Son yıllarda Antalya Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu’nun (ASKF) yaptırdığı Spor Köyü ile adından sıkça söz ettiren İbradı’nın Ormana Mahallesi, turizm tarihi çok yeni olmasına rağmen katettiği mesafe ile dikkat çekiyor. 10 yıl önce mahalleye gelerek satın aldığı düğmeli evi restore ettirerek otelciliğe başlayan turizmci Tolga Özgüven, 550 nüfuslu köyün bugün 45 bin turist ağırladığını belirtti.
8 BİN 500 KONAKLAMA
Yıllar önce İbradı’dan İstanbul’a giderek ticaret ile uğraştıklarını ancak bölgeyi kalkındırmak için geri döndüklerini belirten Tolga Özgüven, “İstanbul’a ticari hayatımız iyi giderken bölgeyi kalkındırmak için geri döndük. Düğmeli evlerin turizm destinasyonu olmasında büyük katkımız oldu. Sadece bizim işletmemiz yılda 45 bin turist ağırlıyor. Bunun 8 bin 500’ü konaklamalı, diğerleri günübirlik tur şeklinde oluyor. 550 kişilik bir köyün ağırladığı turist sayısı küçümsenemeyecek kadar değerli” diye konuştu.
SPOR KÖYÜ’NÜN ETKİSİ
ASKF’nin yaptırdığı Spor Köyü’nün mahallelerinde ciddi bir hareketliliğe neden olduğunu ve spor turizminde de artık söz sahibi olabileceklerini belirten Özgüven, “Bölgeye gelen her insana turizm anlamında farklı hizmetler veriyoruz. Turizm geçmişi 10 yıl olmasına rağmen bugün sokaklarda tezgah açan insanlar kendi yöresel ürünlerini satıyor. Son yıllarda tarım ve hayvancılığın yanında turizmde ön plana çıktı. Köy nüfusunun büyük bölümü İstanbul’a yaşıyor.
Artan farkındalık, turist yoğunluğu nedeni ile yerel halk da Ormana’nın farkına vardı. İbradı doğa, tarih ve kültürün buluşma noktası. 10 yıl önce günübirlik turları getirmenin hedefi ile uğraşırken, şimdi bu insanları burada daha fazla konaklama yapmayı düşünüyoruz. Şu anda ortama konaklama süresi 2 ece 3 gün şeklinde oldu” diye konuştu.
ALTINBEŞİK’İN TANITIMA KATKISI
Dünya’nın 3’üncü, Türkiye’nin en büyük yeraltı su mağarası olan Altınbeşik’in tanıtımlarında büyük rol oynadığını belirten Tolga Özgüven, şunları söyledi: “Botla girilen bir mağara olduğu için çok merak ediliyor. Bunun yanında düğmeli evler sadece bu bölgeye ait. Duvarın içinde herhangi bir harç veya sıva yok. Dikine çıkan ahşaplar, hatılları kilitleyerek düğmeleme görevi yapıyor. Yine Ormana bezi olarak bildiğimiz, ipekten yapma el dokumasını görmeye gelen çok sayıda insan var. Toroslar’da 1000 metre yükseklikteki yayla turizmine aç olan herkes burayı tercih ediyor”.
İŞGÜCÜ SORUNU KALMADI
Düğmeli evler destinasyonunun yerel halkın kafasındaki imajı değiştirdiğine dikkat çeken Özgüven, açıklamasını şöyle tamamladı: “10 yıl öncesine kadar herkes bu evleri yıkıp betonarme bina sahibi olma düşüncesindeydi. Bugün ise restorasyon çalışmaları ile tekrar kazandırma düşüncesi var. Biz ilk geldiğimizde köyün merkezinde bir tane düğmeli ev satın aldık. Virane haldeki binayı, bölgenin insanını çalıştırarak ayağa kaldırdık. O zaman 1 tane yaşlı managoz, 2 tane taş ustası vardı. Şu anda 5 tane marangoz, 20 tane de taş ustası var. Restore edilmek istenen düğmeli ev için işgücü imkanı da arttı”.