Kentte adeta kaosa neden olan ve bir vatandaşın hayatını kaybettiği sel felaketinin izleri ağır oldu. Şiddetli yağışların ardından meydana gelen sel kentin birçok bölgesinde hasar bıraktı.
Kış aylarını şiddetli yağışlar ile geçiren Antalya’da sel felaketi sık sık meydana gelse de Şubat 2024’te yaşanan felaket büyük kayıplara neden oldu. Evlerinden olan vatandaşların yanı sıra şiddetli yağışlarla karşı karşıya kalan Kaleiçi surları da bu felaketten nasibini aldı.
ANTALYALILARA TURUNCU KOD UYARISI
Geçtiğimiz Şubat ayında turuncu kod uyarısı ile karşı karşıya kalan vatandaşlar her ne kadar hava olaylarına karşı tedbirli olmaya çalışsa da yaşanan felaket karşısında savunmasız kaldı. Kentte 2 gün boyunca devam eden şiddetli sağanak yağışlar çok sayıda vatandaşın ev ve iş yerlerini sular altında bırakırken bir vatandaşın da hayatını kaybetmesine yol açtı.
ÇALIŞMALAR AĞIR İLERLİYOR
Yağışların ardından çok sayıda araç, ev ve iş yeri sular altında kalırken kentteki vatandaşların bir kısmı da tedbir amacıyla acil toplanma alanlarına götürülmüştü. Kentteki vatandaşların yanı sıra yapıların da hasar aldığı olayda nasibini alan Kaleiçi surlarında onarım çalışmaları bölgenin sit alanı olmasının da etkisiyle oldukça ağır ilerliyor.
KALEİÇİ SURLARINDA NE OLMUŞTU?
Kaleiçi surları şiddetli yağışlara yenik düşüp toprak kayması yaşamış ve tarihi yapıda yıkıntılar meydana gelmişti. Surlarda meydana gelen yıkıntılar arasında ise havada asılı kalan bir işletme olduğu görülmüştü.
KAÇAK YAPIYA YENİK DÜŞTÜ
Osmanlı medeniyetinin yanı sıra çok sayıda medeniyetin ev sahipliğini üstlenmiş surlarda çöküntülerin oluştuğu alanın üzerine, brandalarla çevrilmiş kaçak bir yapının yerleştirilmiş olduğu görülmüş ve 2 bin yılı aşkın süredir varlığını devam ettiren surların, 2000’li dönemlerin kaçak yapı işgaline yenik düşerek, sağanak yağış ve fırtınanın da etkisiyle çöktüğü belirlenmişti.
ÇALIŞMALAR BİTİYOR MU?
Yaşanan şiddetli yağışların ardından zarar gören ve onarım çalışmaları başlatılan bölgeye, "göçme tehlikesi sebebiyle alana girmek tehlikeli ve yasaktır" yazılı tabelalar konumlandırılmış, vatandaşların bölgeye yaklaşmamasına dair uyarılarda bulunulmuştu. Aylar evvel başlayan çalışmalar bölgenin sit alanı olması nedeniyle ağır ve dikkatli bir şekilde ilerlemeye devam etse de hala tehlike içeren bölge vatandaşların huzursuz olmasına yol açıyor.
