Antalya’nın kaş ilçesinde yer alan kaş Yat Limanı rezerv imar planı gündemde yerinin aldı. İmar planında kaş marinada, otel ticari işletmeler, yeni yüzer iskele ve spa merkezi yapılması hedefleniyor. Kaş Marina, (Yat Limanı) 2008 yılında yap-ilet-devret yöntemiyle Makyol-Setur ortaklığında yer alan Makmarina A.Ş işletmesine verilmişti. Marinada ilerleyen süreç içerisinde Kıyı Kanunu Uygulamalarında yapılan değişiklikler nedeniyle yat limanları içinde otel yapılması neticesinde 4,50 metre tesislerin yüksekliği 6,50 metre ye çıkartıldı. Söz konusu firma yat limanı genişletme projesini gündeme getirmişti. Firma proje kapsamında bölgeye otel, spa merkezi, iskele yapmayı ve karını arttırmayı hedeflemişti. Ancak yıllar içinde 3 kez gündeme gelen proje belediye tarafından reddedilmişti. Şimdi ise işetme sahipleri belediyeleri baypas ederek konuyu çevre şehircilik ve iklim değişikliği bakanlığına taşıdı. 4’üncü kez gündeme getirilen proje ise bakanlıkta askıya alındı. Bölge halkı ve kaç çevre ve kültür derneği Kaş marina genişletme projesine itirazda bulundu.
PEKİ SÜREÇ İÇİNDE NE OLMUŞTU?
Antalya Kaş İlçesi Yat Limanı (Kaş Marina) 2008 yılında ilgili işletmeye devredilmesinde bu yana genişletme projesiyle sık sık gündeme gelmişti. Kaş çevre ve kültür derneği projeye dair hazırladığı raporu yayınladı. Raporda Kaş Marina İşletmesi (Makmarin) temsilcisinin 2018 yılında Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ve Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü ile yapılan yazışmalara yer verildi. Yazışmalarda yat limanları için verilen yüzde 5 emsal karanın yetersiz olduğu bu kararın yüzde 10 ‘a çıkartılması gerekti belirtilmiş. Bunun yanı sıra yazışmada kaş yat limanında hizmette buluna işletmelerin otele dönüştürülmesi talebinde bulunduğu ifadelerine yer verilmiş. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın imar planı revizyonu hakkındaki yazısında 472 bağlama kapasitesi olduğun ve ilerleyen süreçte sorun teşkil edeceği öne sürülerek projede mevcut iskelenin doğusunda 266 bağlamalı 142 metre ve 124 metre uzunluğunda 2 adet yüzer iskele planlandığı ifadelerine yer verildi. Projede yer alan iskele birinci dereceden sit alanında yer alamsı ise dikkatlerden kaçmadı. Ancak Kaş Belediye Meclisinde reddedilen proje imar revizyonu teklifi 2021 ve 2022 yılında oybirliği ile reddedilmişti. 2023 yılında antalya büyükşehir meclisinde 3’üncü kez ret yedi. Bölge halkı ve çevrecilerin itirazına rağmen Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’ndan kararı geçirmek isteniyor.
“3 KEZ REDDEDİLEN PROJE BAKANLIK YOLUYLA KABUL ETTİRİLİYOR”
Konuyla ilgili konuşan Kaş Çevre ve Kültür Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Murat Akoy, halkın itirazları sonucunda 3 kez reddedilen projenin bakanlık yoluyla kabul ettirilmek istendiğini belirtti. Akoy, “Bakanlık baskısı sonrası AKP'li meclis üyeleri başlangıçta onay veriyor. Ancak MHP'lilerin onay vermemesi nedeniyle oy çokluğuyla reddediliyor. İlk seferde zaten oy birliğiyle reddedilmişti. Üçüncü seferde ise baskılar artıyor ve AKP ile MHP'li üyelerin çoğunluğu sayesinde teklif geçiyor. Fakat bu sefer biz büyük bir protesto düzenledik. İyi Parti ve CHP'liler itiraz etti. Firma, belediyelerden gelen olumsuz sonuçları görünce, bakanlıkla olan iyi ilişkilerine yöneldi” dedi.
Akoy konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Yazışmalardan, firmanın taleplerinin bakanlık tarafından olumlu karşılandığını ve ilişkilerin hep olumlu yönde ilerlediğini öğrendik. Belediyeleri bypass ederek, projeyi bakanlık üzerinden geçirdiler. Ancak bu yasal zemine uygun mu, bilemiyorum. Daha önce neden bakanlık üzerinden gitmediler de meclise getirdiler, bu da bir soru işareti.”
BÖLGE HALKI İTİRAZ ETTİ
Akoy, bölge halkının projeye itiraz ettiğini, bölgede genel dokuyu bozacağını ve yapılaşmayı artıracağına vurgu yaparak “Burada esas mesele partiler değil, firmanın bağlantıları. Bu tür ilişkilerle bakanlık ve diğer yetkililerle rahatlıkla iletişim kurabiliyorlar. Proje aslında Kaş halkı tarafından istenmediği için ilk etapta reddedilmişti. Halk, ‘projenin cazibe merkezi kurulmasına rağmen Kaş’a bir fayda sağlamayacağını, yapılaşmayı artıracağını ve doğal dokuyu bozacağını’ ifade etti. O dönemde meclis üyeleri de halkın yanında durdu. Ancak daha sonra bakanlık devreye girdi ve AKP ile MHP üyelerine baskı yaparak projeyi geçirdiler. Bu, sadece bir parti meselesi değil; firmanın karını artırmak için bakanlık ilişkilerini kullandığı açık” şeklinde konuştu.
“ASIL AMAÇ KAR ELDE ETMEK”
Projede asıl amacın kar elde etmek amacı olduğunu ifade eden Akoy, “Türkiye'de çevresel etkiler genellikle en son düşünülen konular. Maden ocaklarında, su havzalarında, ormanlık alanlarda benzer durumlar yaşanıyor. Eğer halk organize olup haklarını savunmazsa, bu tür projeler rahatlıkla geçebiliyor. Türkiye’nin şu anki siyasi ikliminde işler böyle yürüyor. Proje deniz turizmini ve denizcilik sektörünü geliştirmek amacıyla yapılıyor gibi gösteriliyor ama esas amaç kar sağlama. Denizel yapılaşma olarak başlayan proje, konaklama tesislerini büyütme taleplerine dönüşüyor. Ancak ne yazık ki çevresel etkileri ve bunun nasıl önleneceği üzerine hiçbir çalışma yapılmamış” diye belirtti.
KABUL EDİLİRSE TEKRAR İTİRAZ EDİLECEK
Akoy, projede sürekli izinlerin artığını, sosyal tesis alanlarının otele dönüştürülmeye çalışıldığını aktardı. Projenin Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’ndan kabul edilmesi neticesinde itiraz edileceğini şu ifadelerinde yer verdi:
“Proje için verilen izinler sürekli artırılıyor. İlk başta 55 bin metrekare olan alan, çeşitli hesaplamalarla 70 bin metrekareye çıkarılmış. Sosyal tesis alanları otele çevrilmek istenmiş, sit dereceleri düşürülerek karasal alanlara katılma talepleri gelmiş. Bu planlar Kaş’ın doğasına ve yerel ekonomisine büyük zarar verecek. Sit alanları, firmanın projelerini genişletmesi için adım adım açılıyor. Bu durumu basında dile getirerek kamuoyuna duyurmaya çalışıyoruz. Bu şekilde en azından halkın direnişini artırmayı hedefliyoruz. Biz hem Kaş Belediyesi hem de dernek olarak itiraz dilekçelerimizi verdik. 41 vatandaşımız da itirazlarını imzaladı. Daha önce de 15 bin kişi Change.org üzerinden imza toplamıştı. Bakanlık bu itirazları değerlendirdikten sonra bir karar verecek. Karar olumlu olursa, biz de dava açacağız ve yargı süreci başlayacak.”
“ÇEVREYE ZARARI OLACAK”
Projenin birinci dereceden sit alanını, doğal çevreye büyük bir zarar vereceğini ifade eden Akoy, “Firma sadece karını artırmak için ciddi bir ekolojik kayba yol açacak, halkın ve meclis üyelerinin itirazlarını ezip bakanlık üzerinden çözüm arıyor. Bu büyük bir ayıptır. Ayrıca sit alanını imara açmaya çalışmak, doğal koruma alanlarını projelerine dahil etmeye çalışmak kabul edilemez” şeklinde konuştu
“PROJENİN KAŞ’A HİÇBİR YARARI YOK”
Akoy konuşmasını şu şekilde sonlandırdı: “Tüm konuştuğumuz ve itiraz dilekçesinde belirttiğimiz noktalar, bakanlıkla firma arasındaki yazışmalardan alınmıştır. Planın revize imar planında yer alan bu yazışmalara dayanarak firma temsilcisi, yüzde 5 olan emsal hakkının yüzde 10’a çıkarılmasını istemiştir. Böyle bir talep saçmalıktır. Bir firma kar elde edecek diye tüm ilçe zarar görecek. Hem ekolojik hem de sosyal anlamda bu projenin Kaş’a hiçbir yararı yok. Yerel ekonomi fayda sağlamayacak; insanlar gelip kapalı alanlarda konaklayıp, harcamalarını yine firmanın tesislerinde yapacaklar ve yerel halka katkı sağlanmadan gidecekler.”
