Antalya'nın kalbinde yer alan DokumaPark, ziyaretçilerine sadece doğal güzellikleriyle değil, kültürel ve tarihi zenginlikleriyle de büyüleyici bir deneyim sunuyor. 70 bin m2 alana sahip olan park içerisinde birden fazla müze, kütüphane, sanat galerisi, spor alanları, oyun parkları, kafeteryalar ve botanik bahçesine ev sahipliği yapmaktadır.
Parkın içinde yer alan Araba Müzesi ve Anadolu Oyuncak Müzesi ise bu deneyimi taçlandıran iki önemli faktör olarak görülmekte. Antalya Dokuma Park, Araba Müzesi ve Anadolu Oyuncak Müzesi ile ziyaretçilerine unutulması imkansız bir deneyim sunuyor. Geçmişi ve bugünü bir arada yaşatan bu müzeler, Antalya'nın kültürel mirasına değer katıyor.
KÜLTÜR VE TARİHİN BULUŞMA NOKTASI
Dokuma Park, yalnızca müzeleriyle değil, aynı zamanda sunduğu doğal güzellikleri ve çeşitli etkinliklerle de ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Yeşillikler içinde yürüyüş yapabilir, piknik alanlarında keyifli zaman geçirebilir ve açık hava etkinliklerine katılabilirsiniz. Bu park sadece dinlenme için değil kültürel zenginliklere maruz kalmak isteyenler için ideal bir seçim diyebiliriz.
YOĞUN İLGİ GÖRÜYOR
Araba Müzesinde yer alan tüm araçların bir yaşanmışlığı ve hatırası var. Müzeye giden insanlar çoğu kendilerinden bir parça bulmak için gidiyor. Bu klasik arabalar özellikle yaşlı çiftler için büyük önem taşımakta. Zamanında evlenirken düğün arabası olarak kullandıkları arabaları müzede görmek o insanları geçmişte bir yolculuğa çıkarıyor. Çoğu insan bu sebepten araba müzesine yoğun ilgi gösteriyor.
ARABA MÜZESİ, OTOMOBİL TUTKUNLARI İÇİN BİR CENNETTEN BİR KÖŞE
Antalya Dokuma Park Araba Müzesi, otomobil tutkunları için adeta bir cennet. Müze, klasik otomobillerden modern araçlara kadar geniş bir yelpazede sergilenen araçlarla dolu. Her biri özenle restore edilmiş bu araçlar, ziyaretçilere geçmişin ve günümüzün otomobil teknolojisini karşılaştırma fırsatı sunuyor.
Müze, sadece araçları sergilemekle kalmıyor, aynı zamanda her bir aracın tarihi ve teknik özellikleri hakkında da detaylı bilgiler veriyor. Bu sayede, ziyaretçiler araçların hikayelerini öğrenirken, otomobil dünyasının evrimine tanıklık ediyorlar.
KAÇ KLASİK ARAÇ VAR
Toplamda 77 araç mevcut. Bunların içinde uçak, tır, kamyon, otobüs, tranvay, kamyonet, araba, motorsiklet ve birçok farklı türden araç bulunmaktadır. Tüm araçlar çalışır durumda. Sadece Devrim aracı, taksim tranvayı, Vecihi Hurkuş ve Nuri Demirağ uçakları tıpa tıp aynısı üretim. Onların sonradan üretim olmalarının sebepleri de Devrim ‘in sadece bir adet olması, Vecihi, Nud 38 uçağının dünyada artık olmamasıdır. Müzede sergilenen arabaların çoğu orijinaldir. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez üretilen yerli arabamız Devrim’in de birebir aynı olan portatif arabası da bu müzede sergilenmekte.
SELVİ BOYLUM AL YAZMALIM
Araba müzesinde yer alan öyle güzel bir araç var kibir çok insana nostalji dünyasının içine çekiyor. Yeşilçam filmlerinde kullanılmış, Türk sinemasında adından sıkça söz ettirmiş ve Selvi Boylum Al Yazmalım filminde kullanılan “Kırmızı Kamyon” da yer alıyor. Bu film döneminin neredeyse çok izlenen filmlerinden biri olmuştur.
YEŞİLÇAM FİLMLERİNDE KULLANILMIŞ ARABALAR
Kadir İnanır ve Türkan Şoray’ın Selvi Boylum Al Yazmalım filminde kullanılan ‘’Kırmızı Kamyon”, 8.Cumhurbaşkanı Rahmetli Turgut Özal’ı taşıyan siyah renkli ambulans, filminde Şener Şen ve İlyas Salman’ın kullandığı kırmızı dolmuş, Antalya rallisinde kullanılan ilk araçlar, Kıbrıs Barış Harekâtında kullanılmış askeri Jeep ve daha nicelerini bu muhteşem müzede bulmanız mümkün.
ANADOLU OYUNCAK MÜZESİ
Antalya’da yaşayan çocuklar ve hatta yetişkinler için yapılmış oyuncak müzesi sizleri çocukluğunuza götürecek. Ziyaret eden her yaştan kesime hitap ediyor. Yetişkinler gittikleri zaman kendi dönemlerine ait oyuncaklar bulacaklar. Farklı yıllarda çıkan minyatürler, el yapımı bebekler, kuklalar, oyuncak tren ve araba gibi birçok oyuncağı görmeniz mümkün.
ÇOCUKLUK ANILARINA YOLCULUK
Anadolu Oyuncak Müzesi, her yaştan ziyaretçiyi çocukluk anılarına götüren büyülü bir mekan. Müzede, geçmişten günümüze uzanan geniş bir oyuncak koleksiyonu sergileniyor. Ahşap oyuncaklardan peluş bebeklere, metal arabalardan elektronik oyunlara kadar birçok oyuncak türü, çocukların ve yetişkinlerin ilgisini çekiyor. Her bir oyuncak, geçmişteki çocukluk anılarını canlandırırken, günümüz çocuklarına da eski oyuncakların ne kadar özel olduğunu gösteriyor. Müzeyi gezerken, herkesin yüzünde bir gülümseme beliriyor; çünkü burada herkes kendi çocukluğuna dair bir parça buluyor.
TEKNOLOJİDEN UZAK BİR YER
Son zamanlarda teknoloji ilerledikçe oyuncakların yerine tablet veya telefonlar almaya başladı. Bundan dolayı artık çocuklar gerçek olan birçok oyuncaktan uzaklaşmakta. Zaman geçtikçe birçok oyuncağın unutulması da kaçınılmaz son oluyor. Bu tarz müzeler çocuklarda heyecan uyandırıp onları biraz da olsa teknolojiden uzaklaştırıp farklı şeylerle de ilgilenmelerini sağlayabilir.
KÜLTÜR VE TARİHİN BULUŞMA NOKTASI
Dokuma Park, yalnızca müzeleriyle değil, aynı zamanda sunduğu doğal güzellikleri ve çeşitli etkinliklerle de ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Yeşillikler içinde yürüyüş yapabilir, piknik alanlarında keyifli zaman geçirebilir ve açık hava etkinliklerine katılabilirsiniz. Park, hem dinlenme hem de kültürel zenginliklerle dolu bir gün geçirmek isteyenler için ideal bir destinasyon.
Kepez Belediyesi’nin yapmış olduğu açıklamaya göre:
“Anadolu Oyuncak Müzesi’ne 01.01.2024 – 31.07.2024 tarihleri arasında 50944 kişi, Antalya Araba Müzesi’ne 01.01.2024 – 31.07.2024 tarihleri arasında 113402 kişi ziyaret etmiştir. Antalya Araba Müzesi’ne girişler ücretsiz, Anadolu Oyuncak Müzesi’ne giriş ücreti ise öğrenci 8 TL, tam 12 TL. Çarşamba günleri ise halk günü olduğu için giriş ücreti herkes için 5 TL’dir.
ZİYARETÇİ SAYISI İLE REKOR KIRAN MÜZE
Açıldığı ilk haftada 32 bin ziyaretçiyle rekor kıran Anadolu Oyuncak Müzesi, açıldığı ilk yılda da toplam 540 bin ziyaretçisi ile dünyanın bir yılda en çok ziyaret edilen oyuncak müzesi oldu. Kepez Belediyesi’nin halkın kullanımına kazandırdığı Dokuma Park’da açılan Anadolu Oyuncak Müzesi bu güne kadar 4 ulusal büyük ödül ve birçok kurum ve kuruluşun ödülleri ve taktirini kazanmıştır. 15 salonda, 15 ayrı temada ve 14 bin 800 oyuncak sergilenmekte ve her salonun teşhiri ve tanzimi birbirinden farklılık göstermektedir. Sadece koleksiyonu ile değil müzecilik anlayışı ile de Türkiye de ilkleri yapan Anadolu Oyuncak Müzesi farklı müzelerinde öncüsü olmuştur. Anadolu Oyuncak Müzesi koleksiyonu ile hem ülkemizde hem de dünyada önemli bir yerdedir.
YILIN FARKLI ZAMANLARINDA DEĞİŞEN OYUNCAKLAR
Bu koleksiyon müze kullanıcılarına sunulurken özellikle diğer müzelerden farklı bir şekilde uygulanan farklı bir teşhir yöntemi bulunmaktadır. Müze içerisinde ki teşhir ve tanzimde bulunan eserler ve dekorları yılın farklı zamanlarında depolarımızda ki diğer eserler ile değiştiririz. Bunu yapmamızın iki aşamalı amacı birincisi siz müzeyi ziyaret ettikten sonra “Ben oraya gittim tekrar gitmeme gerek yok.” dememeniz için. Çünkü her geldiğinizde farklı bir müzeyi ziyaret ediyormuş hissi yaşamanız ve müze kullanıcılığınızı tek seferlik döngüden çıkarmanız için.
İkinci olarak müzemiz koleksiyonu hem sınırlı olan bir vitrin alanında teşhir edilmek için çok fazla hem de müzemiz sürekli bağışlar alarak o bağışlar ile koleksiyonunu genişletmekte. Hem koleksiyonun tamamını görmeniz hem de bağış gelen eserlerin sergilenmesi ve bağış yapan değerli müze severlerimizin emanetlerine sahip çıkmamız adına çok önemlidir. Anadolu Oyuncak Müzesi tek sefer gezilip bitirilebilecek bir müzeden çok daha fazlası.
TRAJİK HİKAYESİ İLE YAHUDİ BEBEĞİ
Müzede sergilenen Yahudi bebeği en çok merak edilen oyuncak. Anadolu Oyuncak Müzesi’nde halen sergilenmekte olan bu bebeğin tarihi çok trajik ve acı doludur. Almanya’dan koleksiyona katılan bebeği halen müzede ziyaret edebilir ve rehberli turlarda trajik hikayesini dinleyebilirsiniz.
Auschwitz Birkenau Nazi Almanya’sı tarafından 2. Dünya Savaşı döneminde kurulmuş en büyük toplama, zorunlu çalışma, sistematik katliam ve imha kampı. Auschwitz-Birkenau'ya tüm Avrupa’dan 1,3 milyon insan yerleştirilmiştir.
Bunların, 1 milyonu Yahudi olmak üzere 1,1 milyon insanın öldürüldüğü tahmin edilmektedir. Yaklaşık 900.000 kişi kampa geldikleri anda doğrudan gaz odalarına gönderilmiş ya da vurularak öldürülmüştür. Almanlar kampta bir geri dönüşüm projesi olarak ellerinde ne varsa kullanmışlardır. Kampa getirilen minik kız çocuklarının saçları kesilir ve minik çocukların yumuşak saçları ile Alman SS subaylarının çocuklarının oynaması için oyuncak bebekler yapılırmış. Bir çocuğun oyuncağının bedelini diğer çocuk hayatı ile ödemiş. Umuyoruz ki bu oyuncaklar tekrar üretilmez ve dünya tarihi tekrar böyle oyuncaklar görmez.” ifadelerine yer verdi.