Antalya, tarihi geçmişinin çok eskilere dayandığı medeniyetlere ev sahipliği yaptı. Türkiye Cumhuriyeti’nden önce var olan Osmanlı Devleti’nde de izler bulunan Antalya’da, tarihi eserler günlük yaşantıda kullanılır durumda.
AĞALAR ÖNÜ CAMİİ
Antalya’nın Aksu ilçesinde bulunan Ağalar Önü Camii, 1811 yılında inşa edilmiş. Kitabeye göre inşa eden kişi Arapzade Mehmet Ağa’dır. Caminin mimarı ise bilinmiyor. 2011 yılında restore edilen cami kullanılır duruma getirilmiştir. Caminin duvarları kesme taşın yanı sıra devşirme taşlardan yapılmış. Simetrik yapıya sahiptir. Binanın süslemeleri ve devşirme taşları dikkat çekiyor.
HACI SÜLEYMAN CAMİİ MİNARESİ
Hacı Süleyman Ağa tarafından Elmalı’da yaptırılan camiden geriye kesme taştan yapılmış minare kalmıştır. Yolun ortasında kalan minareyi görenler şaşırıyor. Sekizgen bir kaide üzerine kurulmuş olan minarenin kuzeybatı cephesinde yola açılan bir kemerli yapısı yer alıyor. Kapıdaki süslemeler dikkat çekicidir.
ELMALI ÖMER PAŞA KÜLLİYESİ
Elmalı ilçesinde yer alan külliyeyi 1610 yılında Ketencizade Ömer Paşa yaptırmıştır. Cami üzeri tek kubbeyle örtülü, kare planlı olarak kesme taşlardan inşa edilmiştir. Giriş cephesi, üstü kubbelerle örtülü, ortadaki kubbesi ise diğerlerinden daha yüksek olan mermer sütunların taşıdığı revaka sahip beş bölümlü son cemaat yeri bulunuyor. Son cemaat yerindeki iki mihrabiye, üç sıra mukarnas dizisiyle bezelidir. Mukarnasların bitme noktasına bakıldığında ise dört küçük daire yapısına sahip kabartmalar yer alır. Caminin süsmeleri Osmanlı mimarisini yansıtır.
1929 yılında caminin minaresi yıkılmış, 1938-1942 yılları arasında da cami tümden onarıma gidilmiştir. Kesme taşlardan yapılan caminin minareye çıkış kuzey cephesinde bulunan kapıdan gerçekleşir. Minare kaidesi beş kenarlı her yüzü kaş kemerli nişlerle hareketlendirilmiş. Burada da tarihte olduğu gibi motifler göze batıyor.
Caminin bir medresesi de bulunuyor. Aynı avlu içinde yer alan medrese, ‘U’ planlıdır. Medresedeki hücrelerin önünde avluyu üç yönde U biçimli çeviren revak bulunuyor. Revak, mukarnas başlıklı kalın mermer sütunların, yüksek sivri kemerlerle bağlanmasıyla oluşuyor.
MURAT PAŞA CAMİİ
Muratpaşa ilçesinde bulunan Murat Paşa Camii, Karaman Beylerbeyi Murat Paşa tarafından 1570-1571 yılları arasında yaptırılmış. Tamamen kesme taştan oluşan caminin önde buluna üç birimli son cemaat yeri cephesinde iki renkli taşla örülmüş sivri kemerli açıklığı bulunuyor. Kemerlere bakıldığından biri mukarnaslı, diğer üçü de akantus yapraklı başlıklara sahip devşirme sütunlara oturtulmuş.
TEKELİ MEHMET PAŞA CAMİİ
Kaleiçi Saat Kulesi’nin hemen yanında yer alan cami kim tarafından yaptırıldığı bilinmese de mimari özellikler bakımından Osmanlı döneminde yaptırıldığı anlaşılıyor. Kareye yakın bir planla yapılmış cami, altıgen kasnak üzerine oturan merkezi bir kubbeyle örtülmüş. Tek şerefi minare caminin kuzeybatı köşesinde yer alıyor.
Minare, harimin kuzeybatı köşesinde, kesme taştan yapılmış olup altıgen kaidesi kare bir subasman üzerine oturtulmuş. Caminin kubbe kasnağında, kapılarda ve minarede kesme taş kullanılmış, üst örtüsü ise kurşunla kaplanmış.
Harime doğu, batı ve kuzey cephelerindeki basık kemerli kapılardan giriliyor. Yapının dış cephesinde, güneybatı köşesinde iki rozet ve mukarnas dizisi bulunuyor. Kareye yakın dikdörtgen planlı harim, kuzeyde üç kubbe ve merkezde altıgen şema oluşturan ana kubbe ile örtülüdür. Ana kubbe, serbest dört fil ayağı ve kıble duvarındaki iki payanda ile taşınıyor. Mihrap nişi sade olup, mukarnaslı bir kavsaraya sahiptir ve süslemesiz profilli bordürlerle çevrilidir. Mihrap alınlığında yatay bir kartuş, sağındaki payandada ise mermer minber bulunuyor.