Antalya Organize Sanayi Bölgesi’ndeki gübre fabrikasında çok sayıda ülkeye ihracat yapan İşinsanı Barış Büyükyörük, son yıllarda gübre üretiminde önemli yol aldıklarını ve artık Avrupa’ya kendilerini kabul ettirdiklerini söyledi. Türk gübre üreticilerinin Ortadoğu’nun parlayan yıldızı haline geldiğini belirten Büyükyörük, “Ortadoğu’da zaten kendimizi kabul ettirmiştik. Avrupa firmaları da Türkiye’yi artık kabul etti. İspanya, İtalya ve Almanya’nın yıllardır liderlik yaptığı piyasada artık Türkiye de var” şeklinde konuştu.
ANTALYA’DA LOJİSTİK SIKINTISI
Ortadoğu’da çok iyi durumda olduklarını, Balkanlar’da da iz bırakmaya başladıklarını belirten Büyükyörük, ihracat konusunda lojistik sıkıntısı yaşadıklarını söyledi. Antalya’da demiryolu olmamasının lojistik açıdan kendilerini zorladığını belirten Büyükyörük, “Konya sanayicisi bize göre daha avantajlı çünkü trenle Mersin’e ve İzmir’e mal götürebiliyor. Antalya’da ise ihracatın sadece yüzde 10-15’i limandan yapılabiliyor. Buradan karayolu ile Mersin’e ve İzmir’e mal gönderiyoruz ancak Antalya limanından gönderdiğimiz ürünün maliyetinden daha hesaplı oluyor. Kurumlar liman ile ilgili girişimlerde bulunuyor ancak limanın işletmecisi özel. Demiryolu ve denizyolu ile ihracat imkanı olmasını bekliyoruz” dedi.
HER GÜBRE ZEHİR DEĞLİDİR
Her ilaç ve gübrenin zehir anlamına gelmediğini belirten Gübre Üreticisi Barış Büyükyörük, şunları söyledi: “Bilinçli kullanılan ilaç ve gübre bitkiyi asla zehirlemez. Ancak ilacı ve gübreyi kullanacağınız zamanı iyi belirlemek lazım. İlaç kullanıldıktan sonra hasat için verilen süreye dikkat edilmeli. 5 gün sonra hasat etmek gerekiyorsa ve siz bunu 3 gün sonra hasat ediyorsanız bu durum bitkide kalıntıya neden olur ki bu durum da sıkıntı demek. Ancak süreleri iyi takip edilirse o bitki zaten o zehri atmış olacaktır ve asla olumsuz etkilenmeyecektir”.