Şehrin en uğrak noktalarından biri olan Kaleiçi şehire ilk yerleşim yerlerinden olmasının yanı sıra antik çağ kalıntıları ile en önemli turizm noktalarından biri. Dışarıdan ilk bakışta kolayca fark edilebilen ve bölgeyi adeta sarıp sarmalayan Surlar, Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde inşa edilmiş ortak yapıdır. Surlar içerisinde 3000 kadar evi sarmalamakta ve bu evlerin kendine özgü tarzları Antalya mimarisine ışık tutmakla kalmayıp, oranın kültürel mirasını gözler önüne sermektedir. Tarihten bu yana şehrin en önemli noktalarından biri olan ve bu önemi günümüzde canlı yapısına rağmen en iyi şekilde muhafaza edebilen Kaleiçi, sınırları içerisinde çok önemli tarihi yapılara ev sahipliği yapmaktadır. Biz bugün bu tarihi yapılardan birini ele alacağız sizinle, tarihten günümüz Antalya’sına bir pencere aralayıp…
13. YÜZYILA AİT BİR SELÇUKLU ESERİ
Sahip olduğu köklü tarihle şehrin ikonu haline gelmiş ve aynı zamanda merkezde yer alan ilk İslami eserlerden olmasıyla ün salmış Yivli Minare, Şehrin kalbi olarak anılan Kaleiçi’ nin tarihi tanıkları arasında yer almakta. Selçuklu Dönemi’ne ait pek çok yapının bulunduğu Antalya’da, bu eser 13. yüzyıla ait bir Selçuklu eseri olarak karşımıza çıkıyor. Ayrıca yapı tıpkı bir matruşka bebeği andırırcasına içerisinde başka pek çok Selçuklu eserine de ev sahipliği yapıyor.
İSLAMİ BİR YAPI OLMASINA RAĞMEN YABANCI TURİSTLER İÇİN DE BİR CAZİBE MERKEZİ
Kalekapısı semtinde bulunan yapı içerisinde Yivli Minare, Yivli Camii, Gıyaseddin Keyhüsrev Medresesi, Selçuklu Medresesi, Mevlevihane, Zincirkıran Türbesi ve Nigar Hatun Türbesi bulunuyor. Kaidesi taştan olan bu eser, 13. Yüzyıla ait olması sebebi ve merkezi konumda yer alması nedeniyle büyük ilgi ve alaka görmekte olup, İslami bir yapı olmasına rağmen yabancı turistler için de bir cazibe merkezi olma özelliği taşıyor.
GEÇMİŞTEN BİR YADİGÂR NİTELİĞİNDE
Minareyi tarihte Kaleiçi’de yaşayan Hamidoğulları’ndan Mehmet Bey’in 1373 yılında inşa ettiği bilinmektedir. Ayrıca minareyle alakalı ilgi çekici olan bir diğer husus ise Selçuklu sultanlarının arasında en çok bilinen Birinci Alaeddin Keykubad döneminden kalma daha eski bir camiden kalmasıdır. Müzeye dönüştürülmesine yönelik olarak ibadete kapatılan, sade ama sade olduğu kadar da çarpıcı detaylara sahip bu eser 38 metre yüksekliktedir, 90 adet basamağı vardır. Minarenin gövdesi tuğla ve firuze renkli çinilerle kaplıdır. 8 yivi vardır. Yivli Minare’nin bir kısmı da tuğla ve firuze renkli çiniler ile süslenmiştir. Minare, yivlerinden dolayı Yivli Minare adını almıştır.
MİNARENİN İÇİNDE YER ALAN DİĞER YAPILAR HAKKINDA
Nigar Hatun Türbesi adını, II. Bayezid’in eşi Nigar Hatun’dan alır ve Yivli Minare Külliyesi içinde bulunur. Altıgen gövdesi alaturka kiremitli piramidal bir çatı ile kaplıdır. Türbenin iç kısmında üstü açık mermerden bir lahit bulunur. Yivli Minare Külliyesi içinde yer alan yapılardan birisi de Mevlevihanedir. İki katlı bir yapı olan Mevlevihane binası Devlet Güzel Sanatlar Galerisi olarak hizmet vermektedir. Gıyaseddin Keyhüsrev Medresesi ve Zincirkıran Mehmet Bey Türbesi de külliye içindeki diğer yapılardır.
