Türkiye genelinde aile hekimlerinin 2-6 Aralık tarihleri arasında iş bırakma eylemi başlarken, Antalya’da da Aile Hekimleri Derneği (ANTAHED) ve Antalya Tabip Odası eş zamanlı basın açıklaması gerçekleştirdi. Aile hekimliği çalışanları, yeni yönetmeliği 'eziyet yönetmeliği' olarak nitelendirerek, düzenlemenin geri çekilmesi yönünde Sağlık Bakanlığına talepte bulunduklarını dile getirdi. Aile hekimleri, Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği'nin iptali istemiyle 81 ili kapsayacak şekilde 5 günlük iş bırakma eylemi başlattı. Eylem süresince Aile Sağlık Merkezleri kapalı kalacak.

Ai̇le Heki̇mleri̇ Detay“AİLE HEKİMLERİ OLARAK İŞ GÜVENCESİ İSTİYORUZ”

ANTAHED Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Güntürkün, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“30 Ekim 2024 tarihinde Aile Hekimlerinin çalışma ve ücretlerini düzenleyen yönetmenlikle yapılan değişiklik sonrası, olumsuzlukları dile getirerek bakanlığın dikkatini çekmek için 5-6-7 Kasım tarihlerinde 3 günlük iş bırakma eylemi gerçekleştirmiştik. O günden bu yana bakanlıktan herhangi bir geri dönüş alınamaması üzerine 2-6 Aralık tarihlerinde aile hekimleri yine iş bırakma eylemi gerçekleştiriyor. Yönetmeliğin aile hekimlerince neden kabul görmediğini, aile hekimlerine, vatandaşa, devlete neler getirdiğini, biz hekimlerin taleplerinin ne olduğunu bir kez daha anlatmak gereği doğdu.”
“Aile hekimleri olarak öncelikle iş güvencesi istiyoruz. Aile hekimleri ve tüm sağlık çalışanları için emekliliğe yansıyacak, tek kalemden oluşan, izin kullandıklarında, hastalandıklarında kesilmeyecek maaş istiyoruz. Gelire katkısı yüzde 20'yi geçmeyecek ve yapılan hizmetin niteliğini ödüllendiren bir performans uygulaması talep ediyoruz. Son yönetmelik ise bir aile hekiminin ücretinin yüzde 65'inin teşvik adı altındaki ek ödemelere dayandırıyor. Bu yönetmelik ağrı kesici ve mide koruyucu gibi ilaçların yazılmasında Tıbbi gereksinime bakılmaksızın Tanısal değil sayısal bir kısıtlama getirmektedir. Akılcı ilaç kullanımı adı altında reçetemize müdahale edilmektedir Tıp fakültesinden mezun olduğumuzda aldığımız diplomalarımızla bize tanınan reçete yazma hakkı Sağlık Bakanlıkça kısıtlama yoluna gidilmektedir.  Bu durum halkın sağlık haklarında kayıplara sebep olacak bir uygulamadır ve tamamen yanlıştır.”

“Aile Hekimleri olarak artık devlete ait binalarda, güvenli ortamlarda şiddete maruz kalmadan çalışmak istiyoruz. Apartman altı aile sağlığı merkezlerinde, penceresi havalandırması olmayan bodrumlarda hizmet vermek istemiyoruz. Mülk sahibiyle kira tartışmaları yaşamak, tahliye kararlarıyla boğuşmak istemiyoruz. Bütünleşmiş hastanelerinde çalışan aile hekimlerinin mesaisini tamamladıktan sonra Ayda 80 saat ekstra acil servis nöbeti zorlamasını kabul etmiyoruz.”

“Bu yönetmelik aşılama, gebe, bebek, çocuk, loğusa ve kronik hastalık izlenimlerinde vatandaşa hiçbir sorumluluk vermemektedir. Bu sebeple hedefi tutturamayan hekimin sözleşmesinin peşine yol açmaktadır. Kronik hastalık takip programları eğer yapılsın isteniyorsa kullandığımız programlardaki verilerin bu sisteme otomatik olarak yansıtılmasını ayrı bir iş yükü halinde olmasını istemiyoruz. Kronik hastalık takibinin ücretlerinizi düşürecek bir negatif performansa dönüşmesini hiç kabul etmiyoruz.”

Ai̇le Heki̇mleri̇ İş Birakiyor“YENİ YÖNETMELİKLE AİLE HEKİMLERİNİN İŞ YÜKÜ ARTIYOR”

Aile Hekimliği Uzmanı Hüseyin Güntürkün, açıklamasını şu sözlerle tamamladı:

“Kişinin aile hekimine 6 ayda bir muayene olma zorunluluğu kriterinin altında hangi istatistiksel veri olmadan aile hekimlerinin zaten üst düzey olan iş yüklünün neden arttırılmaya ve yine bu yolla aile hekimlerinin gelirlerinin azaltılmaya çalışıldığını merak ediyor. Bu yönetmelik maddesinin ilk öncelikle iptal edilmesini talep ediyoruz. Aile hekimleri adresinde ulaşılamayan bebekler için aşısını yaptırmak istemeyen, aşıyı reddeden kişilerin peşinde imza almak için koşmak istemiyoruz. Vatandaşa da artık bu durumlardan dolayı sorumluluk verilmesini istiyoruz. Toplum sağlığı için aşı reddi gibi konularda hukuki önlemlerin alınmasını istiyoruz.”

“Sahanın hiçbir fikri alınmadan masa başında yapılan yönetmeliklerle, sağlık kriterlerinin ne olduğunu bilmeyen bu tarz raporların aile hekimleri üzerine yıkılması hekimlerle vatandaşları karşı karşıya getirecek, aile sağlığı merkezlerinde şiddete sebep olacaktır. Geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamaları etkinliği bilimsel olarak kanıtlanmış uygulamalar değildir. Yine de yapılacaksa eğitimle almış sağlık profesyonelleri tarafından yapılmalıdır. Ancak yapılan kanun teklifine konulduğu gibi bu uygulamalarının yapılma yeri aile sağlığı merkezleri olmamalıdır.”

“Ülkemizde kişilerin hastaneye başvurusu için herhangi bir kısıtlama yok. Kişi MHRS üzerinden istediği bölüme randevu alarak muayene olabiliyor. Sevk zinciri sisteme geçirilmeden aile hekimleri hastasının hastane başvurusunu performans kriteri haline getiren maddeyi anlamlandırmak mümkün değildir. Hastanelerin yükünü azaltmak için getirmek istenen sevk zinciri, bilinçli basamak yükünü arttırarak sistemin kilitlenmesine neden oluyor.”.

Ai̇le Heki̇mleri̇ İş Birakma Detay“29 BİN AİLE HEKİMİNİN MESLEK ONURU HİÇE SAYILIYOR”

ANTAHED Başkanı Dr. Dilek Şahin de, açıklamasında şu sözlere yer verdi:

“1 Kasım Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği ile 29 bin aile hekimliğinde nasıl değişiklikler oldu? Kısaca açıklayayım: Bebek değilsin, çocuk değilsin, 15-49 yaş arası kadın değilsin, gebe değilsin, kronik bir hastalığın yok, herhangi bir sağlık problemin yok, sağlıklısın ve 6 ay aile hekimine gitmedin olmaz, Aile hekimini cezalandıralım. Yaşlısın, raporlu ilaçların var bunları yazdırmak için yılda en az dört defa aile hekimine gitmelisin, yanlışlıkla grip oldun ya da acile başvurmak zorunda kaldın, yılda yedi defadan fazla sağlık kuruluşuna gittin olmaz aile hekimini cezalandıralım. Hastasın, aile hekimine muayene oldun tedavinin düzenlenmesi için bazı ilaçları reçetelemesi gerekiyor. Aile hekimi o dönem hastalarına tedavi amaçlı yazdığı reçetelerde belli ilaç gruplarında reçeteleme kotası da olmuş. Aile hekimine cezalandırılıyor. Vatandaşın bilimsel olarak uygun görmediği ve reçeteleyemediğin ilacından ya da tıbbi olmayan taleplere veremediğiniz hizmetten dolayı kriterleri belli olmayan meslek onurunu ayaklar altına alan sözde memnuniyet anketleri yapsın bakanlık.”

"AİLE SAĞLIĞI MERKEZLERİ TİCARETHANE DEĞİLDİR!"

Başkan Şahin, açıklamasına şu sözlerle son verdi:

“Aile hekimleri olarak kangren haline gelmiş birçok sorunun çözümü için diyalog ve iletişim için kapı çalarken, önümüze vatandaşın koruyucu sağlık hizmeti almasını sekteye uğratan 29 bin aile hekiminin meslek onurunu hiçe sayan bir yönetmelikle karşı karşıya kaldık. Aile Sağlık Merkezleri fahiş kira artışları sonucunda tahliye davalarıyla uğraşırken birçok kamu binası sağlıksız hatta yıkım kararı olan binalarda hizmet verirken, bu ekonomik koşullarda hizmeti nitelikli ve sağlıklı koşullarda sunmaya çalışmak için çaba harcarken ben yaptım olacak ile karşı karşıyayız.”
“Kasım ayında 3 gün iş bırakarak uyardık. 2-6 Aralık'ta da iş bırakmak için ilanımızı yaptık. Yönetmelik değişmediği gibi neredeyse her sabaha bilimsel dayanağı ve temeli olmayan yeni bir kanun tasarılarıyla uyandık. 25 Kasım 2024'te Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne sunulan kanun teklifinde etkili ve güvenilir olduklarına ilişkin henüz yeterli bilimsel verileri bulunmayan ve koruyucu sağlık hizmetiyle alakası olmayan uygulamalarının ASM'lerde yapılabileceği, raporların ücret karşılığında verileceği teklifi sunuldu. Aile sağlığı merkezleri ticarethane değildir.”.

Muhabir: GÖZDE DOLAYMAN