Yem fiyatlarına son 2 ayda 4 kez zam gelmesi, hayvan yetiştiricilerini çaresiz bıraktı. Et ve süt fiyatlarının düşmesine rağmen yem ve enerji gibi girdi maliyetlerinin sürekli artması, besicileri çaresiz bıraktı. Son gelen zamlarla birlikte süt yemi (19) fiyatı 537 liradan 567 liraya, süt yemi (20) fiyatı 560 liradan 587,5 TL’ye, süt yemi (21) fiyatı da 592 liradan 620 liraya yükseldi. 50 kg besi yeminin fiyatı da 502 liradan 518 liraya çıktı. Hayvan yetiştiriciliği yapan Antalya Ticaret Borsası (ATB) Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Simav, hayvan yetiştiricilerinin artık ayakta kalmakta zorlandığını söyledi.
BESİCİ ZOR DURUMDA
Türkiye genelinin yüzde 75’inde mera olmadığını, hayvanlarını meralarda otlatan yüzde 25’lik kesimin de kış mevsiminin gelmesi nedeni ile meralardan döndüğünü belirten ATB Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Simav, Dolar’daki artış nedeni ile ithal edilen yem fiyatlarındaki artışın durdurulamadığını söyledi. Sürekli yemciyi suçladıklarını ancak Dolar’daki hareketliliğin yem fiyatlarına yansıdığını belirten Simav, “Yurtiçinde üretilen yem hammaddeleri tükendikçe ithal yemler artıyor, Dışa bağımlı olduğumuz için yem fiyatları artıyor. Yemi içeride üretmek de çok maliyetli. Bu nedenle hayvan besicisi zor durumda” dedi.
ET-SÜT FİYATI DÜŞTÜ, YEM ZAMLANDI
Yem fiyatlarındaki artışa rağmen besicinin gelir kaynakları olan et ve süt fiyatlarının düştüğünü belirten Simav, “Yeme son 2 ayda 4 kez zam geldi. Bu süreçte karkas etin fiyatı 410 Lira’dan 330 Lira’ya düştü, Süt fiyatları 14 Lira’dan 10 Liraya kadar indi. Bakanlık sütü belli bir fiyatın altında alan fabrikayı uyarıyor ancak yaptırım yapmadığı için bir şey değişmiyor. Süt ve et fiyatları düşerken, hammadde fiyatları artıyor. Buna rağmen üretici arsız bir şekilde üretmeye devam ediyor. Ancak bu nereye kadar gider bilmiyorum” ifadelerini kullandı.
BESİCİNİN YAŞ ORTALAMASI 65
Türkiye genelinde hayvancılığın daha çok aile işletmesi olarak yapıldığına dikkat çeken ATB Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Simav, bu ailelerin maliyet hesabı yapmadığını ve bu nedenle hayvancılığın ayakta kaldığını belirtti. Yapacağım başka bir işi olmayanların hayvan yetiştirdiğini belirten Simav, “Hayvancılık yapan ailelerin yaş ortalaması 65’e çıktı. Anne-babası hayvan yetiştiren veteriner çocuk bile artık bu işi bırakıyor. Şu anda 65 yaşında olup bu işi yapanlar da bıraktıktan sonra Türkiye’de hayvancılık bitme noktasına gelecek. Ben kendi hayvanlarımın yemini, otunu, samanınu kendim üretiyorum. Sadece yüzde 25’ini dışarıdan alıyorum, ben bile işin içinden çıkamıyorum. Böyle olmayan insanları siz düşünün” ifadelerini kullandı.
İTHALAT SOPA GİBİ KULLANILIYOR
Hükümetin et fiyatları yükselince eh ithalatı sopası gösterdiğini belirten Simav, konu ile ilgili açıklamasını şöyle tamamladı: “Hükümet, ithalat sopasını kullanıyor. Ancak mazot, enerji, yem fiyatları ithal olduğu için Dolar artınca bu fiyatlar artıyor. Bu hayvancılık politikası ile hayvancılık kurtulamaz. Bakanlar değişiyor ancak çözüm değil, sadece günü kurtarma söylemleri duyuyoruz. İthalata verilen döviz, yerli üreticiye girdi fiyatlarına destek olarak verilse sektör kurtulabilir. 22 yıldır sektör ile ilgili STK’larda görev alıyorum ve artık ATB dışındaki tüm görevlerimi bıraktım. Çünkü 22 yıldır hiçbir şey değişmedi.”
