Antalya Büyükşehir Belediyesi (ABB) Başkanı Muhittin Böcek, geçtiğimiz hafta Antalya'nın 19 ilçesini kapsayacak deprem master planının hazırlıklarına başladıklarını ve İl Afet Risk Azaltma Planı'na (İRAP) göre deprem master planının 2025 yılı sonuna kadar tamamlanacağını açıklamıştı. Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya Şubesi Başkanı Mustafa Karancı, Başkan Böcek’in açıkladığı deprem master planını değerlendirdi.
VERİLERİN GÜVENLİĞİ ÖNEMLİ
Deprem master planının hazırlık sürecinde İRAP'ın hangi aşamada olduğuna dair bütüncül bir takip yapılması gerektiğinin altını çizen Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya Şubesi Başkanı Mustafa Karancı, "İRAP’a göre deprem master planı 2025 yılı sonuna kadar tamamlanacak. Veriler kimler tarafından sisteme giriliyor? Bu noktada verilerin güvenliği de önemli. Planın verilen tarihe kadar hazırlanmasına ilişkin bütçe ve personel eksiğimiz olursa, bu eksikliklerin giderilmesiyle ilgili çalışmalar yapılması gerekir. Planın hazırlığı dillendirilen tarihte sonuçlanmayacaksa da, tarih güncellenmeli ve kamuoyu ile paylaşılmalı" diye konuştu.
ÜÇ AŞAMALI PLAN
Deprem master planının ilk aşaması olan yapı envanteri verilerinin oluşturulması sürecinde ilçe belediyelerinin titizlikle çalışmalarının ve uzman personel görevlendirmelerinin gerektiğini belirten Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Karancı, konuya ilişkin şu ifadelere yer verdi: "Deprem Master planının aşamalarına bakarsak; ilk aşama yapı envanteri oluşturulmalı. İkinci aşamada ise mevcut yapı envanterinin olası deprem senaryoları sonucunda oluşacak hasarlar öngörülmeli ve riskli bölgeler tespit edilmeli. Sonrasında ise bu risklerin azaltılması için alınması gereken önlem ve tedbirlerin belirlenmesini içeren üçüncü aşama yer almaktadır”.
İLÇE BELEDİYELERİNİN GÖREVLERİ
Karancı, açıklamasına şöyle devam etti: “Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin deprem master planına geçiş sürecinde ilçe belediyelerinden alması gereken yapı envanteri verilerinin zamanında iletilmediği, bu nedenle ilk aşamanın tamamlanmadığı ve ikinci aşama olan planlama aşamasına geçilemediği uzun süre kamuoyunda tartışma konusu olmuştu. Ancak son dönemde ilçe belediyelerinin yapı envanterlerine ilişkin veri göndermeye başlamasıyla çalışmaların hızlandığını görmek memnuniyet verici. Tabi bununla birlikte, bu verilerin doğruluğu ve güvenilirliği büyük önem taşıyor. Veri girişlerininin kimler tarafından yapıldığının netleşmesi ve iletilen bilgilerin eksiksiz olmasının sağlanması gerekiyor. Çünkü yanlış veya eksik verilerin geriye dönük düzeltilmesi çok daha zor bir süreç yaratacaktır. Bu nedenle ilçe belediyelerinin, yapı envanteri verilerinin oluşturulması sürecinde titizlikle çalışmaları, uzman personel görevlendirmeleri gerektiğini bir kez daha hatırlatıyoruz".
PLANDA, BÜYÜK ÇERÇEVEYE BAKILMALI
Yapı envanteri verilerinin doğru ve kapsamlı bir şekilde hazırlanmasının, bir sonraki aşama olan planlama sürecinin başarıyla yürütülmesi için kritik önemde olduğunu aktaran Karancı, "Bu envanter çalışmasının tamamlanmasıyla birlikte, mevcut aktif fay hatları üzerinde oluşabilecek depremler için çeşitli senaryolar hazırlanacak, bölgedeki muhtemel hasarların tespiti yapılacak ve riskli bölgeler belirlenecektir. Belirlenen bu bölgelerde, riskin azaltılması amacıyla alınması gereken önlem ve tedbirler deprem master planı çerçevesinde şekillenecektir. Ancak burada şunu da vurgulamak isteriz ki, yalnızca depreme yönelik deprem master planına odaklanmak afet yönetiminde tüm riskleri ortadan kaldırmak anlamına gelmemektedir. Büyük çerçeveye bakmak gerekiyor." diye konuştu.
BÜTÜNCÜL BİR YAKLAŞIMA İHTİYAÇ VAR
Antalya’nın afetlere dirençli bir kent haline gelmesi için daha bütüncül bir yaklaşıma ihtiyaç olduğunu söyleyen Başkan Karancı, "Antalya Valiliği İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü tarafından yürütülen ve 31 Aralık 2025 tarihinde tamamlanması planlanan İl Risk Azaltma Planı (İRAP) kritik bir öneme sahiptir. İRAP, sadece depreme değil, aynı zamanda iklim değişikliği, orman yangınları, sel ve taşkın gibi farklı tehditlere karşı da Antalya’nın dayanıklılığını artırmayı amaçlamaktadır. Plan kapsamında tarımsal sulama, içme suyu kaynaklarının korunması, altyapının güçlendirilmesi, kültürel ve turistik varlıkların korunması gibi bir çok konuda, kamu kurumlarına, üniversitelere, meslek odalarına ve sivil toplum kuruluşlarına görev paylaşımı yapılmaktadır. Sadece deprem master planı üzerinden belediyelerin sürecini değil tüm kurumların sorumlulukları ile ilgili yaptığı çalışmaların kamuoyunda değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum" ifadelerine yer verdi.
MAZERETLER TAKVİMİ AKSATMAMALI
İRAP sürecinin, her 6 ayda bir yapılan izleme toplantıları ve yılda bir gerçekleştirilen değerlendirme toplantıları ile ilerlediğini ifade eden Karancı, "Bu sürecin şeffaf bir şekilde kamuoyuyla paylaşılmaması, bu çalışmaları yakından takip etmek isteyenler açısından bilgi eksikliği yaratmaktadır. İlgili kurumların İRAP kapsamındaki sorumluluklarını belirtilen tarihlerde tamamlayamaması halinde gerekçelerini kamuoyuyla paylaşmaları, sürecin hesap verilebilirliği ve ilerleyişi açısından önem arz etmektedir. Gerekli uzman personel ve bütçeden kaynaklanan geçikmeler için yeni takvimler belirlenmesi, afet risk yönetiminde daha sağlıklı bir ilerleme sağlayacaktır" diyerek, bu sayede 2025 yılının sonuna gelindiğinde “personel yetersizliği” veya “bütçe eksikliği” gibi mazeretlerin öne sürülmesinin de önüne geçilebileceğini belirtti.
EKSİKSİZ VE ETKİN ÇALIŞMA OLMALI
Başkan Karancı, Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin deprem riskini azaltmaya yönelik çalışmaları kadar, Antalya’nın afetlere genel anlamda dirençli hale gelmesi için İRAP’ın hedeflenen sürede, eksiksiz ve etkin bir şekilde tamamlanması gerektiğinin önemini vurguladı.