Antalya’nın körfezi yanlış yapılaşama sonucunda tehdit altında. Kaştan Alanya’ya kadar uzanan Antalya Körfezi’nde çarpık yapılaşma ve deniz kirliği deniz ekosisteminin bozulmasına neden oluyor.  Plansız yapılaşma, atık suların denize boşaltılması deniz yaşamını olumsuz etkiliyor. Oteller ve işletmelerin atık sularını arıtmadan denize bırakması, deniz ekosisteminin sağlığını tehlikeye atıyor. A.Ü Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, Antalya körfezinde plansız yapılaşmanın ve deniz kirliliğinin, bölgedeki deniz hayatını olumsuz etkilediğini belirtti.

Antalya Sahilleri (1) (Small)

CANLILARI OLUMSUZ ETKİLİYOR

A.Ü Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, kıyı şeridi boyunca yapılan yapılaşmalar kıyı ekosisteminin bozduğunu vurgulayarak, “Google Earth'ten Alanya kıyılarını, Alanya tarafına bakın. Denizin içerisinde birçok otellerin önlerinde birçok mendireklerin yapıldığını adeta deniz otelin havuzu haline geldiğini görüyorsunuz. Bu tür şeyler kıyıdaki su sirkülasyonunu önler yani Antalya körfezi temiz bir körfez. Ancak bu tür yapılar akıntıları engellediği için körfezin hem suyun ısınmasını hem kirliliğin artmasına da sebep oluyor. Dolayısıyla bu tür etkiler kıyı ekosistemini bozar. Ayrıca bu tür deniz içerisine yapılan yapıların birçoğu Poseidon’a çayırlarının üzerine yapılmış Zamanında müdahale edilmemiş. Dolayısıyla bunlara baktığın zaman kıyıdaki o Yalı taşlarının üzerine ondan sonra Poseidon’a adacıkları var o bölgelerde, onların üzerine yapıldığını görüyorsunuz” şeklinde ifadelere yer verdi

“İNSANIN YAPTIĞI KİRLENME SÖZ KONUSU”

Antalya Sahilleri (3) (Small)

Prof. Dr. Gökoğlu, deniz ve akarsuların ekosistemin bozulmasında insan aktivitelerin kirlenmeye neden olduğunu belirtti. Prof. Dr. Gökoğlu “Poseidon’a denizlerin, Amazon ormanlarının, tabii bütün hepsinin böyle yapıldığını söylemiyoruz ama bazıları Poseidon’a çayırlarının üzerine denk gelmiş yapıları. Bunlar deniz ekosistemini etkiler.  Akarsu ağızlarında Birçok yapılaşma var. Bu yapılaşmada ışık giriyor, akarsulara denizden canlı giriş çıkışları var. Örneğin levrekli, kefaldi, dil balığı, yılan balığı, barbunya gibi birçok balık türü giriş çıkışı yapar.  Burada yapıları bozarsanız, orayı ışıklandırırsanız, Oraya müdahale etmiş olursunuz, ekosistemi bozmuş olursunuz. Karanlık bir ortamdır orası. Otel var yahut da işte bina yapılmış. Otel de demeyelim de binalar yapılmış. Bu binalar o yapıyı bozuyor. Her şeyden önce kirlenme var. İnsanın yaptığı bütün aktivitelerde kirlenme söz konusu var. Kirlenmeye bağlı olarak da ekosistem bozuluyor” dedi.

Prof. Dr. Gökoğlu ardından konuşmasını şöyle devam ettirdi: “Ne yapmamız lazım?  Bunu söylerken turizmciler şey yapabilir. Turizme karşı değiliz. Turizm bu şekilde olmamalıydı. Türkiye her şeyin hesabını iyi yapıp ona göre bir turizm projesi devreye sokup O şekilde yapılabilirdi. Yine deniz içini her tarafa dikkat edin, mendirekler, iskeleler var, onu demin de söyledim. Denizin içerisine kadar birçok yapı giriyor. Otellerin haricinde, örneğin şöyle söyleyeyim, otel zaten bir proje dahilinde yapılıyor. Ancak barlar yapılıyor otellerin önünde. Bunlar projede yok. Bunlar plajın üstüne yapılıyor. Dolayısıyla sahil bütün her yer insan. Denizde yaşayan canlılar var. Bunlar çıkıp yumurta bırakacaklar. O kıyıda, o kum sandığında yaşayan birçok organizma var. Bunlar ve o yaşam alanları işgal edilmiş oluyor. Bu şekilde etkiler var.

ÇEVRE DOSTU YÖNTEMLER UYGULANMALI

Antalya Konyaalti Tatil (Small)

Bölgedeki çevre sorunlarıyla mücadelede daha sıkı denetimler ve cezai yaptırımların uygulanması gerekiyor. Plansız yapılaşmanın önlenmesi, atık suların arıtılması ve deniz ekosisteminin korunması için tüm paydaşların iş birliği içinde hareket etmesi gerekiyor. Antalya Körfezi'ndeki deniz ekosisteminin korunması ve çevre sorunlarının çözülmesi için acil ve kararlı adımların atılması gerekiyor. Doğal zenginliklerimizi korumak, gelecek nesillere daha yaşanabilir bir çevre bırakmak için hepimizin sorumluluğu altında olan bir görev.

EKOSİSTEMLERİNİN GELECEĞİ İÇİN KRİTİK ÖNEME SAHİP

Antalya'nın turizm başkenti olarak bilinen bu güzel körfezi, sadece yerli halkın değil, dünya genelindeki çevre koruma destekçilerinin de dikkatini çekiyor. Koruma altına alınması için atılacak her adım, sadece Antalya'nın değil, aynı zamanda dünya deniz ekosistemlerinin geleceği için kritik öneme sahip. Bu nedenle, çevre koruma çabaları konusunda daha fazla bilinçlendirme yapılması ve toplumun her kesiminin katılımı sağlanması elzem, doğayı korumak hepimizin görev ve gelecek nesillere temiz ve sağlıklı bir çevre bırakmak için bugünden harekete geçmek hayati önem taşıyor.”

Kaynak: ANTALYA GÜNDEM GAZETESİ / GÜNAY SARI