Bugün ulu önder Atatürk’ün isminin ikinci kez değişmesinin 99. yıl dönümü. Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk.  1881 yılında Selanik’te dünyaya geldiğinde annesi Makbule hanım ve babası Ali Rıza bey ona Mustafa ismini koymuşlar. Küçüklüğü böyle geçen Mustafa, 1893 yılında yani 12 yaşındayken Askeri Rüştiye’de okurken matematik öğretmeni ona Kemal ismini vermesi ile ismi Mustafa Kemal olmuştur. 19 Eylül 1921 yılına kadar da Mustafa Kemal olarak yaşamıştır. Ancak ilginçtir, bu tarihte ismi bir kez daha değişiyor. Sakarya Meydan Savaşı’nın kazanılmasından sonra, Başkomutan Mustafa Kemal Paşa’ya, Millet Meclisi, 19 Eylül 1921’de kanunla ”Müşir” (Mareşal) rütbesi ile ”Gazi” unvanı verdi. Mustafa Kemal’e, Milli Mücadele’nin başında Erzurum’da bulunduğu sırada, kendisini İstanbul’a çağıran Saray ile 8-9 Temmuz 1919 gecesi yaptığı telgraf görüşmesinde resmi memuriyetine son verildiği bildirildi. Mustafa Kemal Paşa da Harbiye Nezareti’ne ve Padişah’a, ”resmi vazifesiyle beraber askerlik mesleğinden istifa ettiğini” bildiren telgraf gönderdi. Hiçbir rütbe sahibi olmayan Mustafa Kemal, ”milletinin sinesinde” mücadelesini sürdürdü. 

Sakarya Meydan Savaşı öncesinde Mustafa Kemal’e, Millet Meclisi, 5 Ağustos 1921’de ”Başkomutanlık” verdi. Savaşın, 13 Eylül’de kazanılmasının ardından, ”Garp Cephesi Komutanı” İsmet (İnönü) Paşa ile Genelkurmay Başkanı Fevzi (Çakmak) Paşa, cepheden, ”Edirne Mebusu İsmet ve Kozan Mebusu Fevzi” imzalarıyla Meclis’e 15-16 Eylül 1921’de gönderdikleri tarihi önergeyle, Mustafa Kemal’e ”Müşirlik” rütbesi ile ”Gazilik” unvanı ”tevcihini” önerdiler. Meclis’in kanunla bu önergeyi kabul etmesiyle ”Mareşal” rütbesi ve ”Gazi” unvanı verilen Başkomutan

 Mustafa Kemal Paşa, Meclis’e şöyle teşekkür etti: 

 ”… Kazanılan bu başarı, Yüksek Heyetinizin iradesiyle kuvvet bulan ordumuzun iradesi sayesinde, düşman ordusunun iradesinin 

kırılması suretiyle belirmiştir. Bu sebeple ödüllendirişinizin gerçek muhatabı yine ordumuzdur.” 

Mustafa Kemal, 20 Eylül 1921’de orduya yayımladığı bildiride ise şunları kaydetti: 

”…Zaferden dolayı sizin kahramanlıklarınızla, sizin gösterdiğiniz nihayetsiz fedakarlıklar pahasına kazanılan bu büyük muzafferiyetlerin millet tarafından takdirini gösteren bu rütbe ve unvanı, ancak size mal ederek bütün askerlik hayatımın en büyük iftihar sermayesi olarak taşıyacağım.”