MEÜ bünyesinde 2016 yılından itibaren hasta kabulüne başlayan Diş Hekimliği Hastanesi, yeni açılan 12 bin 500 metrekarelik hizmet binasında, günlük 250 hastaya hizmet veriyor.

Sağlık güvencesi olan hastaların birçok hizmetten 'ücretsiz' faydalandığı hastanede, herhangi bir sosyal güvencesi olmayanlar da birinci sınıf hizmeti, uygun ücretler karşılığında alabiliyor.

MEÜ Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fethi Atıl, yürüttükleri çalışmalar hakkında bilgi verdi. Diş sağlığının önemine işaret eden Atıl, "Bunu çok basit bir benzetmeyle açıklayacak olursak; eğer kapınızdaki paspas kirliyse içeriye giren herkes o paspastaki kiri içeriye taşıyacaktır.

Dental sağlık birçok anlamda sistemik etkiye sahiptir. Ne kadar ağzınız temiz olursa o kadar vücudunuz da temiz olacaktır. Bununla birlikte ağız bölgesi, hem beslenme açısından, hem de sosyalleşme açısından önem içeren bir bölgedir. Ağzınızı ne kadar sağlıklı tutarsanız psikolojik, psikiyatrik ve sistemik olarak rahat edersiniz" dedi.

Geçmişte diş çekme olayının fazla olduğunu ancak günümüzde artık diş kurtarma yoluna gidildiğini belirten Atıl, "Ben mesleğe ilk başladığım yıllarda çektiğim diş sayısı çok daha fazlaydı. Ancak artık çok daha az diş çekiyorum.

Çünkü gerek tedavi bölümlerimiz, gerek kanal tedavisi bölümlerimiz, hatta pedodonti, yani çocukların diş tedavilerini yapan bölümlerimizin daha birey çocukken yeni dişlenmeye başladığı dönemde yaptığı müdahaleler ve verdiği bilgiler sayesinde artık diş çekim sayılarımız çok azaldı. Bununla birlikte bölümlerimizin özellikle artık çekilir bu, başka bir şansı yok denilen dişleri bile kurtarabildiklerini, çok uzun yıllarca dişleri ağızda tutabildikleri görüyoruz. Halkımız bu anlamda çok daha başarılı bir yolda ilerliyor. Çok daha az diş çektiriyor artık Türk halkı" diye konuştu.

"RAHATSIZLIKTA ÖNEMLİ ETKEN"

Ağız ve diş sağlığının birçok rahatsızlıkta önemli etken olduğuna işaret eden Atıl, bu nedenle herkesi en az 6 ayda bir diş hekimine görünmeye çağırdı. Ağızda olan herhangi bir çürük veya enfeksiyonun başta kalp olmak üzere bazı rahatsızlıklara yol açabileceğini vurgulayan Atıl, şöyle devam etti:

"Sadece kalbinizi değil, böbreğinizi, karaciğerinizi, beyninizi bile etkileyebilecek sorunlara yol açabilirsiniz. Hatta bunu derslerde anlatırız. Öte yandan kanser tedavisi görecekseniz, hamilelik düşünüyorsanız, hatta yurt dışına gideceksiniz, mutlaka diş hekimine görünün deriz. Fokal odak denilen bir olay vardır.

Ağızda devamlı enfeksiyona yol açan bazı durumlar söz konusu olabilir. Bu enfeksiyon da bütün vücuda etki eder. Hayatı tehlikeye sokacak durumlar oluşabilir. Kemoterapi, radyoterapi, organ transplantasyonu veya hamilelik gibi süreçlerden önce ağızdaki etkenleri, enfeksiyon odaklarını, hatta enfeksiyon oluşturabilecek odakların gözden geçirilmesi ve bunların tedavisi hayati önem içermektedir."

Yeni kurulmuş bir fakülte olmakla beraber iyi yol aldıklarını ifade eden Atıl, fiziki şartlar açısından da iyi bir yere geldiklerini vurguladı. Dinamik ve yeterli bir ekiple çalışma şansına sahip olduğunu belirten Atıl, "Asistanlarımız, uzmanlık öğrencilerimiz sayı olarak ve yetenek olarak çok iyi.

Uzmanlık öğrencisi tercihinde de göz önünde bulundurulan bir fakülte olmanın şansını yaşıyoruz. Öğrencilerimiz de çok iyi. Buna istinaden biz üçüncü seviye sağlık kuruluşu olarak Mersin'in ihtiyaçlarını karşılayabildiğimizi, karşılayamadığımız kısımları da ivedilikle karşılayacak duruma getirebileceğimizi düşünüyorum" şeklinde konuştu.

"GÜNLÜK 250 HASTAYA HİZMET VERİLİYOR"

MEÜ Rektörü Prof. Dr. Erol Yaşar da Diş Hekimliği Hastanesinin 2016 yılından itibaren hasta kabulüne başladığını belirterek, "Devletimiz ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın destekleriyle yeni açılan hastanemiz 12 bin 500 metrekarelik hizmet binasında, 55 öğretim elemanı ve 72 kişilik idari kadrosuyla hizmet veriyor. 178 ünite kapasiteli hastanede, lokal cerrahi ve diş hekimliği girişimleri uygulanabilen klinikler de bulunuyor" dedi.

Günlük 250 hastaya hizmet verildiğini vurgulayan Yaşar, "Bu yılın ocak ayında 4 bin 286 hastaya sağlık hizmeti sunuldu. Sağlık güvencesi olan hastalarımız birçok hizmetten 'ücretsiz' olarak yararlanırken, herhangi bir sosyal güvencesi olmayan hastalarımız da birinci sınıf hizmeti, uygun olan ücretler karşılığında alabiliyor" diye konuştu.

Diş Hekimliği Fakültesinin özellikle komplike vakalarda serbest çalışan diş hekimlerine de yol gösterici olduğuna değinen Yaşar, "Fakültemizde sadece hastalarımıza şifa dağıtılmıyor, geleceğin diş hekimleri de yetişiyor. Bugüne kadar fakültemizden 115 diş hekimi mezun olurken, aktif olarak da 588 öğrencimiz diş hekimliği eğitimi almaya devam ediyor. Ülkemizin sağlık alanındaki nitelikli insan kaynağı ihtiyacını giderme noktasında fakültemizin bu başarıları bizleri gururlandırıyor" ifadelerini kullandı.

Kaynak: İHA