Son yıllarda Antalya genelinde hızla yapılaşma artmaya devam ediyor. Artan düzensiz yapılaşma kent estetiğini tehdit ediyor. Özellikle klima üniteleri ve gün ısılarının çatı ve cephelerde plansız bir şekilde konumlandırılması görüntü kirliliğine neden olurken olası bir kazaya davetiye çıkartıyor. Çevre Mühendisleri Odası Antalya Şubesi eski Başkanı ve Arüv Peyzaj ve Artutaş Yönetim Kurulu Başkanı Cem Arüv, kendi YouTube kanalından Antalya’nın sorunlarına değinirken gelişi güzel konulmuş gün ısıları ve klima ünitelerinin Antalya’ya çöp görünümü kazandırdığını ifade etti.
Halkın bu noktada birebir şahit olmuş olduğu hususlarda tepkisini net bir şekilde koyduğunu ifade eden Arüv, klima ve gün ısların Antalya'nın gündemine zaman zaman gelir ve kaybolan bir kirlilik türü ve estetik kirlilik olarak karşımıza çıktığını söyledi.
Arüv, konuşmasında “Son dönemlerde yapılan binalarda özellikle bu klimaların konmasıyla ilgili olarak saatlerinin çekilmesiyle alakalı olarak bir takım gerek konstrüktif gerekse mimari estetik arasından önlemlerin alındığını, işte klima aydınlıkları oluşturulduğunu, klimaların belli kapalı bölgeler içerisinde alındığını, makine cihazlarının dışarıda görüyoruz ve bu da hoşumuza gidiyor. Estetik olarak da görsel açıdan güzel bir görüntü veriyor” ifadelerine yer verdi.
“Bunun dışında genel yapıya baktığımızda işte balkon var. Balkonun kenarından klima cihazını koymuş. Dışarıya doğru da dışarıda bir makine suyunu aşağıya damlatıyor” diyen Arüv, “Cepheye bakıyorsunuz cephede bir sürü klima. Kimi sağa konmuş, kimi sola konmuş. Yani böyle görsel olarak üçünü dünya ülkesini andıran yapılar var Antalya'nın içinde” dedi.
GÖRSEL ÇİRKİNLİK İÇİN ÖNLEM ALINMALI
Antalya'ya gelen her turist Antalya'nın üstünden uçakla geçtiği zaman o çirkin görüntüyü gördüğünü söylen Arüv, “Gün ısı tarlası var. Gün ısı kazanlarıyla şamil olmuş bir çatı yapısı var. Çatılardaki yapılan yapıların düzenlenmesiyle ilgili olarak da bir mevzuatın olması gerekir. Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin bununla ilgili bir politikasının olması gerekir. Mimari, estetik komisyonların bu konuda aktif olarak çalışıp, birtakım modeller yönelmesi gerekir” diye konuştu.
Görsel olarak çirkinlik ifade eden bu yapıların düzeltilmesi ve önlem alınması gerektiğini ifade eden Arüv, “Bununla birlikte, kent estetiği açısından bunların bir standart olması gerekir. Yani en azından her yıl boyanması gerekir” dedi.
Arüv, konuşasını şu sözlerle sürdürdü: “Görsel olarak baktığınızda yukarıda inanılmaz bir çirkinlik abidesiyle karşı karşıyayız Klimalara baktığınız anda klimalarla da çok çirkin bir görüntü söz konusu. Belediyenin işlerinden bir tanesi de budur. Yani bu kent estetiğine uygun bir şekilde bunların düzenlenmesi noktasında çalışılması gerekir.”
3’ÜNCÜ DÜNAY ÜLKESİ
Dışarıdan sarkan borular üçüncü dünya ülkesinde yapılan inşaatların sonuçları olduğunu dile getiren Arüv, “Artık böyle bir mimari yok. İstanbul'da yapılan yeni binalara bakınız. İzmir'de yapılan yeni binalara bakın. Dışında bir tane klima var mı? Dışında bir tane tesisat borusu var mı? Tepesinde, çatısında bir tane gün ısısı görüyor görmezsiniz. Bununla ilgili olarak bir eksikliğimiz varsa, Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin bu anlamda bir mevzuat yazma yetkisi de var Büyükşehir Belediyesi kanununda” diye konuştu.
“SİYASİ ENGEL OLMAMALI”
“Antalya herkesin kendi kafasına göre klima taktırdığı, herkesin kafasına göre gün ısısı yaptırdığı bir şehir olmasın” diyen Arüv, “Görsel olarak bunu düzeltebiliriz. Yağmur yağıyor, rüzgar çıkıyor. Bakıyorsunuz gün ısısı yerde. Klimalar yere düşmüş. Bunları Antalya'da görüyoruz” diye konuştu.
Siyaseten birtakım kaygılarla bu tarz düzenlemelerin yapılmasına engel olunması gerektiğini söyleyen Arüv, “Bu düzenlemelerin yapılması için mücadele etmemiz ve kendimizi güzelleştirmemiz lazım. Binaların cephelerinde çok ciddi bir çirkinlik söz konusu” diye konuştu.
“ANTALYA MİMARİ BİR ÇÖPLÜK”
“Falezleri çıkardığınız anda Antalya bir köy kasaba. Kasaba bile değil 3. dünya ülkesi. Antalya bu derece çirkin bir şehir yapılaşması açısından” diyen Arüv, konuşmasında Antalya’da mimari açıdan bir çöp yığınına dönüştüğünü vurguladı. Arüv, konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı:
“Falezleri ve Kaleiçi’ni çıkartın, Antalya bir çöp. Mimari bir çöplük. Başka bir şey değil. Sebebi bir yapıların kendisi. Sağdan soldan çıkartmış olduğumuz kablolar, klimalar, gün ısılar falan. Hassasiyet göstermemiz gerekiyor. Gerek halk olarak gerek kamu yönetimi olarak hassasiyet gösterip bunlarla ilgili kararlar alıp uygulamamız gerekiyor.”
