Antalya Kent Konseyi Altyapı Çalışma Grubu, Lara falezlerde artan kaçak yapı ve ruhsatlı asansör ilişkin hazırladığı raporda Antalya’nın doğal koruma alanların yeterince korunmadığı vurgulandı. Öte yandan Antalya’nın doğal mirasları arasında yer alan başta Divantalya Otel olmak üzere falezlerdeki yapılaşma korkunç boyutlara ulaştı. Söz konusu raporda halkın denizi kullanma talebi gerekçe göstererek kaçak yapılar, asansör ve merdivenler doğal yapıya zarar verdiği ifade edildi. Ayrıca, ruhsatsız olarak yapılan asansörlerin halkın tepkisini çektiği vurgulandı.
ANTALYA’DA DOĞAL ALANLAR YETERİNCE KORUNMUYOR
AKK Altyapı Çalışma Grubu’nun yayınladığı raporda, Lara falezleri bazı istisna bölümler dışında, kara kesimi Nitelikli Doğal Koruma Alanı, deniz kesimi ise Cumhurbaşkanlığı Kararı ile Kesin Korunacak Hassas Alan ilan edildiği ifade edilerek, “Buna rağmen, turizm ve kıyı kullanımı baskısı yüzünden Antalya falezleri gereğince korunamamaktadır” denildi.
KAÇAK YAPILARDA HALK GEREKÇE GÖSTERİLDİ
Halkın deniz kullanma talebi gerekçe gösterilerek çok sayıda merdiven doğal yapıya zarar verecek, estetik sorunlar yaratacak şekilde inşa edildiği belirtilen raporda, “Zamanla bu merdivenlere ilave olarak asansörler inşa edilmeye başlandığına tanık olunmuştur. Ruhsatsız ve kaçak olarak inşa edilen bu asansörler halkın tepkisini çekmiş, gelen tepkilerin yoğunluğu karşısında bir tanesi yıkılmıştır. 2024 sonbaharında ise falezler yeni bir tahribatla karşı karşıya kalmakla birlikte, bu kez asansör inşaatının kaçak olmadığı kamu kuruluşları tarafından onaylanarak yapıldığı öğrenilmiştir” ifadelerine yer verildi.
“BELEDİYEDEN ALINMAYAN RUHSAT BAKANLIKTAN ALINDI”
Söz konusu raporda “Antalya’nın Muratpaşa ilçesi Şirinyalı Mahallesi’nde bulunan 5 yıldızlı bir otelin sahilinde asansör yapımına belediyeden ruhsatlı olarak başlandığına kent kamuoyundan gelen tepki üzerine Muratpaşa Belediyesi bir açıklama yapmış; inşaat için Aralık 2023'te kesin korunacak hassas alan niteliğinde ve hazineye ait kıyıda 'kullanma izin sözleşmesi'ne bağlı olarak ruhsat verilemeyeceğini belirttiklerini, ancak Bakanlığın Kasım 2024'teki talebi üzerine ruhsat düzenlediklerini belirtmiştir” denildi.
Raporda şu ifadelere yer verildi:
“Bakanlıkça onaylanan planlar, 9 Eylül-9 Ekim 2022 tarihleri arasında İl Müdürlüğü'nce askıya çıkarılmış ve süresi içinde herhangi bir itiraza konu olmamıştır. Onaylı planlar doğrultusunda hazırlanan mimari proje, Antalya Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu'nca onanmıştır. Belediye, ruhsat talebini İmar Kanunu'nun ruhsat alma şartlarını düzenleyen maddesi uyarınca tapusu bulunmadığı, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki alana ilişkin kullanma izin sözleşmesine bağlı ruhsat verilemeyeceği değerlendirmesiyle uygun bulmamıştır. Bakanlık 22 Kasım 2024 tarihli yazısıyla belediyeden Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi, Planlı Alanlar Yönetmeliği ve İmar Kanunu'nun ilgili maddeleri uyarınca Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu'nca imzalanan kiralama sözleşmesi nedeniyle ruhsat düzenlenmesini talep etmiştir. Bunun üzerine belediyece ruhsat düzenlenmiştir”
DOĞAL ALANLAR KİRALAMAYLA İŞGAL EDİLİYOR
Doğal koruma alanları “Devletin hüküm ve tasarrufu altında” olup, halkın organizasyonu olan devlet üzerinde halka ait olan doğal varlıkların halk adına korunması görevi bulunduğu gerçeği kuşkusuz olduğu ifade edilen raporda, “Bir tür 'işgal' olan kiralama sözleşmesiyle hem kesin korunacak hassas alanda hem de kıyı-kenar çizgisinin deniz tarafında kalan alanda bir asansör yapısına inşaat ruhsatı veriliyor olmasının hukuki durumu araştırılmalıdır. Tarihte bir ilk olan bu uygulamanın, bundan sonraki tahribatlara da örnek teşkil edeceği kaygısını taşımaktayız. AKK Altyapı Çalışma Grubu olarak Antalyalıları söz konusu vakayı hassasiyetle irdelemeye, kent sorumluluğu bilinciyle gerekli girişimlerde bulunma konusunda kolektif bir çabaya davet ediyoruz.”