TMMOB ekibi, bölgenin eski bir dere yatağının düzgün bir şekilde doldurulmadan imara açıldığını, drenaj hattı kurulmadığı için bölgesel oturma ve çökmenin yaşandığını açıkladı.
Burdur'da 10 Aralık Salı günü Fevzi Çakmak Mahallesi 23023 Sokak üzerinde bulunan asfalt yolda zemin çökmesi meydana gelmiş göçüğün yaşandığı yerin yan tarafından bulunan bazı evler büyük çatlaklar oluşurken şebeke suyunda yaşanan patlama nedeniyle bir evin bodrum katı ve bahçesi sular altında kalmıştı. Ev sahiplerinin bildirmesi üzerine olay yerine gelen Burdur Belediyesi ekipleri oluşan patlağı tamir ederken duvarlarında çatlak oluşan evlerden birini çökme tehlikesi nedeniyle mühürlemişti.

Çökme Riski (3)


İMARA AÇILDIĞINI İDDİA ETTİLER


Buradaki dere yatağı ile ilgili yetkililerden gerekli raporun alınamadığını da söyleyen Servet Cevni, "Bu eski dere yatağı denilerek doldurulan yer aslında doğal drenaj yeridir. Yoğun yağış olduğu zamanlarda burası doğal drenaj görevi görür. Ama bizde şöyle bir düşünce var 'Burası eski dere yatağı nasıl olsa akmıyor kapatalım gitsin' diyoruz. Bunun ön görülerek doldurma işlemi yapılmadan altına drenaj sisteminin döşenmesi lazımdı. O sistem yapılmadan bu şekilde üstün körü doldurulursa ki bunun nasıl yapıldığı şu anda belirsiz. Biz belediyeye kurum görüşü sorduğumuzda ellerinde böyle bir verinin olduğu ancak şu an bize veremeyeceklerini, daha hazırlayacaklarını ve bunun gibi şeyler söyleyerek bize vermediler. Benim şahsi fikrim ellerinde öyle bir bilgi yok. Çünkü bu dolgu yapılırken herhangi bir mühendislik önlemi alınmamış, hiçbir ölçüm yapılmamış herhangi bir laboratuvar sonucu alınmadığını biliyorum. O şekilde bir süreç yürütülmüş, o sürecinde getirdiği konu bu. Bu konuyu da küçük bir çökmeye bağlamaya çalışıyorlar. Ama büyük bir alanda ciddi bir çökme söz konusu. En yakında olduğu için bir ev etkilenmiş ama bunun mahalle bazında etkileyebilecek bir olayın başlangıcı olduğunu düşünüyorum" şeklinde konuştu.

Çökme Riski (4)

"DERDİMİZİİ KİMSEYE ANLATAMIYORUZ"


Evinde çatlak meydana gelen ve bu çatlağın göl kenarındaki sulu tarım faaliyetlerinden oluşabileceğini iddia eden mahalle sakinlerinden emekli öğretmen Cengiz Yılmaz, "Burada tarım için kullanılan dört tane sondaj nedeniyle burada bir boşluk oluştu. Burada her bahar sulu tarım yapılıyor. Şu anda bu tarlalarda tahıl ekili ve devamlı sulanıyor. Bu sondajlar 25 gün boyunca açık kalıyor. Sonra biz gölü kurutmayalım yok Akdeniz'den su getirelim diye uğraşıyoruz. Burada kuru tarım yaptıramıyor musunuz? Köylerde kuru tarım yapılmıyor mu? Yerleşim yerlerine 50 metre 100 metre yakınlara neden sondaj kurulmasına izin veriyorsunuz? Konya'da neler yaşandı, obruklarda kimler çöktü görmüyor musunuz? Tarım Bakanlığı bir karar alacak ve il müdürlüklerine yazacak. Diyecek ki 'yerleşim yerlerine 500 metre yakına sondaj kuyusu açılmayacak' diyecek. Bu karar alındı ama bu sondajlar kapatılmadı. Bu evlere yazık değil mi? Ben 2003 ‘te geldim buraya. O zamanlar kuru tarım vardı sondaj yoktu. Daha sonra buraya sondaj yaptılar. Buraya sürekli slaj mısırı ekiyorlar. Mısırın dibi de yazın hiç kurumuyor, sürekli sulanıyor. Bu su da gölden geliyor. Derdimizi de kimseye anlatamıyoruz.” dedi.

Önerimiz burada acilen bir mühendislik hizmeti alınmalı ya da kurumların artık kendi mühendisleri bu hizmeti yapmalı. Acil bir risk analizi yapılmalı Bu kaymanın derecesi, oturmanın yılda ne kadar hareket ettiği tespit edilmeli. Bunlar ileri düzey mühendislik ve jeoteknik ölçümlerle yapılabiliyor. Maalesef gözümüzle yardımcı olabileceğimiz bir süreç değil. Bunlar yapılmalı" dedi.

Çökme Riski (6)

“CANINIZDAN KIYMETLİ DEĞİL”


Bu alandaki evlerin bir an önce boşaltılması gerektiğini dile getiren Cevni, "Bu süreçte burası önlemli alan ilan edilmeli. Önlem altına alınmalı, gerekirse buradaki konutlara boşaltılmalı. Hiç kimsenin canından kıymetli değil çünkü. Bu evler boşaltılmalı, konutlardaki arkadaşlar bir yere yerleştirilmeli. Acil olarak da bu eski dere yatağı dedikleri, yeni drenajın açılması lazım. Doğa şu anda bu drenaj hakkını bizden geri istiyor. Biz o hakkı vermezsek doğa bizden söke söke alacak uzun vadede. Arazi bizim gördüğümüz kadarıyla yirmi beş otuz bina bundan etkilenmiş. Sadece bazıları farkında değil etkilendiğinin. Bu vatandaşların acilen bilgilendirilmesi gerekiyor. Biz vatandaşları şu anda uyarıyoruz buradan. Arkadaşlar canınızdan kıymetli değil. Acilen bu bölgeden taşının. Gidin kendinize yeni bir ev bulun. Geçici bir yerde kalın. Bu sorun çözülene kadar. Burada yetkisi olan kamu kurumlarını rahat bırakmayalım. Acilen hep beraber bir çözüm üretelim. Bu bölgede şu anda ciddi bir kitle hareketi vardır. Tehlikelidir. Konu netleşmeden sonuca kavuşmadan burada oturmak bütün vatandaşlarımızın can sağlığı için tehlikelidir” dedi.

Çökme Riski (1)

“YANLIŞ SULAMANIN İLLAKİ BİR ETKİSİ VAR”


Bölgede bulunan tarlalarda sondajla sulanmasının bu çökme üzerindeki etkisi sorulduğunda bir ekişinin mutlaka olacağını söyleyen Cevni, “Bunu tamamen öngörü olarak söyleyebiliriz. Konya bölgesindeki obrukların oluşması gibi kontrolsüz sulamanın yer hareketlerine doğrudan bir olumsuz etkisi var. Ama dediğim gibi sondajları kendimiz gözümüzle göremediğimiz, ne kadar debi, ne kadar bir çekim yapıldığını bilmediğimiz, ne kadar bir alanın ne şekilde sulandığını, ekildiğini bilmediğimiz için önce şunu sormak lazım. O sondajlar kontrollü mü, ruhsatlı mı? Ruhsatlıysa neden kapatılmadı bugüne kadar? Kontrollüyse denetlemeyi kim yaptı? Mesela o sondajlardan ne kadar su çekiliyor? Bu veriler elimizde olmadan etkiliyor ve etkilenmiyor diyemeyiz ama etkileme ihtimali var. Bunu söyleyebiliriz. Ama yüzde yüz etkiliyordur demek yanlış olur” dedi.
Bölge hakkında asıl sonuç AFAD tarafından yapılan araştırma sonrası oluşturulacak sismik raporda belirlenecek.

Kaynak: İHA