Uzmanlara göre, derin deniz madenciliği faaliyetleri, bentik bölgede karışıklık, suyun toksikliğinin artması ve sediment bulanıklığı gibi ciddi sorunlara neden olabilir. Özellikle, madenin çıkarılması ve işlenmesi sürecinde ortaya çıkan atıkların, okyanus ekosistemlerinde büyük bir etki yaratabileceği düşünülüyor.

SU BULANIYOR

Suyun bulanıklığı, derin deniz madenciliğinin en büyük endişe kaynaklarından biri olarak öne çıkıyor. Bu durum, çıkarılan minerallerin işlenmesi sonucu geriye kalan sedimentin tekrar denize salınması ve su üstünde bulanık bir tabaka oluşturmasıyla kendini gösteriyor. Bu da bentik canlıların yaşamını olumsuz etkileyebilir ve su üstündeki ekosistemlerde ciddi sorunlara yol açabilir.

CANLILAR OLUMSUZ ETKİLENİYOR

Uzmanlar derin deniz madenciliğinin biyolojik çeşitlilik üzerindeki olumsuz etkilerine de dikkat çekiyorlar. Bu endüstri, suya yayılan partiküllerin suyun türbiditesini artırarak besin ağını etkilemesi ve denizde bulunan canlıları olumsuz yönde etkilemesi gibi uzun vadeli etkilere yol açabilir. Bu da okyanus ekosistemlerinin dengesini bozabilir ve biyolojik çeşitliliği tehlikeye atabilir.

Denizler Tehlike Altında (2)

OKYANUSLARIN KORUNMASI GEREKİYOR

Derin deniz madenciliği, mineral kaynaklarını çıkarmak için yeni ve potansiyel olarak kazançlı bir yol olabilir; ancak, bu endüstrinin çevresel etkileri ve uzun vadeli sonuçları dikkate alınarak dengeli bir şekilde yönetilmesi gerekiyor. Bilim insanları ve çevre aktivistleri, bu alanda daha fazla araştırma yapılması ve düzenlemelerin sıkılaştırılması gerektiğini vurguluyorlar. Deniz madenciliği konusundaki tartışmalar devam ederken, okyanus ekosistemlerinin korunması ve sürdürülebilirliği için bilinçli ve dikkatli bir yaklaşım benimsenmesi gerekiyor. Bu endüstrinin geleceği, doğal kaynakların korunması ve deniz yaşamının sağlığı açısından kritik bir öneme sahip olacak.

Kaynak: ANTALYA GÜNDEM GAZETESİ / GÜNAY SARI