Cumhuriyet Halk Partisi Antalya Milletvekili Aliye Coşar, TBMM Genel Kurulu’nda 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi görüşmeleri üzerine yaptığı konuşmada, AKP iktidarının yıllardır yaptığı bütçelerin halktan uzak ve halkın yararına olmadığını, adaletin olmadığı bir ülkede ekonomik refahında sağlanamayacağını belirtti.
CHP’li Coşar konuşmasında şunları ifade etti;
“Tek adam rejiminin yarattığı sistemle yoksulun gittikçe yoksullaştığı, zenginin daha da zenginleştiği bütçeyi görüşüyoruz. Yirmi iki yıldır halktan uzaklaşmış, ayrıştıran, ötekileştiren, siyasetle ülkeyi yöneten iktidarın, halkın hiçbir yarasına merhem olamayan bütçesini görüşüyoruz; yargıda, eğitimde, sağlıkta, tarımda, ekonomide çökmüş bir iktidarın bütçesini görüşüyoruz. Halkın alın teriyle kazandığı paradan alınan vergilerin sarayda nasıl pay edildiğini konuşuyoruz; bunun adına da iktidar "bütçe hakkı" diyor, oysa olsa olsa bunun adı "bütçe gaspı"dır.”
“BÜTÇE DİSİPLİNİNE UYGUN DEĞİLDİR”
“Üzerinde söz aldığım "Gerektiğinde kullanılabilecek ödenekler" başlıklı 5'inci madde de dâhi halkın parasını belirtilen alanlara aktarma yetkisini Cumhurbaşkanına veriliyor. Bu durum bütçe disiplinine uygun değildir, keyfî uygulamalara açıktır. Keyfîlik ve kontrolsüzlük denk bütçeyi engeller, bütçe açığını tetikler, bütçe açığını da kontrol altına almak gerekiyor.
Daha, 6 Şubat depremlerindeki yardım paralarını ve deprem vergisi diye bildiğimiz özel tüketim vergisi gelirlerinin hesabını veremeyen AKP iktidarına doğal afet giderlerini karşılama ödeneği gibi aktarım yetkileri veriliyor. Önce çadırda, konteynerda kalan vatandaşlarımızın barınma sorununu çözün, sonra gelin bizden yetkiyi isteyin.”
“Yirmi iki yıllık AKP iktidarında kadına şiddet, ayrımcılık gittikçe artmıştır. Yarattığınız ekonomik krizin en mağduru kadınlar ve çocuklar olmuştur. DİSK-AR'ın araştırmasına göre kadın işsizliği yüzde 33,8'dir. Dünya Ekonomik Forumunun Cinsiyet Eşitsizliği Raporu'nda Türkiye iş gücüne katılımda 146 ülke arasında 133'üncü sırada yer almaktadır. Kadına şiddette olduğu gibi, iş gücü açısından cinsiyet eşitsizliği de yüksek boyutlarda seyretmektedir. Kadınların istihdam oranı ülkemizde yüzde 32,4'le OECD ülkeleri arasında en düşük seviyededir. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin bu kadar düşük bir oranla sağlanması da mümkün değildir.
Hukuksuz bir şekilde İstanbul Sözleşmesi'nden çıkan 6284'ü etkin uygulamadığı gibi tartışmaya açan AKP iktidarında kadına yönelik şiddet ve her türlü ayrımcılığın önlenmesine dair bir umut ışığı da görmüyoruz. Merkezî bütçeden Aile Bakanlığına verilen pay yüzde 2,76'dır. Bu pay 2021 ve 2024 yılları arasında sistematik olarak düşmüştür. Bu bütçeden de kadının güçlendirilmesine ayrılan pay ise maalesef yüzde 1,2'dir.”
DERİN YOKSULLUK ARTIYOR
“Kadın yoksulluğu, çocuk yoksulluğu ve derin yoksulluk günden güne artmaktadır. Bu bütçe yoksullukla mücadeleden uzak bir bütçedir. Kadınlar için etkili politikalar üretmediğiniz gibi belediyelerimizin kadın istihdamına katkıda bulunan kreşlerinin kapatılmasıyla uğraştınız, amacınıza da ulaşamayacaksınız. Cumhuriyet Halk Partili belediyeler çocuklar ve kadınlar için kreşler açmaya devam edecektir.
Yaşanan ekonomik krizden kadınlar gibi çocuklar da etkilenmektedir. Her geçen gün çocuk işçi sayısı artmaktadır. Türkiye çocuk işçi sayısı 2023 yılında 759 bine ulaşmıştır. OECD ülkeleri arasında çocuk yoksulluğunda yüzde 21,8 oranıyla Türkiye 2'nci sıradadır. Gençlerimizin hayalleri ve gelecek umutları AKP iktidarının yarattığı bu düzende günden güne eridi. Düzeninizde "ev genci" diye bir kavram ortaya çıktı. Beyin göçü ve genç nüfus göçünün önüne geçilemiyor. TÜİK verilerine göre Türkiye'den 2023 yılında yurt dışına gidip göç eden sayısı 291.377'dir. Gençlerin, vatandaşların mesleklerine, işlerine, eğitimlerine dair kendi ülkelerinde umutsuz olmalarının sorumluluğunu iktidar taşımıyor ama kaygısını bütün ülke yaşıyor.”