Devrimci Turizm İşçileri Sendikası Genel Başkanı Mustafa Yahyaoğlu, turizmin ve turizm işçilerinin sorunlarını anlattı. Türkiye’nin ağırladığı misafir sayısında Dünya 6’ncısı olarak oldukça iyi bir seviyeyi yakaladığını belirten Yahyaoğlu, “Buna karşın, kişi başı harcamalarda ve toplam turizm gelirlerinde dünya 17’nciliği, büyük bir başarısızlıktır ve elde edebileceğimiz rakamlardan ne yazık ki çok uzaktır. Halbuki, bu seviyeleri yakalama ve aşabilme imkân ve fırsatlarımız var” diye konuştu.
2,5 MİLYON İŞÇİ KAYIT DIŞI
Kurumsallaşmamış küçük işletmelerde, kayıt dışı, sigortasız işçi çalıştırmanın çok yaygın olduğunu belirten Yahyaoğlu, “Yaklaşık 3,5 milyon işçinin çalışmakta olduğu iş kolumuzda, sigortalı çalışan işçi sayısı yaklaşık 1 Milyon kişi. Yani, 2.550.000 kişi kayıt dışı çalıştırılıyor. Ayrıca, çifte bordro denilen asgari ücretten sigorta gösterip açıktan ilave ücret ödeniyor. Devletten vergi ve sigorta kaçırılıyor. Doğal olarak işçinin de birçok hakkının kaybolmasına sebep olmakta ve bir o kadar da yaygın ve denetimsiz bir alan.
İŞÇİLERİN ÇOĞU MEVSİMLİK
Antalya’da çalışan çok sayıda turizm işçisinin sezonluk çalıştığını ve sezon bitiminde memleketlerine dönerek kışı oralarda geçirdiğini belirten Yahyaoğlu, bu işçileri yılkı atlarına benzetti. Yahyaoğlu, “Bahar aylarında dağlarda yakaladıkları, bir önceki sonbaharda, besleme ve bakım külfetine katlanmamak için dağlara saldıkları yılkı atlarını, yaz boyu çalıştırıp, sonbaharda yeniden dağlara salınıyor. Sağ ve sağlam kalanlarını sonraki ilkbaharda yeniden yakalıyor ve çalıştırmaya devam ediyorlar, aynı sezonluk turizm işçileri gibi. Bu ücretlerle kalifiye işçi çalıştıramaz duruma gelen işletmeler, ‘Kalifiye Eleman’ bulamadıklarından yakınıyorlar. Kalifiye, eğitimli personel sektörden kaçıyor” ifadelerini kullandı.
YIKLI ATLARI GİBİ
Mevsimlik turizm işçilerinin kış aylarında memleketlerinde geleneksel yaşamlarına döndüklerini belirten Mustafa Yahyaoğlu, şunları söyledi: “Bu insanlar kış aylarında tarımla, hayvancılıkla, inşaatlarda çalışıp, yaz aylarında tekrar turizme dönüyor. Zaten 5-7 ay çalışıp, bir o kadar da işsiz kalan sezonluk turizm işçisinin çalıştığı şehirde yaşamını sürdürebilmesi, geçinebilmesi mümkün değil. Asgari ücretle 6 ay çalışan işçi, ölü sezonda iş bulamayacağı için, 6 ay kazandığıyla 12 ay yaşamaya çalışırsa, aylık ortalama harcayabileceği para yarım asgari ücret olacaktır ki, zaten mevcut asgari üret açlık sınırı altında bir ücrettir. Kaldı ki sezonluk çalışan bu turizm işçisi ölü sezonda kendini, mesleğini geliştirmeye, yabancı dilini geliştirmeye, kurslara, eğitime zaman ve para harcayabilmeliydi” şeklinde konuştu.
ZOR KOŞULLARDA ÇALIŞIYORLAR
Sezon sonu iş akdi askıya alınıp gönderilen işçilerin, yeni sezonda çağırılıp çağırılmayacağından emin olmadığına dikkat çeken Yahyaoğlu, konuyla ilgili açıklamasını şöyle tamamladı: “İşletmeler isterse çağırır, istemezse çağırmazlar. Hatta ücretlerini, fazla mesailerini isterlerse verirler, istemezlerse vermezler. Bu ülkede emeklilik yaşı 65 e çıkartıldı. 35 yaş üstü iş müracaatlarına yaşlısın deniyor ve iş verilmiyor. Bu işkolunda 15-20 yıl çalışmış bu işçilere önerimiz ne olmalı? Ne yazık ki, turizm işçileri için, işsizlik sigortası da yasanın getirdiği barajlar nedeniyle, ömür boyu prim ödeseler de hiçbir zaman, işsizlik parası almalarına olanak vermiyor. Özellikle Tur otobüs şoförleri, 24 saat araç üzerinde kalarak, boşluklarda araç içerisinde uyuyup, araç kullanmaya devam ederek, ‘Kaza değil, cinayet’ söylemimizi somutlaştırıyorlar.”