Çocuk yaşta kitap yazmaya başladığını ifade eden Akdeniz Üniversitesi'nden emekli öğretim görevlisi 60 yaşındaki kadın yazar Hediye Tekin, “Aslında ilk kitabımı ilkokul 4. sınıfta yazmıştım. Bir ağacın kesilmesini anlatıyordu. Ağaç baltaya ‘senin sapın benim dalımdan yapıldı’ diyordu. Resimlerini de kendim çizmiştim. Sonra ortasından dikerek bir kitap haline getirdim. Ertesi gün okulda arkadaşlarıma gösterdiğimde çok güldüler. Ondan sonra hep yazdım ama kimsenin okumasını istemedim. Hep yazdım. Yazmak benim oyun bahçem olmuştu. Ama yazdıklarımı okurlarla paylaşmak yıllarımı aldı.” sözlerini kullandı.
“EN İYİ ARKADAŞLARIM KİTAPLAR OLDU”
“Şimdi yazmanın başka bir boyutunu yaşıyorum” diyen olan yazar Tekin, “Kitaplarımı okuyan çocukların soruları beni heyecanlandırıyor. En güzeli fuarlarda çocukların, "Sen mi yazdın?" , " Ben de yazıyorum," ya da ' Nasıl yazıyorsun?" diye sorduklarında, başka bir keyif alıyorum. Onlara örnek olmak çok güzel. Yeni neslin kitapları sevmeleri hatta yazmayı istemeleri bende çiçekler açtırıyor.
Babasının kız diye okula göndermek istemediği, kitaplarını alıp sobada yaktığı birisi olarak. Bilmiyordu ki onun kitaplar hayatta en iyi arkadaşları olacaktı. Ben ne zaman üzülsem en iyi arkadaşlarım oldu.” ifadelerine yer verdi.
“KAFKA, DÖNÜŞÜM ADLI ESERİNDE ALMANCASINA ÖZEN GÖSTERMEMİŞ”
Basılma aşamasında olan 3 çocuk kitabı dosyasının daha olduğunu söyleyen ve aynı zamanda çevirmenlik de yapan Tekin, “Kafka'nın "Dönüşüm' adlı eserini "Ne şanslısın, Kafka’yı Almaca okuyabiliyorsun" diyenler için ‘Dönüşüm’ü Türkçeye çevirdim. Kafka’nın hiç bir kelimesini atlamadan başka bir kelime eklemeden bire bir çeviri yaptım. Kafka’nın çalakalem yazdığı bir eser olan Amerika adlı romanını yazarken sıkılmış, bir ara verip Dönüşümü yazmış. Almancasına da çok özen göstermemiş. Annesi çek olduğu için Almancasında bunun etkisi görülür.” sözleriyle, dünyaca ünlü yazar Kafka’nın kitaplarını da Almancadan Türkçeye çevirdiğini dile getirdi.