Antalya’nın simgesi haline gelmiş olan bu görkemli cami sizleri güzelliği ile adeta büyülüyor. Yerli ve yabancı birçok turistin ilgisini çeken Yivli Minare kendisi küçük ama görkemi büyük bir cami olarak büyük ilgi görmeye devam ediyor. Antalya’nın en eski camisi olması ve Kaleiçi’nde yer alması çok sayıda ziyaretçi almasına neden oluyor.
NEDEN YİVLİ MİNARE ADI VERİLMİŞTİR
Yivli Minare Cami’si 13.yy’da Sultan 1.Alaeddin Keykubat tarafından Mimar Sinan Efendi’ye yaptırılmıştır. Selçuklu dönemi eseridir. Aktarılan bilgilere göre tabanı kare biçiminde blok taş olup, Selçuklu Yıldızının üzerine inşa edilen minarenin gövdesi tuğladan dilimli 8 adet yarım silindirik yiv şeklinde yapıldığı için Yivli minare adı verilmiştir. Üst minare bölümü tuğladan yapılmıştır. Kesme taş kare kaide üzerinde devam eden tuğla bölümünde gövde üzerinde lacivert ve firuze mozaik çinilerle ve kufi hatla " Allah" ve " Muhammed" yazıları işlenmiştir. Açık mavi renkte dört köşe taşlarla mozaik tarzında süslemeler yapılmıştır. Yüksekliği 40 metre olup 90 basamaklı bir merdiven ile minareye çıkılır.
CAMİDE SU KANALLARI BULUNMAKTA
Yivli Minare Cami’sini özel kılan önemli bir özelliği var. Cami içerisinde yer alan su kanalları. 2006 ile 2010 yılları arasında restorasyon çalışması yapılmıştır. Bu çalışmalar sırasında ise su arkları ortaya çıkarılmıştır. Su kanalları ile ilgili kesin bilgiler yer almamaktır. Cami içerisinde yer alan bilgilendirme panolarında ise şunlar yazmaktadır. “Bu su arkları yaklaşık 800 yıllık olup caminin ısıtma ve soğutma ihtiyaçlarını gidermek için yapılmıştır. Hamam’dan gelen sıcak su ile ısıtma bir nevi kalorifer sistemi, soğuk su ile de soğutma ihtiyacı giderilmiştir.
Bu bölgenin içme suyu ihtiyacını karşılamak için, bazı kaynaklardan suların bu kanallar yardımı ile getirilip söz konusu mekandaki “Pitos”da biriktirilerek, adeta ufak bir su deposu, su sarnıcı olduğunu söylemek ihtimal dahilindedir.”
Cami içerisinde yer alan su arkları gelen yerli ve yabancı turistlerin için dikkat çeken bir unsur olmaya devam ediyor. Bu su arkları için asılan bilgi panoları sayesinde su arkları ile ilgili tahmini bilgilere ulaşabiliyorlar.
ANTALYA’NIN EN ESKİ CAMİİSİ OLMA ÖZELLİĞİNİ TAŞIYOR
Antalya, tarihi açıdan çok zengin bir şehir. Antik kentleri, müzeleri, tarihi yapıları ve camileriyle adeta eski zamanlarda yaşıyormuş hissi veriyor. Böylesi ihtişam sahibi bir şehri gezmekte yerli ve yabancı turistleri memnun ediyor. Yivli Minare Camisi ise Antalya’nın en eski camisi olma özelliği de bünyesinde barındırıyor. Bu özelliği sayesinde birçok kişinin ziyaret etmesine neden oluyor. 13.yy da inşa edilen bu cami şehrin en eski camisi olmasının yanı sıra Anadolu Selçuklu çok kubbeli cami türünün de en eski örneği olarak da biliniyor.
1980 YILINDA İBADETE AÇILMIŞTIR
Buram buram tarih kokan Antalya, Türkiye için önemli turizm kentlerinden biridir. Bunun en temel nedeni ise her köşesinde tarihi bir mekanın yer alması yatıyor. Bunlardan biri olan Yivli Minare Camisi, edinilen bilgilere göre 1940 ile 1980 yılları arasında avlusu da dahil olmak üzere Antalya Arkeoloji Müzesi olarak kullanılmıştır. Tekrar ibadete açılması ise 1980 yılında gerçekleşmiştir. Caminin şu anki halini alması için Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından 2006 ile 2010 yılında tadilat çalışmaları yapılmıştır. Geniş kapsamda yapılan tadilat çalışmaları sonrası ibadete açılmıştır.
EN ÇOK CAMİ İÇİNDE YER ALAN SU ARKLARI DİKKATİMİ ÇEKTİ
Antalya’nın en eski camisi olma özelliğine sahip Yivli Minare Camisi ibadete açıldığı andan itibaren yerli ve yabancı birçok turist tarafından ziyaret ediliyor. Camiyi gezen yerli turistlerden bazıları hayranlığını şu cümlelerle ifade etti. “Gezmeyi seven bir aileyiz. Yolumuz Antalya’ya düştüğü içinde ayrıca memnun olduğumuzu belirtmek isterim. Ailecek çıktığımız seyahatte Antalya’nın birçok antik kentini ve müzelerini gezdik. Ama ben her zaman camilere özel bir ilgi duymuşumdur. Antalya’da bu konuda gerçekten zengin bir şehir. Yivli Minare Camisi gerçekten görülmeye değer bir cami. Bence Antalya’nın en eski camisi olması da onu ayrıca özel kılıyor. Küçük ama tarihi büyük bir cami olduğu da aşikar. Ama beni etkileyen en önemli kısım ise cami içinde yer alan su arkları.
Muhteşem bir detay olduğunu düşünüyorum. Bilgilendirme panolarına bakarak konuşmak gerekirse kesin bilgi olmasa da ihtimal dahilinde bilgiler olduğu yazılmış. Bu su arklarının yazın soğutma kışın ısıtma işlemi için kullanılıyor olması 13. yy dünyası için üst düzey bir yenilik. Bence eski zamanlarda hayat sanıldığı kadar zor değildir. Bizler hayatın kolaylığına öyle alışmışız ki. Sanki sahip olduğumuz teknoloji olmadan yaşayamayız gibimize geliyor. O dönemde yaşamak o kadar zor değildir. Belki bizim bilmediğimiz bir sürü yeniliği de kullanmışlardır. O yüzden bu caminin içerisinde yer alan su arkları özellikle ilgimi çekti” dedi.