Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK) tarafından yayımlanan tebliğ ile eczane levhalarında artı sembolünün bulunamayacağı ve bu işareti kullanmaya devam edenler hakkında mevzuatın belirlediği yaptırımların uygulanacağı tebliğ edildi. Antalya Eczacı Odası Yönetim Kurulu, düzenlediği basın toplantısında söz konusu sorun hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Antalya Eczacı Odası Başkanı İsmail Erçin, eczane levhalarında bulunan artı sembolünün kullanılmasının yasaklanması hakkında "Bilindiği üzere artı sembolü dünyanın farklı coğrafyalarında yaşayan insanlar için evrensel bir sağlık hizmeti sembolüdür. Artı sembolü birçok dilde “sağlık ve iyi olma halini” ifade etmektedir. Bu sembolün her yıl yüzlerce farklı ülkeden milyonlarca insanın ziyaret ettiği Antalya gibi bir turizm şehrinde hangi amaçla kullanıldığı açıktır" dedi.
KARMAŞIKLIĞA SEBEP OLACAK
TİTCK tarafından yayımlanan tebliğ ile eczane levhalarında artı sembolünün bulunamayacağı ve bu işareti kullanmaya devam edenler hakkında mevzuatın belirlediği yaptırımların uygulanacağı kararı hakkında değerlendirmelerde bulunan Erçin, "Bu sembolün eczaneler tarafından kullanılmasının bugüne kadar kamu yararını ya da düzenini ihlal ettiğine ve tebliğde gerekçelendirildiği gibi bir karmaşıklığa sebep olduğuna dair somut bir vaka yaşanmamıştır" diye konuştu.
ECZACILARA AKLA UYMAYAN DENETİM
Başkan Erçin, "Özellikle turizm bölgelerinde faaliyet gösteren meslektaşlarımız son haftalarda akla, mantığa ve dünya gerçeklerine aykırı bir biçimde, bilimsel bir temele dayanmadan, eczanelerinde bulunan, tamamen turistlere ve turizme yönelik olan ilaç temini ve sağlık tesisi anlamına gelen yeşil renkli artı işaretlerinin kaldırılması konusunda denetlenmişlerdir" diyerek eczanelerin ve eczacıların daha büyük sorunları olduğuna vurgu yaptı.
"NE OLDUĞU BELİRSİZ UYGULANMA"
Erçin, "Tüm dünyada “sağlığı ve iyi olma halini” ifade eden bir sembolün eczanelerde kullanılmasına kesinlikle izin vermeyen sağlık otoritesi, defalarca bilgilendirmemize rağmen hiçbir denetime tabi olmadan işletilen, eczaneye benzer tasarımları ile kendilerini sağlık hizmeti sunucusu gibi gösteren, hatta yabancı dilde; eczane, sağlık hizmeti, sağlık noktası gibi yazıları vitrinlerinde, tabelalarında kullanmaktan çekinmeyen, her türlü sağlık beyanıyla ürün satan 'vitamin shop' adı altındaki ne olduğu belirsiz işletmelere bir yaptırım uygulamamıştır" ifadelerine yer vererek sağlık otoritesine eleştirilerde bulundu.
"YARGI YOLUNA BAŞVURARAK DAVAMIZI AÇTIK"
Bölgemizin öncelikli sorununa değinen Erçin, "Turizmin başkenti olan şehrimizde sağlık konusunda uluslararası bir işaretin birinci basamak sağlık kuruluşu olan eczanelerde yer almasının tartışılması değil, böyle denetimsiz, uzmanlığı olmayan işletmelerden yanıltıcı bir yöntemle sağlık hizmeti almasıdır. Bir kez daha sağlık otoritesini nereden ve nasıl temin edildiği belli olmayan, ne şartlarda saklandığı bilinmeyen ve sağlık beyanı ile satılan bir çok ürünün bulunduğu bu işletmeleri denetlemeye ve halk sağlığını tehdit eden bu duruma son vermek için göreve davet ediyoruz. Turizmin başkenti Antalya’mızda yürürlüğe konulan bu talihsiz uygulamanın iptali için yargı yoluna başvurarak davamızı açtık. Temennimiz yargı kararından önce bu yanlıştan dönülmesidir" ifadelerine yer verdi.
KRİZ ÇOK YAKINDA
Eczacılık mesleğinin yaşanan ekonomik sorunlardan etkilendiğine dair açıklamalarda da bulunan Erçin, Euro kurunun en son 25 Aralık 2023 tarihinde güncellenerek 17,5483 Türk Lirası olarak sabitlendiğini belirterek “Günümüz Euro kurunun 37.50 Türk Lirası olduğu düşünüldüğünde ilaç yoklarında kendini oldukça hissettiren krizin çok yakın olduğu ortadadır. Birçok ilaç piyasada bulunamadığından hem vatandaşlarımız hem de meslektaşlarımız zor günler geçirmektedir. Gel geç çözümlerle bugüne kadar bir şekilde gelmiş olan bu ilaç politikası akılcı ve bilimsel bir model ile köklü bir mevzuat düzenlenmesine ihtiyaç duymaktadır” dedi.
“BENZERİ GÖRÜLMEMİŞ BİR TEHDİT”
Erçin, Son 3 yılda eczacıların enflasyon altında ezildiğinin altını çizerek, “Eczacılık mesleği, benzeri daha önce hiç yaşanmamış bir ekonomik tehdit altındadır. Bu tehdidin ana sebebi, artan enflasyona rağmen ilaç fiyatlarındaki Euro kurunun düşük olması ve düzenleme yapılmayan ilaç fiyat kararnamesidir. Eczacılar; kira, elektrik, doğalgaz, personel gideri gibi rutin ödemeleri dahi yapamayacak noktaya gelmiş, ecza depolarına ödemeleri birikmiş ve bir kredi borcunu başka bir kredi borcuyla ödedikleri bir borç sarmalına girmişlerdir. En temel işletme giderlerini dahi karşılayamaz duruma gelen eczacıların bu borç sarmalından çıkması mümkün görünmemektedir” diye konuştu.
“BİRÇOK HASTA ÖLÜM TEHLİKESİYLE KARŞI KARŞIYA KALIYOR”
Mevcut fiyat politikasının yeni molekül içeren ilaçların ve yeni tedavi anlayışlarının ülkemize gelememesinin temel nedeni olduğunu ifade eden Erçin, “Yurtdışında kullanılan modern tedavi yöntemlerine vatandaşlarımız ulaşamamaktadırlar. Kişiye özel başvurular ile belirli sürelerde verilen izinlerle yurtdışından getirtilen ilaçların temini oldukça zaman almakta olup, birçok hasta ölüm tehlikesiyle karşı karşıya kalmaktadır. Unutulmamalıdır ki sağlıklı yaşam hakkı Anayasal bir haktır.
Hastalarımıza fiyat farkı çıkarmayan ilaç neredeyse kalmamıştır. Bazı ilaçlarda, Sosyal Güvenlik Kurumunun karşıladığı tutarın daha fazlasını hastalarımız cebinden ödemek zorunda kalmaktadır. Mevcut ekonomik koşullar düşünüldüğünde, hastalar açısından sürdürülemez olan bu durum, eczacılar açısından da mağduriyet yaratmaktadır” diyerek günümüz piyasa şartlarında mevcut durumda zor günler geçiren eczacıların, eczanelerini kapatma noktasına geldiğini üzülerek kamuoyuna açıkladığını belirtti.