Antalya'nın Kumluca ilçesi ile çıralı arasında yer alan Gelidonaya Burnu, ters akıntılı denizi ile tarih boyunca tehlikeli rotalardan biri olmuştur. Bir tarafta denizin diğer tarafta yemyeşil ormanların yer aldığı Likya Yolu üzerinden ilerleyerek ulaşılan bölgede Gelidonya Feneri adında ünlü bir deniz feneri yer alır. Gelidonya Burnunun ters akıntılı ve sarp kayalı sularında tarih boyunca sayısız gemi batmıştır. Antik çağlardan beri Gelidonya Burnu’nda batan gemiler bölgede bir sualtı mezarlığı oluşturmuştur. Bunlardan en bilineni ise Tunç Çağına ait olan batıktır.

Uc Adalar Gelidonya Feneri

SUALTI MEZARLIĞINA DÖNÜŞTÜ

Antalya’nın Kumluca ilçesi Mavikent Beldesinde yer alan Gelidonya Burnu diğer adıyla Taşlık Burnu’na  hem araba ile hem de gemi ile yaklaşmak oldukça zordur. Sarp kayalıklarla çevrili bölgede Gelidonya Feneri adında ünlü bir deniz feneri bulunur.

geldionya

Ters akıntısı ve sarp kayalıkları ile gemileri kendine yaklaştırmaya Gelidonya Burnu bölgeye gelmeye çalışan gemilerin batması ile bir deniz altı mezarlığına dönüşmüştür. Bölgede tarih öncesi çağlardan kalan batıklar bulunur. Kimiler zamana meydan okuyarak su altında varlığı sürdürmüş kimileri de başka bölgelere sürüklenmiştir.

Mary Celeste

Ters akıntının oldukça güçlü olması nedeniyle gemiler hakimiyeti kaybederek kayalık alanlara sürüklenmiştir. Bu tehlikeli serüven sayısız geminin batması ile sonuçlanmış. Kırılan dalgaların ters yönünde akan sulardan oluşan ve uzaklaşmaya çalıştıkça kendine çeken bu akıntılar sayısız geminin batmasına neden olmuştur.

BATIK TUNÇ ÇAĞINA DAYANIYOR

Bölgedeki en bilinen gemi batığı Fenike gemisidir. M.Ö. 1200’lü yıllarda battığı tahmin edilen ticaret gemisi 1954 yılında bulundu. Batık gemiye yapılan karbon testinde 3200 yıllık bir geçmişi olduğu tespit edilmiştir. Denizin 27 metre derinliğinde yer alan ticaret gemisi batığına yönelik kazı çalışmaları ise 1960 yıllında başlatılmıştır. Bu kazılarda Miken adında seramikler ve kalay, bakır gibi külçeler ve boncuk kavanozları ve baharatlar açığa çıkarıldı. Kazıda çıkarılan ürünler geminin bir ticaret gemisi olduğunu işaret eder. Türkiye’de su altı batıklarına yönelik yapılan ilk çalışmalardan olan Gelidonya burnunda çıkan objeler Bodrum’a götürülerek koruma altına alındı.

M 603622378 N W S X Ta J G L Vy5D Qjp B R2Dy90

Gelidonya Batığı ilk olarak 1954 yılında Bodrumlu bir sünger avcısı olan Kemal Aras tarafından bulunmuştur. Ancak bu batığa yönelik keşifler Amerikalı bir gazeteci ile başladı.  Peter Throckmorton isimli Amerikalı bir gazeteci 1959 Bodrum’a gelerek süngercilik faaliyetleri hakkında bilgi toplamak ister.

Bu süreçte Kemal Aras ‘dan şans eser Gelidonaya Burnunda batığı duyar. Bu konu hakkında daha fazla bilgi toplamaya çalışan Throckmorton batığın önemini fark ederek araştırılması için Pensilvanya Üniversite Müzesi ile iletişime geçer. George Bass liderliğinde aralarında Türk arkeologların da bulunduğu bir ekip bu batığa yönelik çalışma başlatır. Bu çalışmalar da Türkiye’de su altı arkeolojisine yönelik önemli bir atılımı oluşturur.

DÜNYADA BİLİNEN İLK BİLİMSEL SU ALTI KAZISI ANTALYA’DA

Geminin genç Tunç Devrine ait olduğu tespit edildi. Bu batığa yönelik çalışma hem Türkiye hem de dünyadaki su altı arkeoloji tarihi açısından önemli bir yere sahiptir. İlk sualtı kazısının Türkiye’de Gelidonya burnu’nda yapıldığı bilinmektedir. Gemide yapılan kazı çalışmaları sonucunda Fenike ticaret gemisi olduğu ortaya çıktı.

Adli̇ Tati̇l 2024 (36)

GELİDONYA FENERİ AKDENİZ’E IŞIK TUTUYOR

Aynı bölgede bulunan Gelidonya Feneri ‘Taşlık Burnu Feneri’ olarak da bilinir. Yürüyüş severler için eşsiz bir rota olan bu bölgeye ulaşım da bir o kadar zordur.Gelidonya Feneri, antik Likya Yolu üzerindedir. Bu yol yerli ve yabancı turistlerin en gözde doğa yürüyüşü rotalarından biridir. Engebeli, dağlık ve ormanlık bir yoldan geçerek el değmemiş doğası ile görenleri büyüleyen Gelidonya burnuna ulaşılır.

Gelidonya Feneri1

Antik yolun biraz daha iç kısımlarında kalan fenerin yapımına 1934 yılında başlanmış ve 2 yıl sonra hizmete açılmıştır. Denizde 227 metre yüksekte olan fener bölgedeki elektrik sorunları nedeniyle uzun yıllar gaz ışığı ile çalıştırılmıştır. 1990’lı yıllardan sonra da güneş enerjisi ile çalıştırılmaya başlandı. Fener her üç saniyede bir kez yanarak Akdeniz’e ışık tutar.

63 Iw8Fg V Ykio Y K J L Moe A

Zorlu bir yürüyüşün ardında Gelidonya Fenerine ulaşanları 5 adaların eşsiz manzarası karşılar. Özellikle gün batımlarında denizin ve 5 adaların görüntüsü kartpostallık bir manzara oluşturur. Gelidonya Feneri, Akdeniz’in masmavi sularını en tepeden izleyerek her daim yanan ışıkları ile Akdeniz’e ışık tutar.  Bu fener gardiyan binası ulusal mirası olarak Kıyı Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından korumaya alındı.

57T00Q R Ok A6 Akd Vvwe C A

GELİDONYA FENERİNE NASIL GİDİLİR?

Gelidonya burnuna araçla gitmek mümkün değildir. Oldukça kayalık bir arazi olan yolda ilerlemek motorlu taşıtlar ile oldukça tehlikelidir.  Gelidonya Fenerine ulaşmak için Kumluca karayolunun Adrasan sapağından ilerlemek gerekir.  Adrasan merkezden 5 km kadar gidildikten sonra Karaöz sahiline ulaşılır. Bu kısımda aracın park edilmesi ve yürüyerek ilerlemek gerekir. Sahil bölgesinde Gelidonya Feneri yolunu gösteren tabelalar yer almaktadır.

4 202001271535213

Orman ve denizin iç içe geçtiği yolda yaklaşık 1 saat kadar yürüdükten sonra Gelidonya Feneri eşsiz manzarası ile ziyaretçilerini karşılar.

Muhabir: EBRU ÇETİNKAYA