Attalos heykelinin önünde yapılan basın açıklamasına CHP İl Başkanı Nail Kamacı, Eğitim-Sen, Emek Partisi, Sol Parti, TİP Parti ve bunun yanı sıra sivil toplum kuruluşları ile Kamu Emekçileri Sendikası (KESK) katıldı.
Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri basın açıklamasında bulundu;
“Kayyum Halk İradesine, Emeğe, Barışa Darbedir! Alışmayacağız! İrademize, Emeğimize, Barışa Sahip Çıkacağız!
Bir hafta önce Cumhuriyet Bayramını kutladık, cumhuriyet , halkın kendi kensini yönetmesi olarak tarif edilir ve egemenlik kayıtsız şartsız milletindir denir. Ancak bir hafta önce Cumhuriyet Bayramının 101.yılının kutlandığı Türkiye’de halkın kendisini yönetmek için, özgür iradesiyle seçtiği belediye başkanlarının kayyum darbesi ile görevden alınmasına tanık oluyoruz. Bu durum açıkçası adı konulmamış bir OHAL darbe rejimidir. Esenyurt Belediye başkanı Ahmet Özer’in tutuklanıp yerine kayyum atanmasının üzerinden bir hafta bile geçmemişken, Mardin Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Ahmet Türk, Batman Büyükşehir Belediyesi Başkanı Gülistan Sönük ve Halfeti Belediyesi Eş Başkanı Mehmet Karayılan görevden alınarak yerlerine kayyum atanmasına tanık oluyoruz.”
“TEK ADAM İKTİDARI”
“Tek adam iktidarı için temel strateji, tüm devlet imkanlarını, iktidar medyası ve yargısını kullanarak muhalefetin zayıflatılması ve bölünmesidir. Kayyım darbesi bu amaç için kullanılan başlıca yöntemlerden biridir. Tek adam iktidarının bu taarruzu karşısında muhalefet güçlerinin en geniş zemindeki ortak mücadelesinin örgütlenmesi ülkemiz ve geleceğimiz için hayati önem taşımaktadır.
Tek adam rejimi bir taraftan anayasa değişikliğini gündeme getirerek 12 Eylül darbesine karşı olduklarını söylerken sabaha karşı belediye başkanlıklarına darbe yaparak kayyum ataması AKP’nin nasıl bir anayasa istediğini açıkça göstermektedir. Yine Tek adam rejimi mecliste görüşülen 2025 bütçesi ,asgari ücret,maaş zamlarını gündemden düşürerek emekçileri için zam ve hayat pahalılığı anlamına gelen orta vadeli programı hayata geçirmek için toplumsal yaşamı terörize etmektedir.
Kayyum: Halk iradesine darbedir,kayyum emeğe darbedir,kayyum barışa ve kardeşliğe darbedir.
Kayyum; yerel yönetim emekçilerini işinden, ekmeğinden eden, toplu sözleşmelerini iptal eden, sürgünü, sendikal ayrımcılığı, angarya çalıştırmayı rutin hale getiren bir emek düşmanlığının adıdır.”
KAYYUM İLE İLGİLİ KONUŞULDU
“Kayyum: Yolsuzluktur, boşaltılan kasalardır.
Kayyum: Şatafattır. Belediye binalarına eklenen jakuzili odalardır.
Kayyum: Yandaşlara belediyelerde kadro açmak, ihale dağıtmaktır. Dolayısıyla halkın omuzlarına katmerli borçlar yüklemektir.
Kayyum: İktidarın insan ve doğa karşıtı rantçı belediyecilik anlayışı karşısında olan herkese verilmiş bir gözdağıdır.
Bir kez daha altını çiziyoruz. Demokrasinin varlığının temel koşulu halk iradesine saygı duymaktır, seçilmiş milletvekillerinin Anayasa Mahkemesi kararlarına rağmen hala cezaevinde tutulduğu, belediye başkanlarının tutuklandığı yerlerine kayyum atandığı bir ülkede demokrasiden, adaletten, hukuktan bahsetmek mümkün değildir. Kayyum darbesini asla kabul etmiyoruz! Anti demokratik uygulamalarla haklarımızın gasp edilmesine alışmayacağız!
Duymak istemeyen kulaklara, görmek istemeyen gözlere inat bir kez daha çağrıda bulunuyoruz; halk iradesine vurulan bu darbeden derhal vazgeçilmelidir. Hukuk dışı yollarla baskı ve zor yöntemleriyle halkın iradesinin gasp edilmesine son verilmelidir. Seçilmiş Belediye Başkanları derhal görevine iade edilmelidir. Kayyum darbesine karşı ortak bir mücadele hattının oluşturulması, demokratik bir ülkenin inşası açısındandır elzemdir. Halklarımızı bu darbeci iktidara karşı demokrasi, barış kardeşlik mücadelesini yükseltmeye çağırıyoruz. Darbeye ve kayyuma teslim olmayacağız” açıklama yaptı.
CHP Antalya İl Başkanı Nail Kamacı açıklamada bulundu;
“3 gün önce Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'e kayyum atandı. Bugün de Mardin, Batman, Halfeti, Kentleri böyle bir olaya maruz maruz kaldı. Değerli arkadaşlar Cumhuriyetimizin kuruluşunun yüz birinci yılında böyle olaylara karşılaşmak utanç verici ve üzüntü vericidir. Bunu net olarak söylüyorum. Susma. Sustukça İktidar zemin kaybetmeye başladığı her dönem bu uygulamaları yapıyor. Geçen dönem HDP’li belediyeleri bunları yapmıştı. Bu dönem Cumhuriyet Halk Partili belediyelere ve şimdi de yine Dem Partili belediyeler yapmakta bir iş görmüyor. Çünkü iktidar herkesin yanında görmek istiyor. Kul etmek istiyor. Polis kul olmayacağız. Biz üç gün önce partinin önünde bir söz verdik. Dedik ki sarı öküzleri kaptırmayacağız. O üç yıl önceydi. Bundan böyle. O üç yıl önceydi beyefendi. Bunları. Sarı öküzü siz çok öncelediniz. Yapmayın kimse Bundan sonra dedik her şeye bir başlangıcı vardı. Bundan sonra. Dört yıl önceydi. Ya ben dinledim, dinledim. Bak dinledim. Hayır ya. Bir kere siz dinleyin. Lütfen beni dinler misiniz? Yapmayın. Şurada bir başkaları görev vereceğiz diye. Yapmayın. Ben aynı şeylere devam ediyorum. Bundan dolayı da sarı öküzleri görmeyeceğiz. Birleşe birleşe kazanacağız. Birleşe birleşe kazanacağız” diye açıklama bulundu.
“ATATÜRKÇÜLERİN GÖREVİDİR”
Sözlerine devam etti. “Seçilmiş her iktidarı seçimde gelip her iktidarı korumak cumhuriyetçilerin Atatürkçülerin görevidir. Eğer buna bugün başlıyorsak bugün başlıyoruz. Bundan böyle en iyi silahım bulaşmamış her siyasi partide yan yana olmaya devam edeceğiz. Bin dokuz yüz yirmide yirmi üç Nisan'da halka verilen iradeyi yeniden saraya bağlamak isteyen ATP hükümetine karşı mücadelemizi hukuk şartları içerisinde devam edeceğiz. Devran dönecek! AKP halka hesap verecek! Güç verecek! Devran dönecek! AKP halka hesap verecek! Ama bunu, bunu sadece burada üçlük kişilere yapmayın. Ben de dahil olmaz diyorum, il başkanı olarak. Diğer il başkanları, temsilciler, dernekler, Burayı binler yapacağız, binler. Öyle geleceğiz ki karşımızdakiler bundan korkacak. Aynen kazanacağız başkanım. Bundan, bundan hiç emin olun. Daha bugün, daha bugün görevden aldıkları Esenyurt Belediyesi'nde Cumhuriyet Halk Partili belediye meclis üyelerini içeri almıyorlar. Seçilen belediye meclis üyelerini içeriye almamak ne demek? Mümkün mü? AKP'li belediye girecek, CHP'li belediyeleri girmeyecek. Buna izin vermeyeceğiz. Hani bunlar on beş gün önce meclis açıldığında ellerini kaldırdılar. Ellerimizi tutun dediler. Hatırlıyor musunuz? On beş gün önce Barış Havarisi kesildiler. hep birlikte sarayla beraber onun küçük ortağı ne oldu on beş günde? Elleri havada kalınca artık mücadele etmenin kanunla değil devlet terörüyle olduğunu göstermeye çalışıyorlar. Onların elleri hep havada kalmaya devam edecekler. Onlar bir dönem ellerini teto ile birleştirdiler. Bir dönem Şu anda Meclis grubuyla birleştiriyorlar. Cumhuriyeti destekleyenleri değil.”
Sözlerini ise; “O yüzden bizim ellerimiz onlarla birleşmeyecek. Karanlığa teslim olmayacağız. Biz bu ülkeyi kolay kazanmadık. kolay yollardan kazanmadık, mücadele ettik. Bir mücadele sonunda bir cumhuriyet kurduk. Cumhuriyetin temelleri bu arkadaşlara bağlı değildir. Cumhuriyet'in temelleri doğusuyla, batısıyla, kuzeyiyle, güneyiyle, Alevi'siyle, Çerkezi'yle, Laz'ıyla hep birlikte harmanlanmıştır. Biz onlarla birlikte Cumhuriyet'i yaşatmaya devam edeceğiz. Saygılar sunuyorum” şeklinde sonlandırdı.
Basın konuşması sırasında sık sık sloganlar atıldı. Eyleme katılanlar, kayyuma karşı çıkmaya devam edeceklerini de açıkladı.