Antalya’nın Yörükleri, günümüzde de büyük öneme sahip kültürel miras olarak kabul ediliyor. Antalya’daki Yörükleri’n inançlarını da içeren ‘Anadolu Aşiretlerinin Anane ve Adetleri: Antalya Vilayetinde Yörükler’ çalışmasında birçok detay bulunuyor.
BAZI İNANÇLAR
İşte Antalya Yörükleri’nin inançları; Yörükler Salı günü göçmezler. Akşam namazından sonra bir şeyi ödünç vermezler, dikkat ederler. Perşembe ve cumartesi gününden başka bir günde düğün yapmayı uygun görmezler. Fala pek inandıklarını söylenemez ancak “Falcıya varma, falsız da kalma” deyimini çok dile getirirler.
KAYIP BULMA
Kayıp bulma ve ağız bağlama gibi bazı durumlarda ilgili inanışları da bulunuyor. Bir şey kaybolduğunda: Sağ kol açılır, sağ elle sol el orta parmaklar, hizasında birleştirilir. Dirseğe doğru iki karış yapılır. Aynı karışlar geriye doğru sayılır, alttaki sağ el uzun gelirse kaybolan şey bulunmayacağı anlamına geliyor demektir. Şayet karşılayan el yani sol el uzun gelirse mal bulunacak anlamına geliyor demektir. Bu yöntemle kayıp bulunduğu Yağca köyünde tamamen ispatlanmış olsa da tesadüf eseri de bulunmuş olabilir.
AĞIZ BAĞLAMA
İnanışa göre birinin hayvanı kaybolup da vahşi hayvanlar yemesi diye ‘Ağız bağlama’ duası yapılır ve buna inanılır. Bu işi yapan bir dua okuyarak sağa sola üfürür, “Kuşun kurdun ağzını sık bağ” der, bunu üç defa yineler. Hayvan bulunduktan sonra da “Kuşun kurdun ağzını çöz bağ” diyerek aynı duayı yeniden eder ki bunu kanıtlayacak bir durum o dönemde oluşmamıştır.
Yörükler arasında kendi adlarıyla yani Yörük adıyla ilgili bir deyim bulunuyor. ‘Yörük’ü yörük yapan av sevgisi, yer sevgisi yar sevgisidir’ derler ki bu söz doğru olarak kabul edilir.