkezi ya da kavşak gibi yapılara dönüştüğü gerçeği görüldü.
GÖSTERMELİK DEĞİL AMACINA UYGUN ALAN OLMALI
Deprem sonrası Antalya’nın toplanma alanlarıyla ilgili antalyaningundemi.com’a özel konuşan Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Mustafa Karancı, dikkat çekici açılamalarda bulundu. Başkan Karancı, Antalya’nın bazı bölgelerinde yapılaşmaya uygun yerlerin toplanma alanı göründüğünü ancak bazı yapıların da bulunmadığı alanlar, toplanma alanı olarak belirlendiğini söyledi. Başkan Karancı, toplanma alanlarının daha sonra belediyeler tarafından ruhsat verilerek yapılaşmaya açılabildiğini ve bu alanların mutlaka yeniden değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Başkan Karancı, Antalya’nın da deprem gerçeğini hatırlatarak çalışmaların sözde değil sahada uygulanması gerektiğini savundu.
Toplanma alanlarıyla ilgili AFAD ve belediyelerin geçmişte ortaklaşa gerçekleştirdiği çalışma, oldukça değerli ve gerekli bir girişim olduğunu vurgulayan Başkan Karancı, bu alanların belirlenmesinde yalnızca yasal zorunlulukların yerine getirilmesi için değil, amacına uygun ve kullanışlı bir şekilde yapılması gerektiğini belirtti. Başkan Karancı, konuşmasında şu sözlere yer verdi:
“Toplanma alanlarının, bir deprem ya da afet anında vatandaşların gerçek ihtiyaçlarını karşılayıp karşılamayacağı mutlaka yerinde denetlenmelidir.”
TOPLANMA ALANLARI İÇİN NET KRİTERLER ORTAYA KONULMADI
Yetkililerin kentte genelinde mevcut açık alanları, yeşil alanları, spor alanları, kamu kurumlarının bahçeleri, cami veya okul gibi sosyal alanları belirleyerek bunları acil durum ve toplanma alanları olarak belirlendi. Ancak bu alanlarla ilgili net kriterlerin olmadığını söyleyen Başkan Karancı, konuşmasında “Ülkemizdeki asıl sorun, kentleşme pratiği içinde bu toplanma alanlarının belirlenmesi için net kriterlerin henüz ortaya konulmamış olmasıdır. Bu kriterlerin açıkça tanımlanması ve bu alanların yeniden ele alınması gerekmektedir” ifadelerine yer verdi.
SÖZ VAR İCRAAT YOK
Deprem sonrası bazı gerçeklerin hatırlanırken, “Lafla peynir gemisi yürümüyor” diyen Başkan Karancı, ülkemizin bir deprem ülkesi olduğu gerçeğini kabul edildiğini dile getirdi. Aktif fay hatları üzerinde oturduğumuzu, tüm yetkililer, kamu görevlileri, yerel ve merkezi idareciler tarafından kabul edilmiş olduğunu Aktaran Başkan Karancı, konuşmasında şu sözlere yer verdi:
“Birçok mevzuatımız bu gerçeğe göre düzenleniyor. Ancak, uygulamada işler çok yavaş ilerliyor ve mevzuatlar sahada yeterince etkin bir şekilde hayata geçirilemiyor. Antalya’daki 19 ilçe belediyesinin 11’inde jeoloji mühendisi istihdam edilmiyor. Binaların zemin ve temel incelemeleri dahi yapılmadan ruhsatlar verilebiliyor. Bu bana göre çok acı bir gerçek.”
TOPLANMA ALANINA İNŞAAT
Toplanma alanlarıyla ilgili mevzuatta, ilgili kurumlar vatandaşların toplanma alanlarını belirleyip, bu alanlara levhalar koyarak vatandaşların ilk etapta güvenli bir noktada bulunmasını sağlamalı ibaresine yer verildiğini aktaran Başkan Karancı, “AFAD ve belediyeler bu yerleri belirlerken, mevzuatı yerine getirebilmek adına gördükleri her boş alanı toplanma alanı ilan etmiş, ancak sonrasında revize yapmamışlar. Eğer bir toplanma alanında inşaata izin verip ruhsat veriyorsanız, bunun yerine başka bir alanı toplanma alanı olarak göstermeniz ve bu alanları mutlaka yenilemeniz gerekiyor. Aksi takdirde, insanları güvenli yerler yerine alışveriş merkezlerine ya da binalara yönlendirmiş oluyorsunuz ve bu durum, ülkemiz adına son derece üzücü bir gerçektir” diye konuştu.
“GÜNÜMÜZ, GEÇMİŞİN AYNASIDIR”
Toplanama alanlarında revizyonların mutlak suretle yapılması gerektiğini vurgulayan Başkan Karancı, şu sözleri kullandı:
“Bir toplanma alanına ruhsat veriyorsanız, o alanın boşluğu kadar başka bir yerde halkın ihtiyaçlarını karşılayacak nitelikte bir toplanma alanı sağlamalısınız. Jeolojinin bir gerçeği var: Günümüz, geçmişin aynasıdır. Geçmişte yaşanan olaylar, günümüzde oluyor ve gelecekte de olmaya devam edecek. Bu durum, dünyanın varlığı boyunca sürecektir.”
ANTALYA İÇİN SÖZDE DEĞİL SAHADA UYUGULAMA OLMALI
İstanbul deprem gerçeğiyle yüzleştiği gibi Antalya da bir gün yüzleşebileceğini hatırlatan JMO Antalya Şube Başkanı Karancı konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı:
“Antalya’da da geçmişte büyük depremler ve yıkımlar yaşandı. Dirençli kentleşme için mutlaka jeoloji bilimine kulak vermeliyiz. Artık önlemleri yalnızca sözde değil, sahada uygulayarak dirençli bir Antalya için hep birlikte harekete geçmeliyiz.”