Son zamanlarda elektrik faturalarında yüksek fiyatların gelemeye başlaması vatandaşları isyan ettirmeye devam ediyor. Son olarak Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nun (EPDK) aldığı kararla son kaynak tarifelerinde yüksek tüketim limitinin kontu faturaların etkileyecek şekilde düzenlemesi tartışmaları beraberinde getirdi. Söz konusu kararda gizli zammı da beraberinde getiriyor. Konuyla ilgili açıklamada bulunan Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Antalya Şubesi Başkanı Şaban Tat, EPDK’nın söz konusu kararını yargıya taşındığını dile getirdi.
YÜKSEK BEDELLERLE FATURALANDIRILACAKLAR
EMO Başkanı Şaban Tat, EPDK, hükümet sözcülerinin bir süredir dile getirdiği elektrik faturalarındaki sübvansiyonların sonlandırılacağına ilişkin açıklamaları gündeme taşıdı. Son Kaynak Tedarik Tarifesi ‘nin Düzenlenmesi Hakkında tüketim limitlerini düşürüldüğünü ifade eden Başkan Tat, söz konusu kararla deprem sonrası kurulan geçici konutlar hariç olmak üzere tüm meskenler ve apartman ya da sitelerdeki ortak aboneliklerdeki yıllık 100 milyon kilovat saat (kWh) olan sınır 5 bine, kamu ve özel hizmetler (ticarethane) ile sanayi kuruluşları için yıllık 1 milyon kWh olan limitin daha önce ise 15 bine düşürüldüğünü belirtti. Başkan Tat, “Karara göre yıllık tüketimleri bu limiti aşan aboneler, tedarikçi seçmeyip bölgelerindeki görevli perakende şirketinden enerji almaları durumunda yüksek bedellerle faturalandırılacaklar” dedi.
TÜKETİCİLER PERAKENDE ŞİRKETLERE MECBUR BIRAKILIYOR
Başkan Tat, açıklamasında tüketicilerin tüketicileri tekelleşen perakende şirketlere mecbur bırakıldığı ifadelerine yer verdi:
“Şu Geldiğimiz noktada enerji piyasasında tedarikçi bile seçilemeyen bir tekelleşme yaşanması nedeniyle, tüketiciler görevli perakende şirketlerinden enerji almak zorunda kalmaktadır. Tebliğ kapsamındaki abonelere, spot enerji borsasında oluşan Piyasa Takas Fiyatı (PTF) gibi spekülatif maliyetler ve yenilenebilir enerji kaynaklarına (YEKDEM) yönelik olarak döviz bazlı alım garantilerinin maliyetleri doğrudan yansıtılıyor.”
ABONELER ENERJİ BORSASINDAKİ ANLIK DALGALANMALARA TERK EDİLDİ
Başkan Tat, 2025`te yürürlüğe girecek olan son limit değişikliğiyle EPDK, tarifelerdeki düzenleyici rolünü çok küçük tüketimli abonelerle sınırlandırıldığını söyledi. Söz konusu kararla diğer aboneler ise enerji borsasındaki anlık dalgalanmalara terk edildiğini ifade eden Başkan Tat, “Kalabalık aileler, elektrikle ısınan ya da Ege ve Akdeniz illerinde yazın klima kullanan ailelerin limiti aşma ihtimali yüksektir. Konutlar için belirlenen sınır, aylık ortalama olarak 417 kWh`lik bir tüketime denk gelmektedir. Ekim 2024 rakamlarıyla aylık ortalama 1050 TL düzeyinde fatura ödeyen tüm konut aboneleri bu değişiklikten etkileneceğini ifadelerine yer verilerken, Kamu ve Özel Hizmetler Sektörü ile diğer ticarethaneler kapsamındaki abonelerde aylık ortalama 1250 kWh tüketimi olan ortalama 6 bin 241 TL’yi geçenler ve alçak gerilimde aylık ortalama 1250 kWh`lik tüketimine karşılık 5 bin 599 TL`yi aşan sanayi tesisleri yüksek tüketimli sayılacaklardır” şeklinde konuştu.
KONUTLAR BU YÜKÜ KALDIRAMAZ
Ekim ayı için karar kapsamında yapılan hesaplamalarda, birim enerji bedeli ortalama 2,95 TL olarak hesaplandığını belirten Başkan Tat, yıllık ortalama tüketimi 417 kWh olan konutlar için aylık fatura, Ekim 2024 rakamlarıyla yüzde 96 artışla birlikte 1048 TL`den 2 bin 48 TL`ye yükseleceğini açıkladı. Aylık ortalama tüketimi limit değerde, 1250 kWh’lik tüketimi olan ticarethanelerde ise fatura yüzde 8 artışla 6 bin 744 TL`ye yükseleceğini söyleyen Başkan Tat, 1250 kWh tüketimi olan alçak gerilimden enerji alan sanayi kuruluşlarının faturaları da yüzde 7 artışla 6 bin 18 TL`ye ulaşacağını aktardı.
FARKLI BİRİM FİYATLARLA FATURA KESİLECEK
Konun EMO tarafından yargıya taşındığını ifade eden Başkan Tat, kararla belirlenen limitleri aşan abonelere her ay aynı tüketim için farklı birim fiyatlarla fatura kesileceğini dile getirdi. Başkan Tat, “Aboneler, tüketim sırasında uygulanacak tarifeyi bilemeyeceklerdir. Kamu hizmetlerinin açıkça ilan edilen, artış oranları da önceden belirlenen bedeller ile yürütülmesi esas olmalıdır. Her abonenin sayaç okuma günleri de farklılık göstermektedir. Şu anda sanayi aboneleri için akıllı sayaçlarla yapılan ölçümlerde saatlik dilimlerdeki tüketimlerine göre hesaplama yapılmaktadır. Bu nedenle her abone için farklı bir birim fiyat oluşmaktadır. Sıradan tüketici konumundaki mesken abonelerinin, elektrik piyasasındaki dalgalanmaları, PTF veya YEKDEM rakamlarındaki değişimleri öngörebilme ihtimalleri de yoktur. Tüketicilerin gelen faturaların doğrulamasını yapabileceği bağımsız bir mekanizma da bulunmamaktadır” dedi.
DÜŞÜŞLER YANSIMAYACAK
Yüksek gelen faturalarda düşüşlerin olmayacağını belirten Başkan Tat, elektrik piyasasındaki dalgalanmaların doğrudan tüketicilere yansıtılmasının esas olduğu bu tarife yapısında aşağı yönlü maliyet düşüşlerinin yansıtılmasının da önüne geçildiğini söyledi. Başkan Tat, Resmi Gazete ’de yayımlanan tebliğ değişikliğinde, "Yüksek tüketimli tüketiciler için son kaynak tedarik tarifesi, ilgili dönemde serbest tüketici niteliğini haiz olmayan tüketiciler için onaylanmış tek zamanlı perakende satış tarifesinden düşük olamaz. Kademeli tarifenin uygulanmakta olduğu tüketici gruplarında bu kıyaslama için yüksek kademeli tarife esas alınır" ifadelerine yer verilmiştir. Spot piyasada oluşan fahiş rakamlar yansıtılırken, enerji borsasında anlık olarak tüketici lehine rakamlar oluşması durumunda ise faturalara yansımasına engel olunmaktadır. Tüketicinin lehine oluşacak durumlara bile izin verilmemesi; uygulamaya başlanmadan yürütmenin durdurulması gerektiğini ortaya koymaktadır” diye konuştu.
ENERJİYE ULAŞIM TEMEL İNSAN HAKKIDIR
Günümüzde enerjiye erişimin, temel insan haklarından biri olarak kabul edildiğini ve ucuz, kaliteli ve sürekli olarak sağlanması gereken bir kamu hizmeti olduğu tüm dünyada kabul edildiğini ifade eden Başkan Tat, “Tedarikçi seçme hakkının bile kâğıt üzerinde kaldığı bu sözde serbest piyasanın maliyetleri karşılanamaz ölçüde büyümüştür. Enerjinin enflasyon üzerindeki etkisini sınırlandırmak için kamunun bir an önce alım ve fiyat garantileri içeren enerji ihaleleri yerine doğrudan yatırımlara başlaması gerekir. Elektrik alanında üretimden dağıtıma kadar tüm süreçleri yönetecek dikey bütünleşmiş bir kamu tekeli yeniden kurulmalıdır. Geçiş sürecinde ise kamu kaynaklarının sonu belirsiz bir biçimde özel sektöre transfer edilmesine hizmet eden Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu kapatılarak, yerine Kamulaştırma İdaresi Başkanlığı kurulmalıdır” açıklamasına son verdi.