Akdeniz Elektrik Dağım Şirketi’nin önünde CHP Antalya İl Başkanlığı tarafından basın açıklaması yapıldı. Başkan Kamacı, her ay vatandaşın cebini yakan elektrik faturalar için eleştirileri sıraladı. Başkan Kamacı, elektriğin artık yiyecekten, içecekten ve ısınmadan feragat edilerek kullanılabildiğini, bunun da yanlış enerji politikalarının bir sonucu olduğunu dile getirdi.
“546 MİLYON DOLARA ÖZEL SEKTÖRE SATILDI”
Başkan Kamacı; “Hatırlatalım. 2012 yılında Antalya’nın da içinde bulunduğu Akdeniz Elektrik Dağıtım A.Ş., 546 milyon dolara özel sektöre satıldı. O günün dolar kuru 1.60 TL idi. Şirket bu bedeli cebinden ödemedi; bankalardan dövizle kredi çekti. Yani Türk lirası geliri olan bir işe dövizle borçlandı. Bu borcun halka yıkılacağı o günden belliydi.
Bugün dolar 38 TL’yi aştı. Şirketler borçlarını ödeyemiyor. Peki, çözüm ne? Yine halka fatura edilmek. Yapılan her zamla, gelen her faturayla halk bu borcu ödüyor. 5 Nisan 2025 itibarıyla elektriğe yüzde 25 zam yapıldı. Bu sadece bir oran değildir. Bu, sofradaki ekmeğimizden, çocuğumuzun defterinden, cebimizdeki son kuruştan alınan bedeldir. Türkiye’de 42 milyon elektrik abonesi vardır. Bu zamlardan konut abonelerinin yüzde 97’si doğrudan etkilenmektedir. Her ay vatandaşın cebinden 5 milyar TL daha fazla para çıkacak” diyerek yapılan zamlardan konut abonelerinin neredeyse yüzde yüzünü etkilediğinin altını çizdi.
“ELEKTRİĞİ ÖZEL SEKTÖRDEN PAHALIYA ALIP ONLARA UCUZA SATIYOR”
Başkan Kamacı; “Bu paralar nereye gidiyor? AKP eliyle özelleştirilen elektrik dağıtım şirketlerinin kasasına. 2004 yılında başlatılan özelleştirme süreciyle TEDAŞ üçe bölündü: EÜAŞ, EİAŞ ve EDAŞ. Üretim (EÜAŞ) ve dağıtım (EDAŞ) özel sektöre devredildi. İletim (EİAŞ) ise kamuya bırakıldı çünkü rant yoktu! Bu süreçte yaklaşık 70 milyar dolar gelir elde edildi. Bugün bu altyapıları yeniden kurmaya kalksanız o para yetmez. Ülkemizde elektrik üretiminin yüzde 85’i özel şirketler tarafından gerçekleştiriliyor. Dağıtımın tamamı özel sektörde. AKP’nin yarattığı sistemde bu şirketler birer kartel haline geldi. Devlet, elektriği özel sektörden pahalıya alıp onlara ucuza satıyor. Aradaki fark Hazine’den, yani sizden karşılanıyor. Buna da “devlet desteği” deniyor! Aslında bu, halktan alınanın halka bir kısmının geri verilmesi değil, özel sektöre yeni kaynak aktarımıdır.
AKP, faturalarla ilgili vatandaşlara hileli ve yanıltıcı mesajlar gönderiyor. “Devlet desteği indirimi” adı altında mesaj atıyorlar. Oysa böyle bir destek yok. Tıpkı mağazaya önce zam yapıp sonra “yüzde 50 indirim” tabelası asmak gibi. Vatandaşla dalga geçiliyor.” dedi.
İSTEK LİSTESİNİ AÇIKLADI
Açıklamalarına devam eden Başkan Kamacı; “Bugün bir elektrik faturasının sadece yüzde 9’u gerçek enerji bedelidir. Kalan yüzde 81’i dağıtım, vergi ve fonlardır. Yani biz elektriği değil, ona ulaşmayı pahalıya ödüyoruz! Kullandıkları altyapı hâlâ kamuya ait. Ama bu hizmet, belli şirketlerin kâr makinesine dönüşmüş durumda. Bu sadece aile bütçesini değil, ülke ekonomisini de çökertmektedir” sözlerinden söyle istek listesini sıraladı.
Başkan Kamacı’nın açıkladığı liste ise şu şekilde;
“Elektrik dağıtımı yeniden kamunun denetimine alınmalıdır. Faturalardaki dağıtım bedeli şeffaf, makul ve denetlenebilir hale getirilmelidir. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), şirketleri değil halkı korumalıdır. Özelleştirilen bölgeler ve enerji tesisleri kamulaştırılmalıdır. Enerji politikaları, siyasi ve ticari çıkarların değil, halkın refahının merkezinde olmalıdır.”
Bunun yanı sıra ses kalmayacaklarını açıklayan Başkan Kamacı; “Geçiş sürecinde bağımsız ve güçlü bir Kamulaştırma İdaresi kurulmalı, kamu kaynakları yeniden halk yararına kullanılmalıdır. Biz, Cumhuriyet Halk Partisi Antalya İl Başkanlığı olarak bu düzene sessiz kalmayacağız. Elektrik faturası şirketlerin borcunu değil, halkın yaşamını aydınlatmalıdır!
Bu ülke birkaç ayrıcalıklı şirkete değil, 85 milyona aittir. Bu kaynaklar bizimdir. Bu topraklar bizimdir. Bu enerji bizimdir. Ve bu mücadele hepimizindir.” diyerek sözlerine son verdi.