Gökberk Uray, yüksek lisans tezi olan ‘Türkiye’de Büyükşehir Belediyelerinin İklim Krizi Politikaları: Antalya, Konya, Şanlıurfa ve Trabzon Örnekleri’nde belediyelerin yaptığı çalışmaları ele aldı. Küresel ısınmaya değinen Uray, belediyelerin projelerini tek tek çalışmasında açıkladı.

ANTALYA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’NİN AZALTIM POLİTİKALARI

Antalya Büyükşehir Belediyesi, iklim krizi için 2013 yılından itibaren planlar oluşturdu. ‘Antalya’nın Karbon Ayak-izi Envanteri ve Sürdürülebilir Enerji Eylem Planı” projesini devreye sokmuştur. Azaltım eylemlerine ilişkin yapılan planla birlikte salınımlarla birlikte hesaplanmıştır. 

Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanan Sürdürülebilir Enerji Eylem Planı, şehrin karbondioksit salımlarını azaltmaya yönelik stratejileri içeriyor. Plan, 2012 yılı temel alarak, 2020 yılına kadar toplam 5.840.104 ton CO2e salımının yüzde 23 oranında azaltılmasını hedeflenmiş. Kentteki salımların dağılımında enerji tüketimi yüzde 56 ile ilk sırada yer alırken, ulaşım yüzde 35 ve atık/atıksu yönetimi yüzde 10 paya sahip. Plan, yapılı çevre, ulaşım, yenilenebilir enerji, atık yönetimi, hizmet sektörü ve halkı bilinçlendirme gibi alanlarda eylemler öngörülüyor.

Antalya Iklim Krizi (3) (Small)-1

İLK ADIMLARI ATTI

Sanayi, hava ulaşımı, tarım ve hayvancılık kaynaklı salımlar, belediyenin müdahale edemeyeceği gerekçesiyle plan dışında tutulmuş. Planın kapsamındaki azaltım eylemleri temel ve basit seviyede olup, iklim kriziyle mücadelede ilk adım olarak değerlendiriliyor. Antalya Büyükşehir Belediyesi, bu planla sürdürülebilirlik hedeflerine yönelik ilk adımları atmış bulunuyor.

Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin 2021 yılında güncellediği Sürdürülebilir Enerji Eylem Planı (SEEP), kentin karbondioksit salımlarını 2030 yılına kadar en az %40 azaltmayı hedefliyor. 2019 yılı temel alınarak hesaplanan toplam 8.232.919 ton CO2e salımının azaltılmasına yönelik bu yeni plan, 2013'teki SEEP'e göre daha geniş kapsamlı eylemleri içeriyor. SEEP, aynı zamanda Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı (SECAP) için hazırlanan ve azaltım hedeflerini belirleyen bir politika belgesi niteliğinde.

2022 yılında yayımlanan SECAP, 2019'da Antalya'da toplam 10.683.551 ton CO2e sera gazı salımı gerçekleştiğini ve kişi başına düşen salımın 3.28 ton CO2e olduğunu ortaya koyuyor. Planda, binalar ve enerji sektörü yüzde 47,1, ulaşım yüzde 30,2, enerji üretimi yüzde 8,5, atık yönetimi yüzde 8,2 ve tarım ile hayvancılık yüzde 5,99 oranında salım payına sahip. 2030 yılına kadar kentsel sera gazı salımlarını %40 oranında azaltma ve 2050 yılında karbon nötr olma hedefi bulunan SECAP, binalar ve enerji, ulaşım, atık yönetimi ve tarım gibi alanlarda uygulanacak çeşitli eylemleri kapsıyor.

Antalya'nın Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı (SECAP) kapsamında, kentsel sera gazı salımlarının %47,1'ini oluşturan binalarda çeşitli eylemler hayata geçirilecek. Plan, konutlar, belediye binaları ve sanayi ile ticaret binalarına yönelik üç ana başlık altında uygulanacak.

Antalya Iklim Krizi (4) (Small)-1

ENERJİ VERİMLİLİĞİ KONUSUNDA FARKINDALIK

Konutlarda enerji verimliliğini artırmak amacıyla, öncelikli ilçelerde akıllı Isıtma, Havalandırma ve İklimlendirme (HVAC) sistemlerinin kullanılması planlanıyor. Ayrıca, enerji ve elektrik tüketiminin yoğun olduğu bölgelerde enerji etkin binaların inşası için kentsel dönüşüm projeleri öngörülüyor. Bu projeler, kentsel dirençliliği artırırken, aynı zamanda sera gazı salımlarını azaltmayı hedefliyor. Yeni yapılacak binalarda verimli su tesisatlarının kullanımı ve enerji verimliliği konusunda farkındalık oluşturma çalışmaları da planın önemli unsurları arasında yer alıyor.

Belediyeye ait binalarda yenilenebilir enerjinin payının artırılması, düşük enerji tüketiminin sağlanması ve inşa edilecek tüm kamu binalarında salım oranı düşük malzemelerin kullanılması hedeflenmektedir. Belediye’nin, böylece kendi eylemlerinden doğan kurumsal salımları azaltması ön gürülüyor.

SECAP KAPSAMINDA BELEDİYE AİT BİNALARDA YENİLEBİLİR ENERJİ

Antalya Büyükşehir Belediyesi, Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı (SECAP) kapsamında, belediyeye ait binalarda yenilenebilir enerji kullanımını artırmayı ve düşük enerji tüketimini sağlamayı hedefliyor. Ayrıca, yeni kamu binalarında salım oranı düşük malzemelerin kullanılması planlanarak, kurumsal sera gazı salımlarının azaltılması öngörülüyor. Ticari ve sanayi binalarında ise enerji verimliliğini artıracak uygulamaların hayata geçirilmesi planlanıyor.

Ulaşım sektörü, yüzde 30,2'lik oranla kentteki en büyük ikinci sera gazı salım kaynağı olarak öne çıkıyor. Ulaşım kaynaklı salımların yaklaşık yüzde 90'ı dizel, LPG ve benzinli araçlardan kaynaklanıyor. Bu doğrultuda, özel araç kullanımını azaltmak için "park et ve toplu taşımaya bin" uygulamaları ve denizyolu taşımacılığının geliştirilmesi gibi önlemler alınacak. Ayrıca, yaya, bisiklet ve scooter gibi ulaşım türlerinin payının artırılması hedefleniyor. Belediye, kurumsal salımlarını azaltmak amacıyla, kendi araçlarını ve toplu taşıma araçlarını düşük salımlı araçlarla değiştirecek. Akıllı kent modelleri kapsamında Antalya'da akıllı sinyalizasyon, akıllı kavşaklar ve sensörlü lambalar gibi sistemler kullanılacak. Ayrıca, tamamen elektrikli veya hibrit paylaşımlı araç sistemlerinin geliştirilmesi, sürücülere ekonomik sürüş eğitimi verilmesi, elektrikli araç şarj istasyonlarının kurulması ve Sürdürülebilir Kentsel Ulaşım Master Planı'nın hazırlanması planlanıyor.

Antalya Iklim Krizi (1) (Small)-1

KATI ATIKLAR İÇİN ÖDÜL VE CEZA UYGULAMASI

Antalya'nın 2022 Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı (SECAP), atık ve atıksu yönetiminde sera gazı salımlarını azaltmayı hedefliyor. Bu alanda salımların yüzde 64'ü katı atıkların bertarafından, yüzde 29'u ise atıksu arıtma süreçlerinden kaynaklanmaktadır. Plan, bu iki alanda yoğunlaşarak salımları azaltmayı amaçlıyor. Katı atık yönetiminde salımları azaltan işletmelere ödül, kurallara uymayanlara ise ceza uygulaması getirilmesi planlanıyor. Ayrıca, geri dönüşümü artırmak için yeni tesislerin açılması, tek kullanımlık plastiklerin azaltılması ve geri dönüşüme uygun atıkların ayrıştırılması zorunluluğu getirilmesi öngörülüyor.

Tarım ve hayvancılık sektöründe ise toplam salımların yüzde 5,99'u geviş getiren hayvanların sindirim sisteminde oluşan enterik fermentasyon kaynaklıdır. Bu sektörde kimyasal gübre kullanımını azaltarak organik gübreye geçiş planlanırken, tarımsal sulamada güneş enerjisinin kullanımı teşvik edilecek. Ayrıca, tarımda düşük karbonlu ve akıllı uygulamaların geliştirilmesi hedefleniyor.

HAVA KORİDORU OLUŞTURAN AĞAÇLAR

SECAP, Antalya'da kentsel ısı adası etkisini azaltmayı da hedefliyor. Bu amaçla kentsel ısı adası haritaları oluşturulacak ve binaların çevresinde suya daha az ihtiyaç duyan bitkilerle ağaçlandırma çalışmaları yapılacak. Ulaşım hatlarında yeşil koridorlar, binalarda yeşil çatı sistemleri ve doğa dostu peyzaj uygulamaları da planlanıyor. Altyapı alanında ise açık renkli zemin kaplamaları ve su geçirimini kolaylaştıran yüzeylerin kullanımıyla kentsel ısı adasının etkilerinin azaltılması amaçlanıyor. Ayrıca, taşkın riskini azaltmak için dere kenarlarında serin hava koridoru oluşturan ağaçlandırmalar yapılacak.

Antalya, Türkiye'nin en yoğun orman varlığına sahip kenti olup, sık sık orman yangınları yaşamaktadır. 2021'de yaşanan büyük orman yangını, Manavgat'ta 60 bin hektar ormanlık alanın yok olmasına yol açtı. İklim krizinin tetiklediği bu tür yangınlarla etkin mücadele için gerekli ekipmanların temini ve paydaşlarla işbirliği yapılması planlanıyor. Ayrıca, orman ekosistemlerinin restore edilmesi de SECAP'ın hedefleri arasında yer alıyor.

Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin 2022 Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı (SECAP), toplum sağlığının korunması ve afet yönetimi alanında da önemli adımlar atmayı hedeflemiştir. Plan kapsamında, afetlerin toplum sağlığına etkilerini azaltmak için bilgilendirme çalışmaları yapılacak ve aşırı hava olaylarına karşı hassas kesimler belirlenecek. Ayrıca, salgın hastalıklara neden olabilecek vektörlerin üremesini engellemeye yönelik çalışmalar yürütülüyor.

İKLİM DOSTU TARIM YÖNTEMLERİ

Turizm sektörü, Antalya'nın en büyük ekonomik kaynağı olarak, iklim krizine duyarlı hale getirilecek. Turizm işletmelerine yenilenebilir enerji kullanımı, vergi indirimleri, tanıtım ve marka desteği gibi teşvikler sağlanarak, sorumlu turizm ilkeleri teşvik edilecek. Böylece, iklime dirençli bir turizm sistemi kurulması amaçlanıyor.

Tarım sektöründe ise yağmur sularının toplanması ve bu uygulamanın bazı alanlarda zorunlu hale getirilmesi planlanıyor. Antalya'nın yüksek yağış miktarına sahip olması, bu yöntemi etkili kılmaktadır. Ayrıca, çiftçilerin iklim krizinin etkileri ve iklim dostu tarım yöntemleri konusunda bilgilendirilmesi, örtüaltı tarım faaliyetlerinin iklim krizine karşı dirençli hale getirilmesi hedefleniyor. Bu amaçla, Antalya Tarımsal Kuraklık Yönetimi Koordinasyon Kurulu'nun kurulması planlanmaktadır.

Antalya Büyükşehir Belediyesi, iklim kriziyle mücadele kapsamında birçok önemli adım attı. Büyükşehir’e ait belediye binası, karbon nötr hale getirilerek "iklim dostu kuruluş" ilan edilen ilk kamu binası oldu. Bu adım, kentteki diğer binalar için örnek teşkil ediyor. 2021 yılında, Türkiye'nin ilk atık ısıdan enerji üreten tesisi açıldı. Antalya genelinde 17 güneş enerjisi santrali (GES), 4 biyokütle tesisi ve 1 atık ısı tesisi olmak üzere toplam 22 yenilenebilir enerji tesisi bulunuyor. Bu tesisler, aylık ortalama 145.000 konutun elektrik ihtiyacını karşılayacak kapasitede enerji üretiyor. Ayrıca, Kumluca’da sera atıklarından biyokütle enerjisi üretilmesine yönelik çalışmalar da devam ediyor.

DENİZ KİRLİLİĞİ  İLE MÜCADELE

Antalya Büyükşehir Belediyesi, bütünleşmiş atık tesisleri kurulması, deniz kirliliğiyle mücadele, akıllı kavşak sistemleri, bisiklet yollarının artırılması, elektrikli araçlara geçiş ve raylı sistemlerin geliştirilmesi gibi birçok projeyi hayata geçirdi. Ayrıca, peyzaj ve ağaçlandırma çalışmaları, vektörlerle mücadele, tarımsal sulamada atıksu arıtma tesisinden çıkan suyun kullanılması ve çeşitli kesimlere yönelik bilinçlendirme çalışmaları gibi projelerle salımların azaltılması ve iklim krizine uyum sağlanması amaçlanıyor.

AB ve Türkiye'nin desteklediği, Türk Deniz Araştırmaları Vakfı (TÜDAV) ve Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından yürütülen "Antalya’nın Deniz ve Kıyılarının İklim Değişikliğine Adaptasyonu Projesi" de dikkat çekiyor. 2017-2019 yılları arasında uygulanan proje, Antalya’nın denizel ekosistemi üzerine iklim krizinin etkilerini incelemeyi amaçladı. Proje, deniz seviyesinin yükselmesi, istilacı türler, denizde asitleşme ve sıcaklık artışları gibi aşırı hava olaylarının Antalya'nın denizel ve kıyısal alanlarına olan etkilerini değerlendirdi. Ayrıca, yabancı türlerle ilgili farkındalık yaratmak amacıyla seminerler, toplantılar ve çalıştaylar düzenlendi, okullarda öğrencilere eğitim seminerleri verildi.

Antalya Büyükşehir Belediyesi, iklim krizi ile mücadelede yerel yönetimlerle işbirliğini sürdürmeye devam ediyor. İklim krizi ile mücadele için yeni kararlar da yolda. Antalya’nın sürdürebilir bir şehir olması için çalışmalar sürüyor.

Muhabir: UĞUR FİDAN