Antalya’nın Finike İlçesi’nde sedir ve kızılçam ağaçlarıyla kaplı ormandaki mermer ocaklarına karşı verdikleri mücadeleyle tanınan ve 2017’de katledilen Ali Ulvi-Aysin Büyüknohutçu çift mezarları başında anıldı. Anma törenine çok sayıda kişi katılırken, çiftin kızları Emine Büyüknohutçu ve Derya Büyüknohutçu, adalet çağrılarını yeniledi.
SİYASİLERE ADALET ÇAĞRISI
Çiftin kızlarından Derya Büyüknohutçu, “Annemle, babam Finike, Antalya ve tüm Türkiye için mücadele ettiler. Bu mücadelenin bedelini canlarıyla ödediler. Onların mücadelesini yaşatmak bizim boynumuzun borcu. Bu organize cinayet için elimizden geleni yapmalıyız. Siyasi partilerin desteğini talep ediyoruz. Ülkede şu anda adaletin işlemediğini hepimiz biliyoruz. Ancak bu cinayet bir an önce aydınlatılmalı. Suçlular ortaya çıkarılmalı ve bu talan devam etmemeli” derken,
BENİM HALA UMUDUM VAR
Emine Büyüknohutçu ise “Babamın bir sözü vardı; “Eğer biri gün çıkıp, deli cesaretiyle bu işlerin üstüne gitmezse bu işler, çözülecek işler değil” diye. Gerçekten öyle birilerinin çıkıp, bu rant sisteminin üzerlerine gitmesi ve rantların didik didik edilmesi gerekiyor. Benim hala umudum var. Aradan 7 yıl geçti. Davada herhangi bir ilerleme katledilmedi. Azmettirici olarak adı geçen Ali Yamuç’unda mektuplarında ifade ettiği taş ocağı mermer ocağı sahibi Necmi Bahçeci isimdir. Kamuya yansıyan isim budur. Bu isimi saklamayın. Benim hala umudum var. Bu dava bir gün çözülecek. Eğer biz peşini bırakmazsak çözülecek. Hiç kimse umudunu kaybetmesin.
İPLER HALA ELİMİZDE
Ali Ulvi- Aysin Büyüknohutçu Dostları Derneği üyeleri konuya ilişkin şu açıklamada bulundu:
“Antalya’nın Finike İlçesi Kızılcık Yaylası’nda, tüm canlı yaşamı mahveden taş ve mermer ocaklarına karşı mücadele verip, bölge insanında ekolojik bir bilinç oluşturmaya çalışan Ali Ulvi ve Aysin Büyüknohutçu, Mayıs 2017'de katledildi. Ölümlerinin üzerinden geçen 7 yıla rağmen, organize bir cinayet olduğu apaçık belli olan bu olayın azmettiricileri yargılanmadı. Cinayetin arkasından tutuklanan Ali Yamuç, yaşam savunucuları Ali Ulvi ve Aysin Büyüknohutçu'yu para için öldürdüğünü söyledi. Arkasından ise, eşi Fatma Yamuç'un üzerinde, bir mermer şirketi sahibine hitaben yazılan 10 gün içerisinde param gelmezse görüşürüz. İpleriniz cebinizde haberiniz olsun.” ifadeleri bulunan bir mektup yakalandı.
BACAĞINDA PROTEZ VARMIŞ
Bu mektuba ve cinayet delillerini saklamasına dayanarak Fatma Yamuç cinayete iştirakten tutuklandı. Ancak tüm bu süreçler, derinleştirme ve etkili bir soruşturmadan yoksun işletildi. Deliller yeterince toplanmadı ve telefon kayıtlarına bakma ihtiyacı bile duyulmadı. Geçen yıl öğrendiğimiz ve daha önce basınla paylaştığımız, çok önemli olduğunu düşündüğümüz bir bilgiyi de buradan yine duyurmak istiyoruz. Cinayet sonrası Jandarma, cinayet sanığı Ali Yamuç'u olay yerine götürüp, 'Cinayeti nasıl gerçekleştirdiğini anlat' dediğinde Yamuç 'Tel örgüden atlayıp içeri girdim ve sonrasında ateş ettim' diyor. Oysa biz teyzesinden öğreniyoruz ki, Ali Yamuç'un bacağında protez varmış. Yani öyle bir yükseklikten atlaması mümkün değil. Üstelik Yamuç'un teyzesi ve annesi, Daha sonra, Ali Yamuç, can güvenliği gerekçesiyle Elmalı Cezaevi'nden, Alanya L Tipi Cezaevi'ne sevk edildi.
MAHKEME BERAAT VERDİ
20 Eylül 2017'de ise Ali Yamuç cezaevinde ölü bulundu. Alanya Savcılığı'nın hazırladığı rapora göre, Ali Yamuç'un kaldığı koğuşun banyosunun penceresine eşofman lastiğiyle kendini astığı belirtildi. Oldukça şüpheli olan bu ölüm, intihar olarak kayıtlara geçti ve dosya kapatıldı. Ali Yamuç, öldüğü için hakkındaki dava düşerken, 17 Kasım 2017'den itibaren Fatma Yamuç cinayete yardım etme içerikli iddianameyle yargılanmaya başladı. Ancak Fatma Yamuç, yargılandığı Elmalı Ağır Ceza Mahkemesi'nde cinayete yardım etmek suçundan beraat etti. Mahkeme, dosyanın durumuna göre, olası azmettiriciler hakkında ve Fatma Yamuç da delilleri kararttığı için suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi.
YENİ DELİLLER TOPLANDI
Bunun ardından Büyüknohutçu Ailesi, mahkeme kararına dayanarak soruşturmanın derinleştirilmesi için Finike Cumhuriyet Savcılığı’na ihbarda bulundu. Ancak Finike Cumhuriyet Savcılığa eski görüşlerini tekrarlayarak, soruşturmayı derinleştirmeyip, yeni delil toplamayarak azmettiriciler yönünden "kovuşturmaya yer olmadığına" karar verdi.
GİZLİ BİR EL DELİLLERİ KARARTIYOR
Ailenin itirazı üzerine dosya, Elmalı Sulh Ceza Mahkemesi'ne gitti. Mahkeme maalesef azmettiriciler hakkında hiçbir değerlendirme yapmadan bu kararı onadı ve itirazı reddetti. Elmalı Ağır Ceza Mahkemesi'nin daha önceki suç duyurusu kararına rağmen azmettiriciler yönünden yeni soruşturma yapılmadı ve böylece dosya tamamen kapabilmiş oldu. Şurası bizce çok açıktır ki Büyüknohutçu davasının üstü örtülmek istenmektedir. Baştan beri adeta "gizli bir el" delilleri karartmaya çalışmıştır. Bütün bu gelişmeler sonucunda aile davayı Anayasa Mahkemesine taşımak zorunda kaldı ve AYM süreci halen devam etmektedir.
KULAKLARDA HAYKIRACAĞIZ
Bizler, Aysin ve Ali Ulvi'nin dostları olarak bu davanın peşini bırakmayacağız. Davada, en küçük bir sır perdesinin dahi ortadan kaldırılıp, gerçeklerin tüm yönleriyle açığa çıkması için elimizden ne geliyorsa yapacağız. Adalet talebimizi tüm sağır kulaklara haykıracağız. Ve bunu yaparken yalnız olmadığımızı çok iyi biliyoruz. Yüreği, en büyük erdem olan adaletten yana atan her bir insanın bu davaya sahip çıktığından ve çıkacağından eminiz.”