Antalya’nın Kumluca ilçesine bağlı Toptaş Mahallesi'nde iki komşu arasında yol tartışması çıktı. 15 yıl önce satın aldığı 5 dekarlık arazisine 5 yıl önce sera kuran Mehmet Öztürk, geçen yıl yandaki araziyi satın alan komşusu Murat Küçük ile seranın üzerinden gelen yağmur suyu nedeniyle tartışma yaşadı. Murat Küçük, yağmur suyundan zarar gördüğünü belirterek, önce komşusunu uyardı, sonra da sorun çözülmediği gerekçesiyle seraya giden yolun kendi arazisinde bulunduğu gerekçesiyle taşlarla örerek kapattı. Serasına giden yolun kapanması üzerine sorunun çözülmesi için başta savcılık olmak üzere çeşitli kurumlara şikayette bulunan Mehmet Öztürk, yolu olmadığı için serasına girmekte zorluk yaşadığını ve ürünlerini toplayamadığını belirterek, mağdur edildiğini öne sürdü. Şu ana kadar yaptığı başvurulardan sonuç elde edemediğini anlatan Mehmet Öztürk, sorunun çözülmesi için dava açmaya hazırlandığını söyledi.
“ÜCRETİNİ VERDİK, YOLU SATIN ALDIK”
Mehmet Öztürk, "2005 yılında araziyi ailecek satın aldık. 2005- 2015 tarihleri arasında arazimiz boş kaldı. Bu alana OSB yapılması için plan yapılıyordu. OSB iptal edilince biz de 2015 yılında bu serayı kurduk. Satın aldığımızda arazinin yolu yoktu. Yan taraftaki arazinin önceki sahipleriyle anlaştık. Ücretini vererek 20 metre uzunluğunda, 4 metre genişliğinde yol satın aldık. 2019 yılında bu bölgede tapu kadastro güncelleme çalışması yapıldı. O güncellemede komşunun arazisi bizim yola kaymış. Daha sonra komşumuz Murat Küçük yan taraftaki araziyi satın aldı. Yapılan ölçümde onun arazisinin bizim yola kaydığı görüldü. Murat Küçük bir problem olmayacağını söyledi. 'Siz yolu kullanabilirsiniz' dedi. Önceki tapu krokisinde yolun olduğunu, bunun için elimizde belge olduğunu söyledik. 'Sıkıntı yok. Yolunuzu kullanabilirsiniz' dedi. Evini yaptıktan sonra bizim arazinin yolunu kapattı" dedi.
“BURASI EKMEK KAPIMIZ”
Komşusuna ev yaptığı sırada elektrik ve su ihtiyacı için yardımda bulunduklarını kaydeden Mehmet Öztürk, şubat ayından bu yana sera yolunun kapalı olduğunu, ürün yetiştiremediğini söyledi. Mehmet Öztürk, "Şu anda yeni ürün dikme zamanı geldi. Hala bir çare bulamadık. Devletimizin kurumları birbirinin üzerine attı. Devletimizin kurumlarından destek bekliyoruz. Mağdur olduk. Çiftçilik yapıyoruz. Burası ekmek kapımız. Çiftçilikten başka iş yapmıyoruz. Başka mesleğimiz yok. Devlet büyüklerimizden sorunumuzun çözülmesini istiyoruz. Yoksa ekmek kapımız kapanacak" diye konuştu.
“ÇOK YÜKLÜ MİKTARDA ZARAR ÇEKTİM”
Murat Küçük ise "Arazinin tapusu ablamın üzerine. Ablamla birlikte bu evi yaptık. Komşularımın su ve elektriğini kullandım ama paralarını da ödedim. Komşularıma 'Seranın üzerinden gelen yağmur sularını engelle' dedim. Çünkü seranın üzerinden az su gelmiyordu. Arazimi yeni teraslatmıştım. Bu yüzden boş zemindi. Biriken sular yüzünden arazim heyelana uğrayabilir, evim çökebilir, hatta yıkılabilir. O evi babamla tırnaklarımla yaptım. Gittiler bir de beni şikayet ettiler. Çok yüklü miktarda zarar çektim. Onlara 'Ben hayattayken yolu kullanın' dedim. Ama bana çok zarar verdiler. Ben de tapu sınırlarından istinat duvarımı ördürdüm" dedi.
