Karaoğlan Parkı, Antalya şehir merkezinde en çok ziyaret edilen noktalardan biridir. Antalya falezlerin eşsiz manzarasını sergileyen Karaoğlan parkı 140 bin metrekarelik alana yayılan bir cazibe merkezi haline gelmiştir. 1941 yılında yapımına başlanan park, Perge Antik Kenti örnek alınarak inşa edildi. Günümüzde heykeller ve egzotik bitkilerle süslenen Karaoğlan parkı aynı zamanda bir açık hava müzesi haline geldi.
ANTALYA KARAOĞLAN PARKI KİM TARAFINDAN YAPILDI?
Antalya Karaalioğlu Parkı, halk arasında Karaoğlan parkı olarak bilinmektedir. Karaoğlan Parkı 1941 yılında o dönemlerin valisi olan Haşim İşcan tarafından yapılmaya başlandı. O dönemlerde yurda hakim olan savaş atmosferi sebebiyle parkın yapımı epey zor olmuştur. Beydağlarının karşısında yer alan Karaalioğlu parkı, Antalya’nın falezlerini izlemek için en güzel noktalardan biridir.
Geçmiş uygarlıkların izini yaşatan tarihi Perge Antik Kenti’nden ilham alınarak yapılan Karaoğlan parkı yapıldığı dönemlerde ilk olarak İnönü Parkı adını ile biliniyordu. 3 yıllık yoğun bir çalışma ile inşa edilen park, Akdeniz’in florasından en güzel bitkilerle süslendi.
Karaoğlan parkı yapıldığı dönemlerde Türkiye’yi de etkisi altına alan savaş sebebiyle parkın yapımı zor koşullar altında sürmüştür. Hatta o dönemlerde çalıştıracak işçi bulunamadığı için Antalya Lisesi öğrencilerinin destek olduğu biliniyor.
Karaoğlan parkının bulunduğu mevkinin bir kısmı özel mülkiyet olduğu için de ayrıca sorunlar yaşanmıştır. Bu sorunun çözülmesi yıllar sürmüştür. Parkın belirli bir bölgesine Karaalioğlu adını taşıyan bir kişi sahipti. Bu kişinin varisleri ile yaşanan mülkiyet sorunları ilerleyen yıllarda parka Karaalioğlu isminin verilmesi ile çözüldü.
KARAOĞLAN PARKI ADININ ANLAMI NEDİR?
Karaalioğlu parkının adı, bölgede özel mülkiyet hakkı olan Karaalioğlu isimli kişiden gelir. Halk arasında Karaoğlan parkı olarak da bilinen bu ismin Bülent Ecevit’e ithaf edildiği biliniyor.
KARAOĞLAN PARKINDAKİ HEYKELLERİN ANLAMI NEDİR?
Karaoğlan parkında turistlerin fotoğraf karelerine yansıyan heykeller adeta bir açık hava müzesini anımsatıyor. Karaoğlan parkının üç kola ayrılan kısmında ünlü heykeller yer alır. Bunlardan ilki en çok fotoğraf çekilen ‘El heykeli’dir. 1975 yılında heykel sanatçısı Kuzgun Acar tarafından yapılan ‘El heykeli’ parkın yapımında emeği bulunan Haşim İşcan’a ithaf edilmiştir. Aynı zamanda bu el heykelinde heykeltraş Kuzgun Acar ile eşi için ayrı bir öneme sahiptir. Acar ve eşinin evlilik alyansları bu heykele gömüldüğü öne sürülüyor.
Karaaoğlan parkının üç ana kolundan bir diğerinde ‘İşçi ve Çocuğu’ heykeli yer alır. ‘İşçi ve Çocuk’ heykeli, heykel sanatçısı Mehmet Aksoy tarafından yapılmıştır. O dönemlerde heykelin sergilenmesine izin verilmemiş hatta denize atılmaya çalışılmıştır. Kucağında bir çocuk taşıyan işçi heykeli henüz yapım aşamasında da problemlerin ortasında kaldı. Ancak heykelin yapımı tamamlandı ve o dönemler Büyükşehir Belediyesi önüne yerleştirildi. Günümüzde ise Karaoğlan parkında sergilenmekte ve ilgi görmektedir.
Karaoğlan Parkında yer alan heykellerden bir diğeri de sırtını denize yaslamış ağaçların arasına gizlenmiş Don Kişot heykelidir. Heykelin yanında yer alan aşıklar ağacı ile güzel bir manzara oluşturan Dok Kişot heykeli 1999 yılında bölgedeki yerini almıştır. Elindeki mızrak ve kalkan ile koruyucu gibi duran Don Kişot heykeli, parkta dikkat çeken heykellerden biridir.
HEYKELLERDEKİ TANIDIK İMGELER
Karaoğlan parkının girişinde uzun bir alanda yer alan birbirinden farklı heykeller adeta açık hava müzesini andırıyor. Heykeller, farklı yüzleri ve imgeleri yansıtır. Kiminde tanıdık yaşlı bir adam yüzü yer alırken kimi ise antik dönemleri anımsatır.
Parkın girişinde ziyaretçileri iki aslan heykeli karşılar. Taş aslan heykelleri adeta parkın koruyucusu gibi konumlanmıştır. Parkın giriş kısmında denize olan alana kadar uzanana heykeller heykeltraşların imzalarını taşır.
Heykeller hem hayvan hem de insan imgelerini yansıtır. Ziyaretçilerini geçmişten günümüze yolculuğa çıkaran Karaoğlan parkında yer alan heykeller hem tanıdık hem uzak bir geçmişin izlerini taşır.